Arabayla Avrupa Gezisi (19 Ülke ve 11.000 KM)

Uzun zamandan beri planladığım Araba ile Avrupa Ülkelerini gezme planımı Allaha şükürler olsun bu sene gerçekleştirdim. Önce ailemle beraber Gürcistan'a gittik. Batum ve Poti şehirlerini gördük. Batuma arabayla gidrseniz aracınızı sigorta ettirmenize gerek yok. Şu anda yeni bir kanun çıktı mı bilmiyorum. Aracınızla rahatlıkla geçiş yapmaktasınız. Yollar yeniden yapılmakta ve geniş güzel otobanlar ülkeyi kaplamaya başladı. Ülke parabirimi Lari. Sınırdan geçtiğinizde yolda genç ve güzel kızlar otostop çekmekte sakın inanıp arabanıza almayın. Onları arabanıza alırsanız bu sefer sizden talepleri bitmez ve onlara maden suyu bile ısmarlasanız 3000 TL hesap verebileceğiniz bir klübe götürürler sizi sakın bu tuzaklara düşmeyin. Eğlenmeye geldiyseniz Batum'u unutun. Batum gezilecek bir yer eğlenilecek değil. Batum botanik bahçesini görünüz. Batum Camisini, Arhavi Restoranını da görmenizi tavsiye ederim. Arhavi restoranı oldukça temiz yemekler yapmakta. Batumda Türkiyeden kaçan bir çok kaçak var, çoğu yalancı ve üç kağıtçılıkla geçiniyor anlattıkları palavralara da sakın inanmayın. Batuma giderseniz mutlaka deniz kenarındaki büyük dönme dolapa binin. Ayrıca teleferikle şehrin en yüksek noktasına çıkınız. Gürcistanda Acara Haçapurisi ve Armutgazozunun tadına bakınız. 

AB ülkelerine giderken vize almak zorundasınız ayrıca aracınıza yeşil sigorta yaptırmak zorunluluğu var. Yeşil sigortayı sınırlarda 15 günlüğü 50 Avro'ya, 30 günlüğü 60 avroya alabiliyorsunuz. Yeşil Sigorta Avrupa'da Gürcistan ve Kosova dışında Batı Avrupa ülkelerinde geçerli.

Yunanistan'da Rodosa deniz yoluyla Atina'ya ise karayoluyla gittik. Yunanistanda karayoluyla ulaşımda otobanlar Türkiyeye göre çok pahalı. Bunun da nedeni Avronun artmış olması mesela İpsaladan Atinaya kadar gidiş ve dönüş yaklaşık 45-50 Avro. Selanikte Booking.com dan kiraladığımız yerde kaldık. Atatürk'ün evini ziyaret ettik. Atina'da ise Akropol'e çıktık. Bayrak değişimi törenini de izledik. Tüm Atina'yı tepeden seyrettik. Türkiye'den Yunanistan'a göç eden Rumlarla sohbet ettik. İstanbul dediğimizde gözü yaşaran Türkiyeli Rumlarla, gözü kızgınlık ile dolu olan Yunanistanlı yerli Yunanlılara da şahit olduk. Elbette bu şekilde davranan çok azdı. Bahşiş bile almayı onuruna yediremeyen inanılmaz yardımsever harika medeni bir halk ile karşılaştık. Türkiye ve Yunanistan'ın yemek, kültür, yaşantı, cadde şehir anlayışı konularında hayret verici benzerliklerine şahit olduk. İnsanların tipi bile benziyordu birbirine. Bir Yunanlı ve bir Türkü ayırt etmek imkansız ırk olarak ve tip olarak.

Makedonya'da Ohri de Ohri incilerini, Ohri Gölünü gördük. Muhteşem bir tabiat ve güzellik vardı. Makedonya'da oldukça Türkiye'ye beniyen bir ülkeydi. Makdonlar oldukça samimi insanlar ülkede Makedonlar Arnavutla ve Türkler yaşamakta. Müslüman nüfus oldukça yoğun. Başkenti Üsküp. 

Arnavutluk, Kosova tamamen sanki Türkiye'nin kopyası gibi. Kendinizi asla yabancı bir ülkedeymiş gibi hissetmezsiniz. Arnavutluğun başkenti Tiran, Kosova'nın başkenti Priştine. Bu iki ülkedede Arnavut nüfus çok yoğun. Arnavutluğa giderseniz İşkodradan mutlaka geçiniz. Orası Mehmet Akif Ersoyun şehri.

Arnavutlukta Makedonyada ulusal parabirimleri var. Şaşırtıcı bir şekilde Karadağ ve Kosova'da para Biriminin Avro olduğuna şahit olduk. Kosova tamamen AB ve NAto kontrolünde korumasında olan bir ülke diyebiliriz.

 Bosna ve Hırvatistan, bu iki ülkede hemen hemen aynı dili konuşmakta. Biz Saraybosnada kaldık ve hem Saraybosnada büyük önder Alija İzzetbegoviç'in mezarını ziyaret ettik. Mezarı başında yaşadığım duyguların tarifi imkansızdı. Elimde olmadan geçmişi hatırladım, Bosnadaki Müslümanların kıyımları aklıma geldi, Begoviç'in çabaları geldi aklıma ve üzülerek ağladım. Bosna'nın Savaş sırasında Özel Birliğinde görev yapan Ünlü komutan Şerif Patkoviç'le görüşcektik ama malesef son anda işi çıktığı için görüşemedik. Mostar'a gidip tarihi köprüyü ziyaret ettik. Hırvatistan'ın güneyinide günü birlik gezdik. 

Sırbistan, Bosnadan karayolu ile Sırbistan'a geçtik, yolda asla bize karşı herhangi bir düşmanca tutumla karşılaşmadık. Gerek Bosnalılar gerekse Sırplar çok iyi davrandılar. Hatta ben Rusça konuşabildiğim için Sırplar Rusları da çok sevdiğinden dolayı son derece saygı değer davrandılar ( Hırvatça, Karadağca, Makedonca, Bulgarca, Sırpça, Boşnakça ve Rusça birbirine yakın diller). Booking.com dan yer ayırıp Belgrad'da çok şirin bir yerde kaldık .. Belgrad'da çok güzel bir yer Tesla Müzesini mutlaka görmeniz gerek. 

(Devam edecek)