Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '10

 
Kategori
Kültürler
 

Ayıp/Zaman Eğrisi

Ayıp/Zaman Eğrisi
 

İnsanlık tarihi ayıplarından arınma sürecidir.

Antik dünden çağdaş bugüne yolculuk, yaşanan tüm acılara karşın, soylu bir arınma sürecidir. Vicdan ve pişmanlık duygusu, bu yolculukta insanı yönlendiren güçlü rehberlerdir.

Dünya minik bir köye dönüştükçe, insanlar üretimin ve piyasanın etrafında işbirliğini geliştirdikçe, birbirini daha iyi tanıyor. Düşmanlığın yerini ortak insanlık değerleri alıyor.

Bu süreci en iyi turizm sektörü anlatır. Piyasanın işletmecileri terbiye etmesinin en somut örneği turizm sektöründedir. Adil, eşit, estetik, dürüst, temiz olmayan silinir.

Zaman ile insanlığın hem bireysel hem toplu ayıpları arasında bir ters orantı vardır.

Üretim ve paylaşım yaygınlaştıkça, yaşam kalitesi yükseldikçe, insanlık, ayıplarına karşı daha objektif bir duruş sergiler. Bu, biraz da insanın hem kendisini hem de birbirini tanıması ile yakından ilgilidir.

Bugün uygarlığın zirvesi olan Batı’nın karanlık taassup çağı sekiz yüz yıl sürdü. Farklı olanlara tahammülsüzlük, cadı damgası vurarak kadınları yakmak, meleklerin cinsiyetini tartışmak hemen aklımıza geliveren ayıplar.

Kent yaşamı ve piyasa ekonomisi, insanı ortak bir zeminde bir arada ve işbirliği içinde yaşamaya zorladıkça, insanlık defolarından daha hızlı kurtulma olanağı elde etti.

Zira, kent yaşamında bireyin özgürlüğünün sınırı diğerinin hoşgörüsüne kadardır. Öteki bireyin özgürlüklerinin başladığı yerde biter. Bu arınmanın 1960lar sonrasında daha da hız kazandığını görüyoruz.

Çocukluğumda, magazin dergilerinin sayfalarını vizon kürk giymiş hanımefendiler süslerdi. Bir gün insanlık, üretim sisteminin dayattığı yeni bir bakış açısı ile tanıştı. Hayvan hakları, insanlığın ortak hukukuna girdi.

Bugün kürk ile dolaşan kadınlara neredeyse katil muamelesi yapılıyor.
Artık, büyük insanlık, her gün başka bir ortak suçu ile yüzleşip özeleştiri yapmaktan çekinmiyor.

Bu yüzleşme sadece sosyal alanlarla sınırlı değil. Aydınlanan insan, hayatının hiçbir aşamasında, dolaylı ya da doğrudan, suça ortak olmamak tercihini güçlendiriyor.

Büyük insanlık, suça ortak olmamak iradesinin odak noktasına tüketimi alıyor. Bu süreci kavrayamayan ve şimdiden önlemlerini alamayan şirketler yakın gelecekte büyük sıkıntı yaşayabilir. “Ben kafama estiği şekilde üretirim, müşteri de bu ürünü alır” ezberini bozmak zamanı geldi, geçiyor.

Yakın gelecekte elinizden sabun gibi kayabilecek pazar payının arkasından ağıtlar yakmanız büyük bir ihtimal. Üretim süreçlerinizdeki hijyen, ürününüzdeki kalite, fiyat avantajı ve sunum aşamasındaki bütün atraksiyonlarınız işe yaramayacaktır bu aşamaya gelindiğinde.

Bir başka örnek vereyim. Bundan on-onbeş yıl önce mutfakların arkasına dadanan kedi, köpek gibi hayvanları tekme tokat kovdururdu Otel yöneticileri. Müşterilerin gözü önünde hem de. Çuvallara doldurup kilometrelerce öteye bırakılırdı hayvanlar.

Bugün kimi oteller biliyorum, bu konuda son derece uygar önlemler almış, bu hayvanların müşterileri rahatsız etmeyeceği özel mekanlar oluşturmuş ve düzenli olarak besliyorlar.

Yakın gelecekte üretim süreçlerinizin arka planı önem kazanacak müşteri tercihlerinde. Birkaç kriter söz konusu bu arka plana ait. Karar verme aşamasındaki insan kolayca ulaşabileceği mecralardan çalışanlarınızın sosyal koşullarını sorgulayacak.

Hiç kuşkunuz olmasın, bilginin ışık hızı ile seyahat ettiği dünyamızda bu koşulları öğrenmesi hiç zor olmayacak. Birkaç tık bunun için yeterli.

Zenginleşen insanın önündeki yeni gündem kendisi ile hesaplaşmaktır. Bu hesaplaşmaya, tatil yaptığı ülkelerde ve tatil mekanlarında insana verilen önem de dahildir.

Bakın, büyük insanlık çocuk işçilere yaptırılan üretimi boykot etmeye başladı bile. İşveren, müşteri, çalışan denklemini adil çözümlere ulaştıramayan şirketlerin işi giderek zorlaşacak.

Otellerinize gelen müşteri odalarda, eğlence ünitelerinde, havuzda, plajda, restaurantlarda sunacağınız kalite ve ihtişam kadar, çalışanlarınızın gözbebeklerinde de bir ışıltı arayacak.

Yaptığı işten, verdiğiniz yemeklerden, aldığı maaştan, gördüğü muameleden, giydiği üniformadan, geleceğine duyduğu güvenden kaynaklanan ışıltı olmazsa işiniz zor.

Büyük insanlık sadece çalışanların durumunu dikkate alıyor dersek, bu soylu süreci eksik anlatmış oluruz. Doğaya saygı da çok önemli bir kriter olmak üzere. Enerjisini, doğayı tahrip etmeden sağlayan işletmelerin bir adım öne geçeceğini tahmin etmek zor değil.

Doğal kaynakları ekonomik kullanan, geri dönüşümlü ürünlere öncelik veren Oteller hayati bir rekabet avantajı elde edecek.

Büyük insanlık yakın gelecekte Otellerinizde yediği yiyeceklerin kaynağını da sorgulayacak. Doğal, hormonsuz, ilaç kullanılmamış, organik gıdalar bugün maliyeti yüksek olsa da gelecekte sizin tercih edilmenizi sağlayacak.

Ayıp/Zaman eğrisini takip edin. Zaman geçiyor, büyük insanlık daha büyük bir istek ile ayıplarından kurtuluyor. Birey vicdanı giderek daha güçlü bir silaha dönüşüyor.

 
Toplam blog
: 34
: 682
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Olmamalı da. Biraz beynimizi yormalıyız. Dayatılan hiç bir dogm..