Aşk Laftan Anlamaz dizisi Kiralık Aşk'a benziyor mu?

Aşk Laftan Anlamaz 3. bölümü geride bıraktı. Dizi, bence 3. Bölümün ardından tam anlamıyla kendisini buldu. Dizinin ilk bölümünü izlediğimde o savruk hava beni sıkmıştı, hikâye ve oyunculukları beğenmemiştim ama 3. Bölümde konu oldukça akıcı ilerledi. Karakterler de hikâyedeki vasıflarına oturdu. Hikâye toparlayınca Hande Erçel ile Burak Deniz’in uyumu da daha bir göz önüne çıktı. Bu haftaki bölümde oyunculukları da baya göz doldurdu. Özellikle; Hande Erçel, Hayat’ın kendisini tekrardan Sarte’de gören Didem’in taklidini yaptığı ve ‘Beni nikâhına mı alacaksın’ diyerek Murat’la iddiaya tutuştuğu sahnelerdeki sempatik hallerini iyi yansıttı. Burak Deniz de coolluğunu konuşturdu.

 

Bölümün çoğunluğu Murat’ın Hayat’tan özür dilemeye çalışması ve girdikleri iddia üzerine geçti.  Üstüne bir de, 3. bölüm itibariyle Hayat ve Murat birbirlerinden etkilenmeye de başladı. Aralarında bir etkilenme olmasını bu kadar erken beklemiyordum aslında. Zira çalan müzik eşliğinde birbirlerini düşünerek kadar olay yaşamadılar. Birbirlerini daha yakından tanıyıp etkilenseler ve bu işten ayrılma mevzusu o zaman olsaydı, Murat o zaman Hayat’ın peşinden koşsaydı daha anlamlı olurdu. Yine de, oldukça eğlenceli bir bölümle ekrandaydı dizi. Murat ve Hayat sahneleri çok tatlıydı. Hem ormandaki kovalamaca hem de iddiaya girdikleri sahnelerini severek izledik. Tek mantık hatası, Hayat’ın teknede önce yedek kıyafeti olmadığı için yüzmek istememesi, denize düşünce de yüzme bilmediğini söylemesi oldu. Yüzme bilmiyorsa bunu söylemek için denize düşmeyi mi bekledi yani? 

 

Hayat'ın aslında Suna olmadığı gerçeğinin dizinin konusunun sıkça benzetildiği Kiralık Aşk’taki gibi olaylar arapsaçına dönene kadar saklı kalacağını da sanmıyorum. Zaten o kadar büyük ve koordineli bir sır da değil. Dizi, patrona söylenen yalan ve patron-asistan aşkı bakımından Kiralık Aşk’a benziyor ama buradan bir kopyacılık ya da kıyaslama çabaları çıkartmak gereksiz. Zaten, günümüzde her dizi az- biraz bir diğerine benziyor. Zengin ve genç işadamının çalışanına aşık olduğu hikayeleri Yeşilçam’dan beri görüyoruz sonuçta.