Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Haziran '14

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Anne-Bebek Dostu Sezaryen

Anne-Bebek Dostu Sezaryen
 

Anne ve Bebek Dostu Sezaryen'de bebek doğum anından odaya çıkana kadar anne göğsünde Ten Tene Temas halinde kalır.


Sezaryen tercihleri olabilir mi?

Bugün size doğal doğumdan bahsetmeyeceğim. Tam tersine sezaryeni konuşmak istiyorum. Sezaryene farklı bir bakış açısı getirmeye çalışacağım.

Ne yaparsak yapalım hala sezaryen oranları çok yüksek ve bunların birçoğu planlı sezaryen. Yani bebekler rahat ve huzurlu cennet mekanlarında yatarlarken, birdenbire açılan bir pencereden, spotlar altında çekiştirilerek çıkarılmanın şokunu yaşıyorlar. Bu şokun ardından tanımadıkları bir takım insanların kucaklarında annelerinden uzaklaştırılarak bir camekanın ardında yalnız bırakılıyorlar. Camın ardında neşeleri ile onlara seslenen babalarını, büyükannelerini, büyükbabalarını duyamadan ve göremeden nerede olduklarını sorguluyorlar. Ve sürekli ağlıyorlar; “ Annem nerede ? Burası neresi?”

Madem durum böyle ve kısa zamanda bu tabloyu değiştiremiyoruz bari yaşanan bu negatif etkileri birazcık da olsa olumluya dönüştürsek.

Kurslarımızda anneleri mecbur kaldıklarında sezaryen olabileceklerini anlatarak, sezaryen ameliyatına da hazırlıyorum İdeal bir sezaryenin nasıl olması gerektiğini soruyorum ve bakın onlar sezaryeni nasıl hayal ediyorlar ve istiyorlar.

Öncelikle tıbbi bir engel yoksa doğumun kendiliğinden başlamasını istiyorlar. Böylece bebeğin doğuma hazır oluğunu garanti etmek ve doğal doğum hormonlarının anne ve bebeğe faydalı etkilerinin yaşanmasını istiyorlar. Doğum ağrısından korkanlar bile kurs sonrası en azından doğum başlangıcını yaşayabilecek cesareti toplayabiliyorlar. Doğumu sadece başlangıcında bile olsa hissetmek istiyorlar.

Epidural anesteziyi tercih ediyorlar. Böylece uyanık ve farkında olmak istiyorlar. Bebeklerinin doğum anında tüm benlikleri ile orada olmak ve hafızalarına kazımak istiyorlar. Kendi doğum hikayelerini başkalarından duymak istemiyorlar.

Bebek doğarken doktordan bebeğe saygılı olmalarını istiyorlar. En azından bebeği aniden etkileyen spotların bir an için bile olsa başka tarafa çevrilmesini istiyorlar.

Bebek doğduktan sonra mümkün olan en kısa sürede kucaklarına verilmesini istiyorlar. Çocuk doktorlarının bebeklerini kontrol etmesi gerektiğini biliyorlar. Ama aktif doğum başladığı için bebeklerinin daha sağlıklı ve aktif doğacaklarını biliyorlar. Bu yüzden birçoğunun kuvöz bakımına ihtiyacı olmayacağını hissediyorlar ve bebeklerinin gitmesi gereken yere yani göğüslerine bırakılmasını istiyorlar.

Yani kopmayı değil, kavuşmayı yaşamak istiyorlar.

Bebekleri ile bağ kurmak istiyorlar.

Anne olarak bebeklerini yalnız bırakmak istemiyorlar.

Bebeklerinde güven duygusu oluşturmak istiyorlar.

Anne olmak istiyorlar.

Anne kucağının bebekleri için en değerli ve güven veren garantili bir kuvöz olduğunu düşünüyorlar.

Ve biliyorlar ki doğum başlamış, kendileri ve bebekleri doğumu hissetmişler. Bebeklerinin onlara güven veren anne kalp atışlarını ve alışık oldukları anne sesini duydukları zaman rahatlayacaklarını ve kendilerini güvende hissedeceklerini biliyorlar.

Anneler sezaryen de olsa bebeklerini doğumdan hemen sonra göğüslerinde bulmak istiyorlar.

Ve ameliyat boyunca orada kalmasını talep ediyorlar.

Ayrı değil-bir olmak istiyorlar.

Yine bu anneler başka ülkelerde bu tür doğumların yüzlerce örneği olduğunu, bunun tıbbi bir engel yoksa uygulanabileceğini biliyorlar.

Artık  bu anneler doktorlarından mümkün olduğunca bu tür sezaryen ameliyatlarını talep ediyorlar.

Ve Anne ve Bebeklerine Saygılı Sezaryen olarak tarif ettiğimiz bu yeni sezaryen şeklinin gelecekte tüm hastanelerde uygulanabilmesi için bu felsefeyi çevrelerine yayıyorlar. Tıpkı bu yazıdan sonra, eğer inandıysanız, her bir okurun yayacağı gibi…

 

Dr.Hakan Çoker

www.dogumakademisi.com

 
Toplam blog
: 14
: 601
Kayıt tarihi
: 18.04.14
 
 

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, LCCE(Lamaze sertifikalı Hamile Eğitmeni),HP (HypnoBirthing® A..