Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Anne ben zeki miyim?

Anne ben zeki miyim?
 

.


Daha çok anne ve babalarımızın dogmatik kontrolünde olduğumuz, bizlerin de daha minik olduğu zamanlarda, yurdum insanının bir saplantısı vardı. O da şuydu; bir çocuk, okulda matematik derslerinde başarılıysa zekidir, yani zehir gibidir. Yok eğer başarılı değilse vay hâline...

Aksini hiç düşünmezler ve düşündürtmezlerdi.

Çocuk kafası işte. Biz de zannederdik ki, "Ulan zeki olmanın koşulu şu lanet matematik dersinden geçiyor, yoksa bize bu hayatta ekmek de yok, prestij de…"

Öyle düşünürdük ama bu doğru muydu? Eğer doğru değilse, bizim iyiliğimizi isteyen velilerimiz neden böyle yanlış düşünüyorlardı?

Yahu insan beyni bu kadar basite indirgenemezdi ki !

Çok sonraları büyüdük.

Öyle sathi değil, insanları, ilişkileri, eğitim sistemini tüm hücrelerine kadar tahlil etme erginliğine ulaştıktan sonra, bir de baktık ki, bir ilkokul mezunu bakanlık, bir lise mezunu başbakanlık yapabiliyorsa, bu zekâ işi garip ve farklı bir şey.

Demek ki yurdum insanı yanlış düşünmüş. Anne ve babalarımız da buna dahil.

Zeki olmanın matematikle ilgisi var elbet ancak matematik bilmeyen ya da matematikle ilgilenmeyen aptal mı oluyor?

Öyle matematik bilmeyen insanlar tanıdım ki dünyayı parmağında oynatabilecek zekâya sahip.

E hani sizin matematikçileriniz o zaman?

Bir ressam sanat tarihinde ekol oluşturmuş. Bir politikacı dünya tarihine yön vermiş. Bir besteci klasikleriyle çığır açmış. Bir yazar bestseller olmuş kitaplara imza atmış.

Hiçbirisi de üç bilinmeyenli denklem çözmeyi bilmiyor.

Büyüdük ve öğrendik ki bu işin sosyal zekâsı var, soyut zekâsı var, mekanik zekâsı, duygusal zekâsı var… Bırakın zekâ saplantımızı, işin zekâ dışında özel yetenek, hüner kısmı var.

Saymakla bitmiyor, çeşit çeşit var. Ama görüyor ve biliyorum ki yeni neslimiz o geleneksel düşünce kalıplarını çoktan yıkmış ve çoktan tasfiye etmiş.

Matematiği asla ve asla küçümsemem. Bu zaten kendimle çelişmem olur. Ama gerçekleri de unutmayalım.

Her öğrencinin ve yetişkin insanın özel yetenek ve kabiliyetleri vardır. Her insan ayrı bir dünya ve cevherdir. Hele bu cevheri işlemesinin yollarını aramaya koyulmuşsa, onu kimse tutamaz.

Unutmayın ilgi duyduğunuz her "alan", "konu" aslında işlenecek bir cevherinizdir. Sakın ben de bu cevher yok demeyin. Ama eğer ısrar ediyorsanız; ya hâlâ fark edememişsinizdir ya da maalesef fark etmenize fırsat verilmemiş, müsaade edilmemiştir.

Unutmayın, müsaade sizin!

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..