- Kategori
- Öykü
Az kaldı sayın okur, temizlendik sayılır
Az kaldı, temizlendik sayılır.
Kadın işten henüz çıkmıştı. Klasik sıkıcı bir iş günüydü işte. Yaşamak için para şarttı, o şart için katlanıyordu işe ve işyerindekilere. Olmasa olmuyordu.
Tren bekliyordu. On dakikaya gelecek. Açmış gazetesini okuyordu. Yarım kalan haberler. Canı sıkılıyordu. Şöyle bir bakınca kendisine, evet, hep canı sıkılırdı. N'olacak bu kadının hali? Evde yemek vardı değil mi, yemek, dünden.
Önce etrafını, sonra da kadını iyice sardı bütün yürüyen, uçan böcekler, küçüklü büyüklü.
Az ötesindeydim, yanındaydım, arka geri; aslında hep oralardaydım, yapış. Kadın gazetesini katlayıp çantasına koydu. Sağ sol yaptı, güldü, olduğu yerde oynamaya başladı, kahkahalar arttı...
İşte tren geliyor!...
Yürüyen uçan böceklerle, küçüklü büyüklü bindi kadın trene. Gidiyoruz hep birlikte evimize. Evde kapıyı açacak biri var değil mi? Yoksa da bir çaresini buluruz artık. Eminim böcekler de bize yardım edecektir. Hem böcek dediğin nedir ki, yardım sever yaratıklar.
Kadının yanında oturan genç bir kız gözlerini kocaman açarak, ne yapıyorsunuz siz!... diye bağırdı. Kadın gayet sakin bir ses tonuyla, dilimle temizleniyorum, dedi, sabredin, az kaldı.
Az kaldı sayın okur, temizlendik sayılır.
1. Not: Yenilir yutulur şeylerdi böcekler ve kadın bu işi hakkını vererek çok güzel yapıyordu.
2. Not:
Kimin kimi yediği
yuttuğu tartışılır
sayın bay
gördüklerini yorumlayıp
yazan
ortada bir hal var
ama o hal senin bildiğin
gibi değil
olamaz da
çünkü sen bir baysın
bay bay!
Ş.Y.