Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ağustos '20

 
Kategori
Tarih
 

ASKER (MÜNEVVER) SAİME

İstiklal savaşı kahramanlarından Münevver Saime,15, Mayıs, 1919 da Yunanlıların İzmir işgali sırasında İstanbul Darül fünunda öğrenci idi. 22 Mayıs’ta Kadıköy’de Belediye önünde yağmur altında 20 bin kişinin katıldığı mitingde Halide Edip ve Münevver Saime konuşmacı idiler.
 
Halide Edip, “Kendilerinin olmayan toprakları âleme terk etmek isteyenler, halkın sedâsı önünde eğileceklerdir” derken,
 
Münevver Saime Hanım şunları söylemiştir: “Az söylemek çok iş görmek zamanı gelmiştir. Her Türk’ün söylemek istediği fakat niçin bilmem yüksek sesle söylemekten çekindiği birkaç sözü ben açıkça söylemek isterim. Evet, açık söylüyorum kardeşlerim. Aldatıcı kaynakların yazdıkları haberlere inanmayın. Bizim tamamiyeti mülkiyemizi muhafaza edecekler! Fakat hangi hudut dahilinde? Bu belirtilmedikçe Türkiye’de sulh mümkün olmayacaktır. Ben bu kanaatteyim. İsyan etmeyecek bir Türk kalbi de tanımıyorum.
Ey tarihlerinin kara günlerini yaşayanlar size hitap ediyorum. Milletler için kara günler olabilir. Fakat yol olmak yoktur. Bir millet yok edilemez. Milletimizin yok edileceğine inananlar aldanacaktır.”
 
Mitingden sonra işgal kuvvetlerince tutuklanmışsa da bir çaresini bularak Anadolu’ya geçerek ,Garp cephesinde görev aldı ve özellikle cephe gerisinde ve istihbarat işlerinde önemli başarılar gösterdi, İzmit’te bir görevi yerine getirirken yaralandıysa da belli etmeden vazifesini yapıp tamamladı ve çavuş rütbesi aldı. 
 
İstiklâl Madalyası aldığı için de “Asker Saime” olarak anılmaya başlayan Münevver, Kuvvetli bir fikir edebiyatçısıdır. Okulu bittikten sonra İhtiyat Zabiti Münir Bey’le evlendi. Yozgat'ta başlayan isyanı bastırmak için Yozgat'a sevk edilen askeri kıtada Münir Beyle birlikte Saime Hanım da yer aldı.İsyan bastırıldıktan sonra Ankara'ya dönen Saime Hanım bu defa da İstanbul- Ankara arasında askeri istihbarat göreviyle İstanbul'a gönderildi. Ankara ile İstanbul arasında kuryelik yaparak Ankara'nın kendisinden beklediği hizmetleri yerine getirdi. 
 
Savaşın sona ermesiyle Saime Hanım ve Münir Bey İstanbul’a döndü. Burada Maarif Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından Saime Hanım’a öğretmenlik görevi verildi. Beyoğlu Kız Lisesi’nde öğretmenlik yaptı.
 
''Asker Saime'nin kalbi yalnız vatan için değil, bütün muzdarip insanlar için ayrı ayrı çarpardı. En akla gelmez fedakârlıklarla, her muzdaripin yardımına koşmayı mukaddes bir vazife bilmişti. O, yalnız kendisini, kendi rahatını, saadetini düşünmezdi. Yıllardan beri meslek hayatında talebelerine yurt, millet aşkı, heyecanı aşıladı. Edebiyat dersi, denilebilir ki onun için yalnız ve yalnız bu konulardan bahsetmeye yarar bir dersti. Sevmediği, dost olmadığı insan yoktu. Herkeste bir başka kıymet bulur, hepimizin en küçük değerini göklere çıkarır, fakat kendisi kimseden bir takdir, bir övme beklemezdi.” (Şükufe Nihal-Hatip ve şair)
 
İstanbul Kız Lisesi öğrencilerinden Fevziye Abdullah Tansel, okulun edebiyat öğretmeni olan Saime Hanım hakkında şunları anlatmaktadır:
 
 “İstanbul Kız Lisesi’nin orta ve lise sınıflarında öğrenciliğim sırasında, 1927-1932’de, (Münevver Saime Hanım) yanılmıyorsam Türkçe dersi okutuyordu. Benim hocam değildi. Adının Münevver olduğunu bilmiyorduk. Asker Saime denildiği için ilgilenirdik. Epeyi iri yarı, kumral, allıksız pudrasız, daima kısa topuklu iskarpin ve kostüm giyen, belki askerlikten kalma bir alışkanlık olarak ceketinin beline geniş bir kemer takan, saygıdeğer ve sevimli bir hanımefendi idi.
1951 yılında İstanbul'da vefat etti.
 
Toplam blog
: 119
: 225
Kayıt tarihi
: 04.12.17
 
 

İlgi duyduğum alan tarih. Milli mücadele ve Osmanlı tarihine  odaklandım. Gözden kaçan tarihi şah..