Asrın takımı….

Fenerbahçe, bu yıl oluşturduğu kadro ile önümüzdeki birkaç yıla damgasını vuracağa benziyor. Milli maç haftası dolayısı ile hazır liglere ara verilmişken bir analiz yapmanın tam zamanıdır. Yukarıdaki başlıkta belirtmek istediğim de Fenerbahçenin bir asırlık geçmişi içinde en çok akıllarda kalacak takımı kurduğunu düşünmemdir.
Bu sezon Fenerbahçe yöneticileri çok akıllı transferlere imza attılar. Öncelikle geçen yıl hiçde arzulanan düzeyde olmayan takımı ayağa kaldırmak için Daum – Aykut Kocaman ikilisi başa getirildi. Bana göre Daum en geçerli ve iyi tercihtir. Çünkü Türkiyeyi, ligimizi, Türk oyuncuların mentalitesini çok iyi biliyor, üstelik Fenerbahçe ile uyuşan bir dokuya sahip. Nasılki bir futbolcunun en büyük manevi tatmini ulusal takımında oynamaksa, bir çalıştırıcının da hayalinde kendi ulusal takımını çalıştırmak yatar. Daum da pek tabii kendi ulusal takımında kariyerini noktalamak ister. Dolayısı ile Fenerbahçeyi dikkat çekecek bir başarıya ulaştırmasının gereğinin farkındadır.

Aykut Kocaman’ın iyi bir Fenerbahçeli, çok zeki, akıllı bir çalıştırıcı olduğu ortadadır. Büyük bir aksilik olmadıkça Daumdan sonra Fenerbahçenin Teknik direktörlüğüne en büyük adaydır. Çok uzun yıllarda o görevde kalacağını düşünüyorum.

Mukavele uzatan Volkan Demirel ve diğer Volkan ile takımın uzun yıllar kaleci sorunu olmayacaktır.

Bu sene Sıvastan transfer edilen Bliga kestiği topu olumlu kullanabilen çok nadir defans oyuncularından biridir. Uyum sorununu atlattığında defansın patronu ve vazgeçilmezi olacaktır.

Bu gün avrupanın hangi takımında oynarlarsa oynasınlar sırıtmayacak olan, Gökhan Gönül, Lugano, Bliga, R.Carlos dörtlüsü ve bunlara ilave Önder, Bekir, Vederson takımın defansı için yeterlidir. Yedek olarak koyduğumuz Önderin bile milli takımda olduğu düşünülürse ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Yine yeni transferlerden Mehmet Topuz ve Özer Hurmacı Türkiye liglerinde kariyerleri belli oyuncular. Her ikisi de kuvvetli, çabuk, top teknikleri iyi. Şanssızlıkları, hazırlık döneminde sakatlıkları nedeni ile yeterli çalışamamaları. Birkaç hafta içinde takımın vazgeçilmezleri artasına girmeleri kesin görülüyor.

Santos, ulusal milli takımının oyuncusu ve başarıya aç. Kendini Brezilya dışında kanıtlayabilmesi için Fenerbahçe büyük şans. O da bu şansı kullanacaktır diye düşünüyorum

Emre Bölezoğlu, bu yıl eski performansına ulaştı. Bu performans ile dünyada hemen her takımda oynar. Yalnız sinirlerine hakim olmasını öğrenmesi gerekiyor. Bunun içinde özellikle Aykut Kocaman onun için bir şans. Sinirlerine hakim olduğu sürece takımın vazgeçilmezidir.

Ayrıca orta dörtlüdeki Selçuk, Deniz, Cristian, Kazım, David her takımın kadrosunda görmek istiyeceği oyuncular.

Alex, nesli tükenmiş bir oyuncu türü. Bu tür oyuncular artık olmadığı için Avrupa futbolu sistem değiştirdi. Bu yüzden Alex avrupadan ciddi teklifler almıyor. Değilse çok hızlı düşünen ve düşündüğünü ayakları çok iyi uygulayan bir oyuncu. Tabiri caiz se ne onunla ne onsuz tam olmuyor. Artı 32 ye ulaşan yaşı yavaş yavaş onuda “di” li geçmiş zaman olmaya zorluyor.

Guiza, enteresan bir oyuncu. Ancak alex’i anlatırken bahsettiğimizin tersine düşündüğünü ayakları iyi uygulamıyor. Ancak çalışkanlığı ve hırsı ile birde milyonlarca dolar maliyeti yüzünden tek santrafor oynarken tercih sebebi.

Semih, eğer adı brezilyalı adı olsa takımın ilk bankolarından biri olurdu. Tartışmasız en iyi Türk santrafor.

Böyle iyi bir Fenerbahçenin gerçekten çok kaliteli kadrolara sahip Galatasaray ve Beşiktaş gibi iki ezeli rakibi var ki onlarda itici güç olarak Fenerbahçeye yardım edeceklerdir diye düşünüyorum.

Sonuç olarak ben kendimi keyifli ve heyecanlı Fenerbahçe maçları izlemeye hazırladım. Sizleride beklerim.

Pazar, 6/9/2009