Aşk Acı Çekmek Değildir

Yaşadığı aşkın büyüklüğünü çektiği acıyla ölçenlerden misiniz? Siz de "acısız aşk olmaz" diyenlerden misiniz? Yanılıyorsunuz fakat bu sizin hatanız değil. Kendimizi bildiğimiz günden beri aşk şarkıları, filmleri, romanları, kısacası okuduğumuz, dinlediğimiz ve gördüğümüz bütün aşklar hep acıyla kol kola idi.

 

Zannettik ki bir insan ne kadar çok acı çekerse o kadar aşıktır. Kimimiz acı çekmemek için aşktan kaçtık, kimimiz kendimizi acı çekmeye koşullandırıp her biten ya da başlayamayan ilişki için acı deryalarında boğulduk. Ez cümle, bize başka türlüsü öğretilmediği için aşkı hep acıyla yan yana koyduk. Oysa acı çekmenin aşk ile hiç alakası yoktur. 

 

Hissettiğimiz olumsuz duygular yani; terk edilmek, reddedilmek, istenmemek, sahip olduğumuzu zannettiğimiz birinin bizim ellerimizin içinden kayıp gitmesi, kıskançlık, haset, hazımsızlık ve daha bir çoğunu aşk acısı zannediyoruz. Oysa bize acı veren bu duygulardır. Aşk nefes aldığımız müddetçe deneyimleyebileceğimiz en güzel şeylerden biridir ve gerçek aşkı deneyimleyebilen biri aşk acısı çekmez. 

 

Gelin bu dediğimi biraz açayım; öncelikle aşkı sıklıkla sahip olmakla ya da ait olmakla karıştırıyoruz. Aşk sahip olmak değildir. Aşık olduğunuz ve birlikte olduğunuz kişiye sahip olamazsınız, olduğunuzu zannettiğiniz için artık birlikte olmadığınız zaman acı çekiyorsunuz.Aşk aynı zamanda illa karşılığının olmasının gerektiğini zannettiğimiz bir duygu. Aşk aslında tek başına gerçekleştirebilecek bir şeydir. Yani birine aşık olabilirsiniz ve bu aşkı kendi içinizde yaşayabilirsiniz. Onun size karşılık vermemesinden dolayı acı çekerseniz eğer, bunun da aşkla alakası yoktur. Elde edemediğiniz için çektiğiniz acının adı "aşk acısı" olamaz. 

 

Oysa acı vermeyen, sizi yükselten, geliştiren ve mutlu eden bir duygu olmalıdır aşk. Ve ister insanın ister inanmayın, mutlu aşk vardır! Mutlu aşkın sırlarını paylaştığım instagram profilimi takibe almanızı tavsiye ederim, adresi profilimde bulabilirsiniz. 

Aşkla kalın, 

Aslı Göksu