Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '08

 
Kategori
Güncel
 

Avrupai olmak!

Avrupai olmak!
 

Bugün sohbet sırasında avrupaî sözü geçti. Şu avrupaî meselesini ele almak istedim.

Avrupaî, dimağa ne kadar havalı geliyor, değil mi?

Neden Türk insanı Avrupa’ya karşı bir özenti duyuyor?

Ben Anadolu kadını olmak istiyorum. Onun için bu topraklara geldim.

Bir Türk gibi yaşamak istiyorum!
Türk gibi yaşayabiliyor muyuz?
Vitrinler yabancı, mağazalar yabancı, eğlence mekanları yabancı, televizyon kanalları yabancı, müzik yabancı her yer, her şey yabancı.

Türk gibi yaşamak ! Türkiye'de her gün daha çok zorlaşıyor.

Batı Avrupa gelişmiş ülkelerine bir bakalım. Yıllarca sömürdükleri ülkelerin sırtından kurmuşlar refahlarını. Doğru bir orantı var - ne kadar çok sömürge o kadar çok gelişme ve refah. Sömürülen ülkede de tam tersine refah seviyesi sürekli iniş yönünde.

Son yıllarda batı emperyalist ülkeleri silahlı güce dayanan sömürgeleştirmeyi bırakıp ideolojik – kültürel sömürgeleştirme yönetimini devreye soktular. Sömürecekleri ülkenin çıkarı gibi göstererek planlı programlı çalışmalar yürütmekte. Bunun için az gelişmiş ve zengin alt kaynakları olan ülkelerini hedef almaktadır.
Bu programlar zamanla hayatın her alanını kapsayacak hale gelir.
Böylece, emperyalist ülkenin kurguladığı bir hayat tarzı, sömürülecek ülkede egemen hale getirilir.
Basın, televizyon özellikle kontrol altında.

Günümüzde Avrupaî yaşam tarzı o kadar ağır baskı kurmuş ki milli benlik değerlerimiz ”aşağılık” belirtisi gibi algılanıyor. Çok acı değil mi?

Örnek mi? Buyurun

Oğlum sadece on dört yaşında ve birkaç gün önce okulda müzik dersinde öğretmeni, kendisinden piyanoda bir şey çalmasını istemiş. Oğlum Türk sanat müziği çalmış- Eski dostları. Bana ne söyledi biliyor musunuz ” Anne, sınıfta herkes güldü. Oğlum, sen Metallica ( doğru mu yazdım !) bilmiyor musun? Ondan çalsana!”
Çocuklarımızı Avrupalı'lar gibi yetiştiriyoruz!

Ya, 84.Cumhuriyet Bayramımız ve Kevin Costner damgasına ne demeli. Duymayan oldu mu? Şaşkın, üzgün ve isyanlarda izlemiştim. Adamcağızı neredeyse Atatürk gibi görülmesi sinirlerimi bozmuştu. Tamam, misafirperveriz, ama bu kadarı da…fazlaydı. Bir film için, Atatürk rolünü teklif edilmesi ona bu denli büyük saygı gösterilmesine bir anlam verememiştim.Devlet büyüklerimizle tanıştırılması ?!Onunla ilgilenmesi gereken sadece Magazin Medyasıydı. Siyasi çevrelerde ne işi vardı ki? Bütün haber programları ondan söz ediliyordu.Adeta Cumhuriyet Bayramımız onun gölgesinde kalmıştı. Ayrıca söz konusu aktör, Atatürk rolünü oynamaya hiç niyeti yok, kendi kulaklarımla duydum. Adamcağız, bir ko-ru-ma or-du-su ( bu ne demek olduğunu açıklamama gerek yok sanırım ) ile birlikte sadece konser vermek ve bol para kazanmak için ülkemize gelmişti. Bana kimse sormuyor, haddim de değil ama, onun bu rolü oynamasını hiç istemem doğrusu. Türkiye’ de aktörler mi bitti?

Ya, Maliye bakanımızın! İngilizce yanıtına ne demeli?
Türkçe anlatamıyor derdini.
Bu konu ile ilgili görmek istediğim kare neydi biliyor musunuz?
Şu İngilizce verdiği yanıt için Türk halkından özür dilemesi. Kimse tepki vermiyor ki!
Sonuçta en doğru çözüm - İngilizce dilimizi geliştirmek olacak. Yanıtları daha kolay algılayabilmek için.

Örnekler çok aslında… Ne yazık ki!

Bunları düzeltmek için çok mu geç kaldık?

Ben mi yanlış düşünüyorum?

Biz Türk olarak Avrupa'ya özenmek yerine. Türk'ün gücünü dünyaya göstermeliyiz.
Ülkemizde yaratılan suni gerginlikler, bizleri biri birimize düşman bir halk haline getirmek, kimin işine yarayacak? Tabiî ki emperyalist batı ülkelerinin.
Daha kolayca istediklerini elde etmektir asıl amaçları.

Yıl 1923… 1923, 1923... Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk bir konuşma sırasında söylemiş, yol göstermiş : “Batı bizim Düşmanımızdır, Ancak KUDRET gösterebilirsek, dost görünmeye çalışır”

KUDRET işte çözüm burada, Kudret gösterebilmek.

Bugün, Yıl 2008 bunu hâlâ anlayamamış olanlar var…

Bu hükümet getirdi bizi bu duruma diyemem. Bu bir birikim. Ama çok büyük hatalar var.
Ve hatlar, hatalar ile düzeltilemez.

Japonlar 2. Dünya savaşından sonra harap ve çökmüş bir ekonomin içinden çıktılar ve bir güç haline geldiler. Önemli bir nokta - çok, çok çalışarak, özlerini ve kültürünü kaybetmeden.

Ben politikacı değilim, siyasetten anlamıyorum. Ama bildiğim bir şey var ki o da bu dengesizlik en kısa zamanda düzeltilmeli.

Zaten ben gerçek Türk kimliğine sahip olabilirsem Avrupa’lıdan üstünüm.
Yani Avrupaî olmama ihtiyacım yok.

 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..