Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Arkası yarın

Bizler küçükken, ayaklarımız çıplak, fistanla gezerken; Engelli idik. Bu engeli bizi yönetenlerin, toplumun fedakarlığı ile aşmaya çalıştık. Günümüzde yine bize engelli muamelesi yapılıyor. O zamanlar yalın ayakla karda kışta okula gittik. Kimseyi kıskanmadan. Zaten kıskanacak kimse de yoktu. Zira herkesin ayakları çıplaktı. Açlık ve sefalet vardı da bizim ağa'mız da sabahları tarhana çorbası içerdi. Her ne kadar maraba'sı isekte hem kendi çıkarı için hem de bizim iyi yaşamamız için gayret gösterir, hasılat iyi olduğunda bir silme fazladan verir, bizi sevindirirdi. Yani o zamanlar engelli olmamıza daha çok yokluk ve de kıtlık sebep olmuştu.

O zamanlar akşamları iple çekerdik. Leyla ile Mecnun'un, Kerem İle Aslı'nın, Arzu ile Kamber'in hikayelerinin hangi en heyacanlı noktasında; Memet amcanın "Bugünlükte bu kadar yarın kaldığımız yerden devam ederiz" diyeceğini merak ederek. Tüm Engelliğimize karşın. Aşkı, sevgiyi, merhameti, merhametsizliği, iyiliği, kötülüğü bu hikayelerle öğrettiler. Tüm engelli oluşumuza karşın. Gırbıyık, Şahmeran masalları ile öğrendik dostluğun ve doğruluğun ne demek olduğunu. Keloğlan masalları ile öğrendik azmin ve çabanın nelere kadir olduğunu. Tüm arkası yarınlarla bekletilmenin karşılığında hep güzel şeyler verildi bize. Günümüzde "Az sonra"larla neleri pazarladıklarının takdirini size bırakıyorum.

Elli altmış yıl önceki zor koşullarda sağ duyusunu yitirmeyen bu ulusun nasıl olup ta bu kadar engelli olmasını içime sindiremiyorum. Biz eskiden yalan söyleyeni, haksızlık yapanı ihtiyar heyetine seçmezdik. Şimdi bu vasıfları olmayanları yani yalan söylemeyen haksızlık etmeyeni milletvekili seçmiyoruz. Bir de merak ediyorum sahi bizim seçtiklerimiz vekillerimiz mi? Yoksa genel başkan'larının parmakları mı? Sahi bu düzende gerçek alın teri ile zengin olmak mümkün mü? Yada zengin olmayan birinin Milletvekili olması ne kadar mümkün? Bizler gerçekten bedenen sağlam görünsek de galiba aklen engelliyiz. Tarlaya mercimek ekip salatalık beklememiz ne kadar doğru? Bizler salatalık tohumu ekiyoruz, buğday hasat etmeyi bekliyoruz.

Hiç kendimizi kandırmayalım; bu seçim kanunu ile bu partiler kanunu ile Genel başkanlara parmak seçmekten ve Salatalık toplamaktan kurtulamayız. Şimdi birileri bundan hakaret çıkaracak. Ne alaka biz hasat ettiğimizle meşgulüz. Bunda suçlu hasat ettiğimiz de değil, biz engellilerde. Ama neylersin bu tarlada da salatalıktan başka ürün yetişmez. Bu tarlanın imara ihtiyacı var. Halkın özgür iradesi meclise yansımadıkca. Halk seçtiği vekilinin arkasında durmadıkca. Daha çok Özal'lar, Tayyip'ler gelir geçer. Bizi kandırıyorsunuz. Sizin arkası yarınlarınız bize heyacan vermiyor. Seçimin yapılıp yapılmaması bile umrumuzda değil. Hasadımız aynı olacaksa? Biz eski arkası yarınları arıyoruz. Sahi bunun çözümü yok mu? Ben inanıyorum ki vardır. "Ne aradığını bilmeyen, bulduğunun farkında olmazmış" Bu ülkenin bu ulusun daha mutlu daha yaşanılası bir Türkiye için, ne yapmalıyız?

 
Toplam blog
: 139
: 795
Kayıt tarihi
: 29.09.06
 
 

10.12.1949 yılında Nurhak'ta fakir bir ailenin yedinci cocuğu olarak dünyaya geldim. Ziraat okulunda..