Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '22

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Anlıyorum

Bu hafta konumuz anlamak. Anlamaya daha genel haliyle anlam ve anlayış üzerinden, anlaşılıyorum yazımda değinmiştim. Bu sefer de anlamayı ilişkiler çerçevesinde değerlendirelim. Herhangi bir ilişkide karşı tarafı anlamak nasıl mümkün olabilir sorusuna odaklanalım. 
 
  
 
Evren çözülmüş ve henüz çözülmemiş tüm gizemleriyle birlikte çok parçalı bir yapının oluşturduğu hayranlık uyandıran bir düzene sahip. Doğa, Dünya, gezegenler, yıldızlar, galaksiler… En küçük parçacığı bile diğer tüm parçalarıyla etkileşim halinde. Bu devasa düzenin içindeki bazı işleyişler ve bağlantılar insan tarafından keşfedilmiş olsa da hala anlamadığımız birçok alanı ve işleyişi var. İşte her bir insan da böyle bir evren. Hepimiz içimizde bir evren barındırıyoruz. Devasa bir düzen, işleyiş ve etkileşim ağına sahibiz. Kendi içimizdeki bu düzeni de ancak bugün insanlığın evreni anlayabildiği kadar anlıyoruz. Hal böyle olunca, her türlü ilişkinin içinde anlayabileceğimiz en gerçek şey, o insanın içinde henüz kendisinin bile tam olarak anlayamadığı bir evren olduğudur. Seni anlıyorum dediğimizde anlayabileceğimiz en net ve açık olan işte budur.  
 
  
 
Karşı tarafı anlamayı içsel ve o kişiden bağımsız bir süreç olarak işlettiğimizde değerlendirmeler yapar, çıkarımlarda bulunur, zannederiz. Sonra tüm bu zanlar üzerinden empati yapmaya çalışır, ben olsaydım nasıl hissederdim, nasıl davranırdım diye içimize sorarız. Oysa önemli olan benim aynı durumda ne hissedeceğim değil o kişinin ne hissetmekte olduğudur. Kendi evrenimi onun evreninin üzerine oturtmaya çalışarak onu anlamam mümkün değil, sadece varsayım ve yargı üretebilirim. Örneğin bazen kendimize iyi gelenleri eşimizin, arkadaşlarımızın, çocuklarımızın ya da ailemizin de yapması konusunda ısrarcı oluruz fakat sonuç hepimiz için hayal kırıklığı olur. Çünkü benim duygularım, benim çözümlerim bana aittir, benim deneyimimin ve evrenimin parçalarıdır, dolayısıyla sadece bende işler. Bir başka insanı anlamak ve desteklemek istiyorsak onun kendisini anladığı kadarıyla anlatmasına fırsat vermek çok kıymetlidir. Kendi çözümlerimizi ona dayatmak yerine ona neyin iyi geleceğini, neye ihtiyacı olduğunu sormak, onun yerine onu anlamaktansa ona kendini anlama alanı açmak yapılabilecek en anlamlı yardımıdır. 
 
  
 
Seni anlıyorum demek, senin içindeki evrenin varlığını biliyorum, orada senin bile hala tamamını keşfedemediğin bir işleyiş var, bunu anlıyorum çünkü benim de içimde hala tamamını keşfedemediğim bir evrenim var, çünkü ben de senin gibiyim, demektir. Anlamak, hem aynı hem de çok farklı olduğumuzu kabul etmektir. Dışarıdan baktığımızda benzer deneyimler yaşamışız gibi görünse de bu deneyimlerin her iki tarafın içinde de bambaşka duygular, süreçler ve sonuçlar üretmiş olabileceğinin kabulünde olmaktır. Bu kabüllerin karşılıklı sunulabildiği ilişkilerde karşı tarafı anlamak da anlaşılmak da kolaylaşır.  
 
  
 
Sevgi ve şifayla, 
 
 
 
Hayatın yol göstericiliğine inanın. 
 
 
 
Yaşamınızın bereketle ve bollukla eşleşip birleşmesine niyeten, 
 
 
 
Şifa olsun, 
 
 
 
Ebru Demirhan 
 
 
 
www.ebrudemirhan.com 
 
 
 
 
 
@ebrudemirhan.ytm 
 
Toplam blog
: 178
: 43
Kayıt tarihi
: 30.10.18
 
 

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, İlkokul Öğretmenliği, Sosyoloji bölümü lisans ve Psikol..