Ayakkabı çorabın deliğini bilir

Bir Bahama atasözü, "Ayakkabı çorabın deliğini bilir" der. Nedense bizim ayakkabılar delik çorapla dolaşmayı hüner sayarlar:

- Türkiye'de 24 milyon nüfus kırsal alanda yaşıyor. Bunlardan sadece 2 milyonu sosyal güvenceye sahip. Yani, yüzde 91'inin bir sosyal güvencesi yok. Yok ama, her seçimde oy vermeye yine de delik çorapla gitmeye rıza gösterir!...

- AB'de tarım çiftçisine fert başına 1800 Euro destek primi verirler. Bizde ise bu destek sadece 190 Euro'dur. Ama yine de AB'ye delik çorapla gitmek/girmek isteriz.

- 70 öncesi bir kilo buğdayın fiyatı 69 kuruş, buna karşılık bir litre mazot 35 kuruş dolayında idi. Yani bir kilo buğdaya iki litre mazot alınabiliyordu.Şimdi bir kilo buğday 42 kuruş, mazotun litresi ise 230 kuruş. Yani, şimdi bir litre mazot için beş kilo buğday veriyoruz. Yani, ayakkabının bağı, ayağımız yerine boğazımızı sıktıkça, kendimizi daha mutlu hissediyoruz!..

- Devlet, eliyle zengin yaratmakta. Mesela TOKİ'ye, dar gelirliler için toplu konut yapsın diye bedava verilen arsalara TOKİ'nin lüks konut ve villalar yaparak haksız kazanç elde etmesine bizim delik çoraplılar - bırakın bir ses çıkarmasını- alkış bile tutabiliyorlar!...

- Asgari ücretin 740 lira olan bir ülkede bir iş adamının oğluna kızdığı için parçalattığı 130 bin liralık deniz motorunun yerine oğluna 550 bin liralık bir uçak alacağını ve bu hayırlı evladın 2 milyon 100 bin liralık iki arabasının bulunduğunu dünkü gazetelerden okumuşsunuzdur.

- Zavallı bizim ayakkabı, ayıp olur diye delikli çorabını göstermemek için, havanın bu aşırı sıcak günlerinde bile ayağından çıkart(a)mıyor!...

- Ayağımdaki ayakkabıların söylediğine göre, o şanslı evladın bulunduğu ülkede böyle delikli çorapla gezen 15 milyon yoksul insan ve 5 milyon ayakkabı bile alacak kadar bir işi olmayan işsizler varmış!...

- Bilmem, şöyle bir hesap etseniz, vicdanınız ne derece sızlar:

- Ben ettim mesela... O iş adamının kızarak parçalattığı deniz motorunun parası için bir asgari ücretlinin 14 yıl 7 ay çalışması gerekliymiş!... iyi mi?

- "Lanet olası ayakkabı, delikli çoraplarımı göstersen altın mı aşınırdı?..." 

*

- Ülkem kalkınsın diye hep delikli çorapla gezdim. Ama, yine de ülkemin 11 yılda 300 milyar cari açık vermesini önleyemedim.

- "Devlet, küreselleşme adına zengin iş adamları yetiştirsin ki, sonradan bu zengin iş adamları ülkemin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunsunlar" diye ben hep delikli çoraplarımı ayakkabımın içinde gizledim. Ama, gördüm ki, sonradan görme bu zevatlar "devlet malı deniz yemeyen domuz" misali, yedikçe devletin dibini bulmuşlar!...

- "Lanet olası ayakkabı, biraz bastığın yerleri "toprak" diyerek tanısan altın mı aşınırdı?..."

*

- Dedik ya, "ayakkabı çorabın deliğini bilir". Bu ayakkabılarla Anadolu topraklarında dolaştıkça, birçok fabrikaların kapandığını;

- Adana'da pamuk tarlalarının azaldığını;

- Buğday ambarı dediğimiz Çukurova'da halkın ağlaştığını;

- Kayısı cenneti Malatya'da, düşük fiyat yüzünden  kayısıların dalında kaldığını;

- Rize'de, devletin yetişememesi yüzünden konan günlük on kiloluk kota yüzünden çayların çürüyüp denize döküldüğünü;

- Aydın'da Patates ve domateslerin para etmediği için yollara döküldüğünü;

- Erzurum ve Kars'ta büyük ve küçük baş hayvanlarımızın kalmadığını;

 ...vb. gördükçe, çorap deliğinin gittikçe açıldığını, ayağımı çıplak bıraktığını görmemek mümkün mü artık?...

*

Ayakkabı, susma artık, sen de konuş! Sustukça sıra sana gelecek, altın delinip, içine su girecek, yırtılacaksın!...

Alaettin Morgül /19.07.2012