Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Aşk; Bir gün

Aşk; Bir gün
 

Aşk; denildiğinde benim aklıma onun sınırı gelir..belki sizi etkilemeye bilir fakat ben aşk ta romantizmi ve imkansızı bulmak isterim.. Ayrıca yaşamak istediğim ve yaşattığım aşk natüralizmden uzak olmalıdır.. O cesur insanların yaşadıkları ihtişamlı hayat, gurur ve aşk arasında gidip gelmeleri hissedilmeli.. Benim için ise imkansız aşk arada ki engellerden ibaret değidlr.. Bir olayı yada bir aşkı imkansız kılan yine insanın arzularıdır!! Bu hayat bizlere zoru istemeyi, beklemeyi ve ona ulaşmayı öğretti.. Zor olan nedir?? İstediklerimize ulaşmak mı? Yoksa sahip olabileceklerimizle yetinememek mi?? Biz buyuz ve insanoğlu için imkansız olanıda budur; Her zaman tercihler bize fazla gelenlerdir..
Gerçek olan şudur ki; İnsanoğlunun hayatta en çok etkilendiği durum geçmişinin ona verdiği ciddi tecrübelerdir.. Ve bizler bu tecrübeleri paylaşmayı seven bir toplumuz... Anlayabilene!!

Eminim ki herkesin bir hikayesi vardır; ve anlatmakla bitiremezsiniz.. Duygularımızda burdan öte geliyor.. Anlattıkca yaşamayı da biliriz; o anı!! Hiç seneler önce ayrıldığınız bir insanı yıllar sonra görüpte kendinize geçmişte bıraktığınız o hayat la ilgili olumlu yada olumsuz bir cevap verdiniz mi? Kendinizle o an yüzleştiniz mi?? Yada uzun zamandır sesini bile duymadığınız eski sevgilinizin sesini duymak istediniz mi?? Telefon elinizde tuşlar parmaklarınıza çok yakın aramakla aramamak arasında gidip gelirsiniz.. Tereddüt de kalırsınız bir an; Korkunuz Uzun zaman sonra alacağınız tepki mi..? Yoksa sesini duyduğunuzda ki heyecanınızla yüzleşmek istememeniz mi?
Eğer o bir korkuysa bütün sorunları kendinize yüklemişsiniz demektir.. Yada o bir heyecandır!! Er yada geç ararsınız böyle anlarda insanlar ses tonlarından bir elektirik almak ister yada beklerler olumlu yada olumsuz bir iz... Cümlelerin sert ve keskin olup olmadığı, yanıtların kısa ve beklenen heyecanı verip vermediği koklanır.. Karşı daki ses yumuşak cümlelerle sizi okşamaya başlamışsa yerinizde duramazsınız ve bilirsiniz ki bu konuşma son değildir... Ona sorarsınız nasılsın diye ?? Aslında merak ettiğiniz cevap şudur.. Benden sonra neler yaptın, mutlumusun?? Çok zor ve riskli bir soru... O an aslında almak istediğiniz cevap sen yokken hiç bir şeyin tadı yoktu, sensiz mutlu olamadım!!! Bunun aksi hali sizin tamamen düş kırıklığı yaşamanız anlamını ifade eder.. O yüzden riskli ya!!

İşte Başında bahsettiğim sınır ve imkansızlık cümleleri burda devreye girer.. O cümleden sonra Koşmaya başlarsınız imkansızın peşinden.. Çünkü siz onda bitmişsinizdir!!! Aşkın acı ama gerçek yüzü de budur bu yüzü ancak aynaya baktığınız zaman görür ve tanırsınız... O SİZSİNİZ !!! Ve sizi siz yapan benliğinizin size kattığı bir değerdir... Üzülmeyide ağlamayı da bilmelisiniz.. Hayatta tek kaçtığımız yaşamamız gereken ama yaşamamak için debelendiğimiz gerçekler değildir.. Gün gelir insan kendinden bile kaçar; Öyle bir uzaklaşır ki kendinden öyle korkarsınız ki kendinizi aramaktan bitmişsinizdir artık.. Evde, sahilde, bir barın en ücra köşesinde içki şişeleriyle boğuşursunuz.. Boş şişeleri betonun üzerinde yuvarlayarak anlamsız düşüncelere bürünürsünüz.. beyoğlu caddesinde içip içip yürürken birbirine anlamsızca şakalar yapıp birbirini yitip dürten insanlardan bir farkınız kalmamıştır.. Yalnızsınızdır; en azından siz öyle hissediyorsunuzdur.. Ta ki biri sizi bulana kadar yani kalbinize yeni bir kelebek konana kadar... Tabiatın kanunu budur sizi dibe süren bir aşk sizi o dipten kurtarır Ve bir gün bir köşede oturup o anı düşünür kendinize içten içe kahkahalarla gülersiniz.... Ama unutmayın siz hala bir aşk yaşıyorsunuz bir gün tekrar aynı duruma düşebilirsiniz!!!! Beraberliğinizi kendinize yüklemeyin... Aşkınızı, kendinizi ve sevgilinizi iyi analiz edin Bir gün bu saydığım Üç şey kalmayabiliyor...

 
Toplam blog
: 17
: 501
Kayıt tarihi
: 08.07.10
 
 

Yasamanın ve varolmanın en güzel kanıtı olan ALLAH'ın yeryüzündeki en güzel yansımasıyım... İdeal..