Ara eleman

" Çok renkli bir karaktersiniz, yani bir teknisyen... Ne bileyim yani... "

Tam olarak bu cümle olmasa da anlamını ve hatta gevelemesini verebildiğime eminim. Bir tarihte yaptığım iş görüşmesine söylenmişti bunlar bana bir insan kaynakları müdüresi tarafından.

E, bu beni şaşırtmamıştı o an. Çünkü ben ve benim gibi milyonlarca ara elemana bakış üç aşağı beş yukarı budur. Tekniker, teknisyen; ağzından kerpenetenle (pense ya da) laf alınan, gelen bilgisayarın ya da ağın üzerindeki problemi çözen ve giden kişi. Bilgisayar sektöründeyim anladığınız üzere, binlerce kişiyiz o sektörde. Renkli insanlarızdır düşünülenlerin aksine.

Öyle sadece işini yapan, konuşmayan, anlatmayan adamlar değilizdir pek. 775 pin cpu'nun fanını parmağı ile durdurmaya çalışırken (iddia üzerine) parmağını paralayan kaçıklar tanıyorum ben ve seviyorum o tip adamları.

Üniversite'ye gidememiş olmanın verdiği bir eziklik yoktur pek çoğumuzda. Zor iş buluruz, bulduğumuzda da kaderimiz patronun iki dudağının arasındadır. Daha genç arkadaşlar sigortsız çalışır. On yılını verdiği işi yaparken başına bir müdür gelir, stajyerlerden biraz büyüktür yaşı, müdüründür o. Çünkü, mühendislik okumuş gelmiştir, adam olsaydın da sende okusaydındır. Sonra birgün ram takamaz makinaya ya da ters takıp yakar birşeyleri...

Hiçbiri umurunda değildir, hakkını istersin sadece, insan gibi yaşayacağın bir ücret istersin, patronun iki dudağının arasından alıp ellerinde tutmak istersin kaderini.

Ama oraya gelene kadar; düşürülmesi gereken bir enflasyon, yükseltilmesi gereken bir borsa, dengede tutulması gereken bir ekonomi vardır.

Ara elemansındır işte, arada kalmış.