Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '13

 
Kategori
Şiir
 

Ay çarpınca morarır kanatların

Ay çarpınca morarır kanatların
 

Ay Çarpınca Morarır Kanatların


Gülfer’e

Yalnız pazartesileri değil

Ateşe ve rüzgâra inat

Uzun  uzun baktığın

Durmadan içinde akan

Gelgitlerle kıyıya çarpan

Denizkestaneleri ve hurdalara batmış

Küflü kesif kokusuyla

Zihninin kıyılarında iz bırakan

Kenarında bir yudum aldığın

Deniz seni içine alır mı?

 

İnce bir akıntı boğazını yakan

İnce bir sızı gibi tam şuranda

Ne yaparsan yap ama suya dalma

Derin koyu mavisi alır seni sonsuzluğuna

Gecenin en karanlığında ondan kurtulurum sanma

Balığa çıkma teknelere bakma

Iğrıplara ıstakoz sepetlerine halatlarına

 

Saçlarının uçları yolunmuş   

Kesilmiş tırnakları umutlarıyla

Saklandıkları çukurdan baş uzatan

Çıplak kayanın üstüne tüneyen

Martıların

Ay çarpınca morarır kanatları

Güneş çarpınca bitkin düşer

 

Çamuru ve balçığı hatırlatır

Küçük dilleriyle yeniden

Bir name bir mugam bir ezgi

Baş döndürücü derin ilahilerle

Şakımaya hazırlar rüzgârda aralıksız

 

Yeşil bir gözün kararlı bakışı değil mi?

İçine dolan orman

Koca kahverengi yosunlara inat

Hızla sular çekilir içinden

Derken bir boşluk olur

Bir güçsüz bir duman bir beş bilinmez

Korkunç bir kasılma sol bacağında

Atardamara yakın

Aklında tek bir sözcük yok

Boş ve kurak

 

Diken diken ter içinde

Eski gelenekleri kitapları hatırlatma

Hepsi boş inançmış ama hepsi

Temiz hava, bilginin pırıltısı

Parlayan aydınlık değil

 

Dar gelir sana kütüphanedeki

Fena halde kanamalı parça parça

Bölük pörçük eskimiş dualar gibi

Eski Ahit

 

Yalnız diyalektik kaldı

Büyük eski bir usturolop gibi

Tüm yönlere açık yelkeni

Umut dolu ve korkusuz.

 

Mehmet Özgür Ersan

 
Toplam blog
: 447
: 1524
Kayıt tarihi
: 20.09.13
 
 

06 Mayıs 1974 Çorum Sungurlu'da doğdu. Yaşamının büyükçe bir bölümünü Mamak'ın gecekondu mahalleler..