- Kategori
- Genel Sağlık
Aydınlatma ve Rıza
Hukuk sistemimize göre hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının hastalar üzerinde yapmış olduğu her uygulama suç teşkil etmektedir. Peki neden suç olarak değerlendirilmiyor? Uygulamalar ne zaman ki belirlenmiş olan 3 koşulu yerine getirir, işte o zaman suç kapsamından çıkar. Nedir bu 3 koşul gelin kısaca değinelim.
1-Müdahele yapılacak olan hastanın yapılacak müdahale hakkında aydınlatılmış olması,
2-Aydınlatma konusu hakkında verilen bilgileri ANLAMIŞ olan hastanın, müdahaleye ilişkin rıza göstermesi,
3-Müdahalenin uygun endikasyonda yapılması.
Yukarda sıralamış olduğum 3 maddeyi taşımadan yapılan tıbbi müdahaleler "SONUNDA HASTA SAĞLIĞINA KAVUŞMUŞ" olsa bile suç kapsamı dışına çıkamayacaktır. Şikayete konu olması halinde ise taksirle adam yaralama, ölüme sebebiyet verme vs. gibi isimler ile mahkeme dosyaları arasındaki yerini alacaktır.
Daha önce belirttiğim gibi 1928 yılında çıkan bir kanun ile (Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun) hastaya yapılacak olan her türlü işlemden önce hastanın rıza sının alınması hususuna vurgu yapılmıştır. Ancak daha önceleri paternalist (babacıl) yaklaşım ile hasta kendsini tamamıyla hekime teslim ediyor ve "Eğer Hasta Polikliniğe Başvurmuşsa Uygulanacak işlemlere Rıza Göstermiş" şeklinde değerlendiriliyordu. Bugün ise hasta tamamen teşhis ve tedavi sürecinin içine dahil oluyor ve bütüncül bir yaklaşım sergileniyor.
Hastanın yapılacak müdahale hakkında yeterince aydınlatılması ve AYDINLANMIŞ OLDUĞU İŞLEMLERE RIZA GÖSTERMESİ gerekmektedir. Hastaların, ne olduğunu anlayamadığı işlemler için vermiş olduğu rıza, hukuk uygulamasında her zaman karşılığını bulamayabilir ve sağlık çalışanları bu durumdan mağdur olabilir.
Bu sebeple sağlık çalışanlarının tamamının işlem öncesi hastaya yeterli bilgiyi vermesi, hastanın anlayıp anlamadığını teyit etmesi ve bunların neticesinde hastanın yazılı olarak rızasını alması gerekmektedir.
Sağlık Sizlerle Olsun