Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Temmuz '07

 
Kategori
Mizah
 

Ayran kabusu!

Ayran kabusu!
 

Günün yirmi dört saatinde içebileceğim yegane içecektir ayran... Ve bunu arkadaşlarla oturduğumuzda her zaman dile getirmişimdir: " Ya şu ayran yok mu? Valla ne zaman olsa içerim. Oğlum beni gece kaldır getir ayranı sok burnumun içine; içmezsem namerdim!" diyerekten... Ve ben bunu çok ciddi söylerdim her defasında... Sonra bizim dengesizlerden bir tanesi, bir gün gecenin köründe getirip sokmasın mı burnumun içine ayranı... Bir taraftan da "içeceksiiin!!! nhahhaaaahh!" haykırışları... (Arkadaşımda, gecenin bu saatinde hangi manyak ayran içer düşüncesi...) Evet kesinlikle gecenin o vaktinde içebileceğimi hiç düşünmemiş ve o saatte kalkıp bana (ayran düşmanına) ayran getirme cüretkarlığını göstermişti... Ben de uyanır uyanmaz "bu ne olum" deme gereği bile duymadan fondip(!) olayına getirmiştim buz gibi ayranı... Ve dudaklarımda beyaz ayran kalıntısıyla onun geldiğinde attığı pis kahkahalara inat "muhahhhaaahaa" naralarını yükseltmiştim... Attığım kötü adam gülüşüne, dudağımdaki ayran kalıntısı güç vermişti adeta... Bu pis mi pis gülüşümün ardından da dudaklarımdaki beyaz ayran kalıntısını da dilimle (şööööyle) tek hamlede geçirivermiştim... Arkadaşımdaki surat bin parça... Parçaların her biri de benden başka her yere bakıyor... Ve gözlerinde "yuhhh" havası... Beni daha tanıyamamışlığın verdiği gariplik de eklenince suratına görülmeye değer bir rezillik... Sonra üzerimi tekrar örtüp arkamı yıkılmış bir dağa çevirerek usulca kıvrılmıştım yatağa... Yastığım; kazanmışlığın verdiği zevkle daha bir yumuşak, yatağım daha bir rahattı... Ve yüzümde, annenin çocuğuna anlattığı masalın etkisiyle yeni uyumuş tatlı bir ifade...

Ve o gün sabah müthiş bir sabah olmuştu... Adeta karizmayı koymuştum; gece ayran içerek ne kadar karizma konursa... Ama bana göre müthiş bir keyifti... Arada bir " nooldu!" ayakları yapıyordum;ama cevap alamıyordum... "Aloooooo!, şşşşştt!, ne olduuuu!, kurudun kaldın!" ayakları... Ve en sonunda dayanamayıp: " Ayısın olum sen, yuhhhh yaaaa, gecenin o saatinde gerçekten yuhhhhh!" diyebilmişti tiz bir sesle...Ben de, dünyayı kurtaran adam edasıyla koltuğuma iyice yerleşmiştim, karizmatik bir burun çekişiyle...

Ben gene klişeleri kırarak; ayranın yanında şekerpareye bayılırım...Ayranla tatlı mı? Evet kardeşim ayranla tatlı;ne oldu...Ayranla tatlı yenir mi konusu da bir başka konu...Gene bir gün ayran muhabbeti açılınca konu benim ayranla şekerpare yeme zevkime gelmişti...Ve o bizim malum arkadaş da bana tepki olarak:" Yersin abi sen, onu da yaparsın" demişti...Ben de gülmüştüm bittabii...Hem de ne gülüştü...Ve her kazanışımda gelen gülüşümle bende bir rahatlama, bir gevşeme, bir haz ki ne haz oluyordu...Arkadaşımın surat da her defasında Kadir İnanır'dan tokat yiyen Oya Aydoğan gibi oluyordu...O kara gözlere yazık değil miydi be Kadir Abi? Ne vuruyordun ki kıza...O sicim gibi gözyaşları yok muydu bi de...Offf yaa; ağlamak istiyorum...Yuhhh be Kadir!

Yok yok iyi olmuş... İyi vursaydın bari Kadir Abi... Ne o öyle, nasıl olmuş şimdi Oya Aydoğan... Bi de çıkıp televizyonda proğram yapmıyo mu... Konuşmasını da bilmiyo... Millet dalga geçiyo bununla, bizimki de "ayyy!" diyerek neredeyse kırılacak... İyi olmuş be Kadir Abi. İyi vurdun dimi; doğru söyle bak... Sen biliyor muşsun Kadir Abi bu kızın böyle olacağını... Yoksa vurur muydun çıta gibi kıza... Dimi Kadir Abi? Oysa ki sevmiştim ben kara gözlü, kara saçlı Oya'yı... Keşke o filmlerdeki gibi kalsaydı... Şimdi hiç sevmiyorum ben onu... Ne o öyle "Ayyy efendiimmm, vayyy efendiimm" Iyyyy iğrenç yaa...

Sahi Oya Aydoğan da gecenin bi saatinde ayran içer mi ki? Aman ne olur içmesin... Hatta hayatının hiç bir döneminde içmesin ayran... Yoksa ben şu an itibariyle bırakıyorum ayran içmeyi...( Arkadaşımdan gelen "hadi oradaan" sesleri.) Ne olmuş; tek başına da yerim ben şekerpareyi...

Aaaaaaaaaaaaa! Ben ayran içmek istiyoruuummmmm! Ayraannnnnnn!
Ne! Oh beeee... Terlemişim... Mendilim nerde benim? Kalkayım bir bardak da su içeyim bari...
O da ne ayran da bitmiş dolapta... Yarın alırım artık...
Görüşmek üzere; hoşçakalın:)

 
Toplam blog
: 27
: 2491
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Tuna kimya mühendisidir, işletme mezunudur, iş güvenliği uzmanıdır; ancak işi bunlarla alakadar o..