Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Aralık '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Anne yemeği...

Anne yemeği...
 

Bugün öğle yemeğinde arkadaşlarım yemeğe nereye gidiyoruz diye sorduklarında; “Anne Yemeği” yemeye gidiyorum deyince, hepsi duraladılar. ”Haydiiin hep beraber gidelim arkadaşlar, uygun adım” diyemezdim. Çünküüü, çünkü evdeki balık sayısı sadece dört adetti. Amacım yazıyı okuyanların ağzının suyunu akıtmak değil. O Duygu yoğunluğunu anlatmak, paylaşmak…

Heh, balık demiştim sadece dört adet demiştim değil mi? Evet, dört adetti. Öyle bir kilo, iki kilo muhabbetti değil. Çünkü, dayım Yaylada, buz gibi derede yakaladığı Alabalıklardan getirmişti…

İşte hikayede burada başlıyor. Sabah annemle konuştuğumda; hadi öğle yemeğe gel, balıkları kızartayım deyince bayaaa bir sevindim. Neyse, işte sırf bu yüzden ve arkadaşlarımla da paylaşamayacağım balıklar yüzünden haydiiin gidelim diyemedim.

Dolmuştan inip kafamı yukarı kaldırınca, okuldan çocuğu gelecek anneler gibi annemin terasta beklediğini gördüm. Ve, bir sürü görüntü geldi gözümün önünde de, bir tanesini anlatayım. Okuldan gelen ilkokul çocukları olur ya, evde onu bekleyen anne ile sarelleli ekmeği, işte o tad… Kaç yaş olursa olsun bekleyen anne tadı…

Sofralar kurulmuş, ev hallaç pamuğu gibi olmuş… Olsun.

Mis gibi mısırlı, barbun fasulyeli karalahana çorbasının üstünde tüten dumanı ile sofrada yer aldığını, yanında mısır ekmeğinin kavuşmak için çırpındığını söylesem…

Ardından derin dondurucudan çıkartılıp, kocaman bir tava kızartılmış, yeeeeemyeşil Bezelye Kayganası…

Bu anneler çıldırmış olmalı!

Dört adet Padişah… Daha önce de yemiştim orijinal alabalık, üzerinde pembemsi, benekleri olanlardan… Haumm hummm hımmm sesleri arasında yavruağzı rengi balıketi’ni götürmek…

Bir yanında anne, bir yanında baba…

Anne yemekleri işte böyle lezzetteydi, hepsi hormonsuz, gdo’suz, katkısız…

Bir de anne sevgisi, şefkati, merhameti, sıcaklığı, babanın gülümseyen yüzünün katılmışlığı… Şımarık bir gülümseme ile işe geldim ve yazdım, nasıl ama…

 
Toplam blog
: 359
: 1593
Kayıt tarihi
: 29.11.06
 
 

Deli-dolu, akıllı,  yalandan yere çamura yatan, normal değerlerde zekalı, esprili, şakacı, kendin..