Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '10

 
Kategori
Spor
 

Avcı'nın tuzağını Milan Baros bozdu

Avcı'nın tuzağını Milan Baros bozdu
 

Bir an için şu maçın kahramanı Milan Baros’un yerine Güiza’nın olduğunu varsayalım. Karşılaşmanın bambaşka bir şekil alacağını ligin ikinci haftasında İnönü’de de izlemiştik. Aynı senaryonun tekrar etmesini tek bir adam önledi. Baros sadece üç gol atmadı o üç golün hazırlanmasının mutfağına da dâhil oldu. Üçüncü gol gerçek bir santraforluk nişanesiydi.

Güiza’yı Galatasaray’a yakıştırdığımız düşünülmesin. İki sezondur iki farklı takımda forma giyen, muhtemelen de iki katı para aldığı halde Küçük Emrah filmlerinden öte bir trajediye neden olan Güiza’nın karşısındaki Baros’un reel değer yaratan futbolculuğunu ön plana çıkarmak istiyorum.

Ancak Galatasaray’da Baros dışında bu maçı koparacak ikinci futbolcunun olmaması da çok ciddi bir uyarı olarak alınmalıdır. Erken gelen üç farklı skor tribünleri bayram havasına sokmuş olsa da maç boyu Galatasaray’ın takım halinde Büyükşehirli futbolcuları durdurmaya çalışmaları da gözlerden kaçmasa gerektir.

Galatasaray’ın orta sahasında hala yaratıcı özelliği futbolcular bulunmuyor. Misimoviç tek pasla oynadığında önemli işler yapacak bir potansiyel taşısa da hem yavaşlığı hem de topla fazla oynaması takımın ileri gidişini belirgin bir şekilde durdurdu. Bu nedenle de defansın sağında oynayan ve ceza sahasındaki kusursuz forvet Baros’a mükemmel paslar veren Serkan fazlasıyla ön plana çıktı hatta yıldızlaştı.

Baros’un attığı üçüncü golün pasını veren Aydın hala kendisine verilen şansı doğru kullanamıyor. O pası alan Baros değil de hadi tekrar etmeyelim, bir başka oyuncu olsa büyük bir ihtimalle topu kaybederdi. Ancak Baros’un becerisi Aydın’ın istatistiklerine bir adet asist yazdırdı.

Galatasaray’ın defans bloğunda işler iyi gidiyor görünüyor. Servet form tutuyor. Yeni gelen Insua da Hakan’ın aksadığı sol kanatta önemli katkı yapıyor. Neill’i zaten konuşmaya gerek yok; genç Serkan ise Fenerbahçeli Okan’la birlikte yıldızını parlatıyor.

Rijkaard’ın bu karşılamanın ikinci bölümünde Elano’u denememesi önemli bir detaydı. Oysa Hollandalı teknik adam Kewell yerine Elano’ya forma verip hafta arasında buzları erittiği futbolcusunun gönlünü alabilirdi. Anlaşılan kafasında farklı planlar var ve onların içinde Elano’nun yeri yok gibi görünüyor. Üç değişiklikten sonra Elano’nun kulübedeki görüntüsü de sanki bunu anlatıyordu.

Galatasaray kazanması gereken maçlarının hepsinden başarı ile çıktı. Zaten önemli olan da buydu. Takımlar yeni yeni form tutuyorlar; birkaç hafta sonra ligin şekli oturmaya başlayacaktır. Avrupa’da olmayan Galatasaray’ın bu kadrosu zorlansa da zirveye tutunacaktır.

Galatasaray'ın maçın hemen başında uyguladığı baskılı hücum oyununun çok doğru bir giriş olduğunun altını çizmeliyiz.

Gelelim Abdullah Avcı ile İBB’ye…

Teknik adam ve takımımız Fenerbahçe ve Beşiktaş’a karşı ne kadar konsantre oluyorsa Galatasaray karşısında o kadar başarısız maçlar çıkarıyor.

Bu maçın dengesini değiştiren Baros oldu kuşkusuz ve Avcı belli ki bunu hesap edemedi. 3-0’dan sonra karşılaşmanın kontrolü Büyükşehir’e geçti ve orta sahada Galatasaray’a karşı önemli bir üstünlük kurdular. Özellikle İbrahim Akın çok iyi bir oyun oynadı. Ayağına aldığı topları kaybetmediği gibi oldukça etkili kullandı. İbrahim, Beşiktaş’ta sivrildiği yıllardakinden bile iyi göründü. Ancak Belediye’nin özellikle defansı çok aksadı. Serkan’ın geldiği sol kanadı savunan Ekrem, stoperdeki Can ve sağ kanattaki Rizvan uyumsuzdular. Belki Baros’un ve Serkan’ın bu kadar ön plana çıkmasına da yardımcı oldular.

Özellikle ikinci yarı önemli pozisyonlar da buldu Belediye ancak bunları kullanma becerisi gösteremediler. 3-0 yenik takım gibi top oynamamaları Abdullah Avcı’nın farkıydı.

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..