07 Mayıs '09
- Kategori
- Kişisel Gelişim
Annenin ıssızlaştırdığı adam
Annenin ıssızlastırdığı adam
Issız adamın, kadınlara karşı olan hıncının ve değersizlik duygusunun nasıl ortaya çıktığı, annesi ve ailesiyle çocukken yaşadikları ile ilgili olduğu söylenebilir mi???
Filmin bir sahnesinde, annesini otogarda yolcu ederken annesine hiç sarılmadı sadece elini öptü annesi gidince sadece Ada' ya sarıldı.. Çünkü annesiyle, kucaklaşmalara alışkın bir çocukluk geçirmemişti. Çok ilginçtir ki bunu oğrendiği kişi Ada olmuştu.
Annesi ve Ada ile birlikte gittikleri kendi lokantasında. yemek yerken, dökülen bardakla ortalığın kirlenmesi sonucunda hissettiği değersizlik duygusunu kadinlarla olan ilişkisinde de yaşadı.
Annesinin, ıssız adamın çocukluğunda etrafı kirlettiğinde ona bağırmış ve suçluluk duygusuna itmiş olabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle aynı duyguları lokantada hissetti ve annesine bağırdı.
Issız adam, Ada’ dan ayrıldığında kendini kuş gibi hissetti. Sadece yanımda kaybetmeyeceğim bağlanmayacağım birileri olsun yeterli diye düşünüyordu. bir baktı ki lokantanın mutfağında kimseler yok. Biranda yine yalnızlaştı ve doğum günü kutlaması. Ohh dedi..Yanımda birileri var.Bu benim için yeterli.
Ada ile ayrıldıktan sonra şef garsonun doğacağı çocuğuyla ilgili, merdivende yaptıkları konuşmada hiç yorum yapmadı.(Yine yüzeysel konuşmalar. Günü kurtarmaca.)
Ada ıssız adamın annesini ziyaret ettiğinde annesi ona oğlumu bırakma, onun yanında ol diyemedi..O da geçmişte oğlu tarafindan terkedildiği için bir anlamda Ada' nın terkedilmişliğini kendi terkedilişi ile özdeşleştirip Ada’ya hak veriyordu.
Sonuç olarak annelerin cocuklarina olan davranislarinda duyarli olmalari onlara sevgilerini gostermeleri ve kendilerini ifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu yasanilanlarin temelindeki eksiklikleri annesine mal ediyorum. Cağan Irmak 'ın, filmde bize verdigi en iyi mesaj olarak algılıyorum yaşanılanları.
Kendimize şöyle bir soru sorabilir miyiz?
Issız adamın çocukluğuna doğru gidersek Annesi onu sevgiyle kucaklamış, sürekli eleştiririp üzerinde suçluluk duygusu yaratarak, değersizliğe itmemiş. Onu davranışlarında desteklemiş olsaydı.
Şimdiki yaşamı hangi duygular içinde olurdu?
Kendine değer veren, keyifli, dolayısıyla başkalarına da değer veren onlara sevgisini yansıtabilen, kendini ifade edebilen biri olacaktı.
Diyeceksiniz ki o zaman Cağan bu filmi nasil çekecekti.
İyi ki Çağan bu filmi çekerek bize kullanilabilir mesajlar verdi.