Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

27 Aralık '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Avrupa ve Bizim Ülke

Avrupa'da Poşet Uygulaması 
 
Avrupa'nın en zengin ülkesi İsveç'te sadece poşetler değil, market arabaları da içine para atılmadan çalışmıyor. Benim İstanbul'da gördüğüm bu uygulama Avrupa ülkelerinde epeydir yaygın. Amma... Misal İsveç marketleri plastik yada teneke su şişeleri yada meşrubat şişelerinin boşlarını para ile geri alıyor. Yani kullanılmış poşeti getiren vatandaşa üste para ödüyor.
 
Sokaklarda bunları toplayıp markete geri verenler poşet başına, şişe adedine 1 kron kazanıyor. İsveç yönetimi de bunları geri dönüşümde kullanıyor. Doğal gaz yerine çöplerle ısınma olayını hallediyor. 
 
Bizler ise evimizde fazlalık gördüğümüzü sokağa yada çöplere atıyoruz.Doğal gaza avuç dolusu paralar ödüyoruz. İsveç zengin, bizde çok fakir görüyoruz.   
 
İsveç'te sokaklarda çöp yok, sümkürmek, geniz kazıyıp yola tükürmek yok. Sigara içip milletin yüzüne duman üfürmek yok. İsveç'te lüks tüketim yok, herkese iş çok...
 
En zengin iş adamları bile iş yerinde çaycı, odacı, aşçı çalıştırmıyor. Çalışan insanlar evlerinden iş yerlerine saklama kaplarıyla yemek getiriyorlar, iş yerindeki mikrodalga fırınlarda ısıtıp yiyorlar. Sonra hemen işlerinin başına dönüyorlar. Bizdeki gibi mesai kaytarması, çay molası yok İsveç'te. Çalışanlar sigara içmek bahanesiyle kapı önlerine çıkmıyor, önündeki işine gücüne sarılıyor."Devlete dayadım kıçı, alır yerim maaşı." zihniyeti yok İsveç'te... 
 
Ne temizlikçi, ne getir götürcü, çalışanlar her işlerini kendileri yapıyorlar. Yani insanlar etraflarını temiz tutmasını biliyorlar. Sahip oldukları hiçbir şeyi hor kullanmıyorlar. Her canlının değerini biliyorlar. Hastalar bakımsız yatmıyorlar, kimseler fakirlikle batmıyorlar. Herkesin her konuda devlet güvenceleri var. İsveç'te asgari ücret 1800 dolar, enflasyon %1, işsizlik %1.9 ve dünyanın en mutlu olan ülkesi halkın yüzde 98'i ev, araba, yazlık sahibi...
 
İnsana hak olan pek çok değerden mahrum olan bizler, böyle gelmiş böyle gider mantığıyla sallapati yapıyoruz her işi. (İstisnalar ne yazık ki çoğunluk değiller.) 
 
Ülke olarak rahatına çok düşkün bir millet olan bizlerin küçücük iş yerlerine bile aşçısını çaycısını ayrı tutup çalışanlarından bunların parasını almadığını biliyorsunuzdur. Gerçi işçinin kazancı ne kadar ki, patrona çay parası versin. Hem az kazanıp, hem içtiği bir bardak çayın parasını mı versin, hal böyle olunca Avrupa'yla aramızda çok çelişkiler oluyor. 
 
Bizim çalışanlarımız da alt üst vardır. Alt kademe, üst önünde ceket iliklemek zorundadır. İsveç'te herkes eşittir, kimse kimseyi küçümsemez. 
 
Bizim çalışanımız önüne hazır getirilen çay için çaycıya kafa tutar: "Nerde kaldın! Çay niye soğuk, bardak niye kirli." 
Aşçıya: "Yemeğin tadı niye böyle, yine mi çorba var," diye fırça atıp egosunu tatmin edenleri görmez misiniz? 
Evde hanımlarına söz geçiremeyenlerin iş yerlerinde çalışanlarını kölesi gibi davranan patronlarla, müdürlerle dolu bir ülkeyiz. 
Önce kusurlarımızı görmeliyiz, yanlışlarımızı düzeltmeliyiz, sonra Avrupalıya biz örnek olmalıyız. Çünkü biz Elhamdülillah Müslümanız. Müslüman örnek almaz, kendisi iyi yönleriyle örnek olur.
 
Bizim yüce dinimizde her ne olursa olsun, israfın her türlüsü haramdır. Lakin bizler her konuda baş israfçı olmuşuz, Avrupa ülkeleri israftan imtina eder olmuş.
 
Eskiden filelerle, bez çantalarla alışverişe giderken şimdi poşetler neden ücretli oldu diye yorumlar yapıyoruz. Baştan karşı çıkmamız gereken poşet yanlışına,şimdi üste para vererek alacak olmamız yanlışımızı devam ettirir durum değil midir? Bu konuda bazı vatandaşlarımız ne diyorlar bir dinleyiverelim.
 
-"Evet bizler çok israfcıyız. Sokağa attıklarımızın haddi hesabı yok. Bizler egosu yüksek insanlarız, benciliz. Şu poşet konusunda para girerse devreye biraz olsun israfımız önlenir. Bir sakız için marketten poşet alıyorlar, poşet paralı olunca alımı da azalır." 
 
- "Şuan parası alınmayan poşetleri sanki marketler kendi ceplerinden mi karşılıyorlardı. Kesinlikle hayır. Dünyanın neresine giderseniz gidin, hiçbir marketler zinciri poşete harcadıkları parayı kendi ceplerinden karşılamazlar. Şimdiye kadar bedava sandığımız poşetleri yine bizler bir şekilde karşılıyorduk. Şimdi meşrulaştırılacak. Marketler gider gösterdikleri poşeti bile parayla satacaklar. Çok merak ediyorum bizim seçtiğimiz millet vekilleri, oylarını aldıkları vatandaşın menfaatine bir şey yapıyorlar mı? Milletin zaten cebinde para yok bir de poşete şuna buna paramı verecek, bu zamana kadar akılları nerdeymiş? Madem zararlıymış niye bunca yıl ortalıktaymış? Poşete gelene kadar tek kullanımlık plastik tabak bardak, kaşık çatal var, onları kaldırsınlar."
 
-"Marketten aylık alışveriş yapıyorum, aldıklarımla iki araba doluyor. poşet almazsam ben bu kadar yükü nasıl eve götüreceğim? Beş yüz lira aldıklarıma vermişim, bir de her aldığım poşet için markete 25 kuruş mu vereceğim? Poşete para vermek akla ziyan. Her poşete 25 kuruş demek, benim aldıklarıma 20 lira daha fazladan ödemek demek. Ben beş kişilik ailemi nasıl geçindirebildiğimin hesabını yaparken, cebimden fazladan para çıkması çok düşündürüyor beni. Üstelik sağlamda değil poşetler, her defasında yeniden almamız gerekecek."
 
-"Devletimiz ya poşetlerin parasını kendisi verecek, vatandaşa sarmayacak. Yahut çok sağlam, sağlıklı poşetler yapacak. Bir daha bir daha poşet alımı olmayacak. Devlet poşet zararlı, çevreyi kirletiyor diyorsa madem, çevre- doğa bu kadar önemseniyorsa, o zaman hiçbir yerde hiçbir plastik, naylon satılmayacak."
 
-"Poşet olayı tamamen kalksın.Parası maddiyatı iyi olanda alamasın.Poşet kalkmıyor, paralı oluyor. Bu durum akıl alır gibi değil. Parası olan 10 tane 20 tane poşet alacak. kullanıp sonrası yine kıra bayıra atacak. Parası az olana 20 poşet 5 lira. Bir günlük ekmeğinin parası, olmaz ki. Ne anladık bu işten, yine doğa mahvolacak. Poşetin paralı olması demek, birilerinin daha çok zengin olması demektir. Madem poşetlerle birlikte pet şişelerde paralı olsun, dağ taş pet şişe dolu. Çevremiz çöp yığını, doğa korunacaksa naylon olan her şey yasaklansın. Ya da pahalansın kimseler alamasın."
 
-" Poşeti satmak yerine, geri alsınlar. Doğayı naylondan kurtarsınlar."
 
Evet bu son söylenen daha mantıklı geliyor vatandaşa.Poşeti 25 kuruşa satmak yerine 
5-10 kuruşa geri alsalar piyasada poşet kalmaz.Böylelikle çevremizde kirlenmez. Poşeti bulup başımıza saran Avrupa ülkeleri şimdi böyle yapıyor. Madem Avrupa'ya gireceğiz, iyi bir şeyler yapmasını bileceğiz.
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..