Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Haziran '07

 
Kategori
Sinema
 

Babil (Babel) - Eski Yazılarım III

Babil (Babel) - Eski Yazılarım III
 

Senarist Guillermo Arriaga ve yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritu' nun "Paramparça Aşklar ve Köpekler (Ameros Perros)" ile başlayıp "21 Gram (21 Grams)" la devam eden ve kesişen öykülerin anlatıldığı üçlemenin son filmi ile karşı karşıyayız.

Babil Kalesi efsanesi; "Nuh Tufanı' ndan sonra bütün dünyanın dili birdi. Ancak kibir, insanların Tanrı ile yarışa girip bir kule inşa etmelerine yol açtı. Tanrı, onların kibirini cezalandırmak ve kulenin inşasını engellemek için birbirlerini anlamasınlar diye dillerini karıştırdı. Tanrı bütün dünyanın dillerini orada karıştırdı ve onları yeryüzüne dağıttı" diyor. Yönetmenimiz ise bu ünlü efsaneden yola çıkıyor ve filmi için bu ismi seçmesini şu sözleriyle açıklıyor: "Tutkularıyla, güzelliğiyle, problemleriyle insanlar arasındaki iletişim kavramını tek sözcükle tanımlayan bir isim bulmaya çalıştım. Aslında filmin ismi, senatyonun yazılmasından sonra belirlendi. Çok farklı isimler üzerinde düşündüm ama İncil' deki yaradılış öyküsünü düşününce film için çok iyi bir metafor olabileceği duygusuna kapıldım. Hepimizin kendine özgü farklı bir dili olsa da dünya üzerindeki her insanın aynı ruhsal omurgayı paylaştığına inanıyorum."

Filmin konusunda bahsedecek olursak; Fas' ın bir köyünde yaşayan Fas' lı bir ailenin iki oğlu, babalarının çakalları öldürmek için satın aldığı tüfeğin atış mesafesini ölçmek istediklerinde, yanlışlıkla bir turist otobüsünün içindeki Susan' ın (Cate Blanchett) yaralanmasına sebep olurlar. O mermi ile beraber, karakterlerin hayatlarını etkileyecek olan olaylar zinciri de başlamış olur ve "kelebek etkisi" misali, 3 kıtayı birbirine bağlayan olayları izlemeye başlarız.

Amerika' da; yaralanan Susan ve eşi Richard' ın (Brad Pitt) çocuklarına bakan ve çalışma izni olmayan dadıları Amelia (Adriana Barraza), oğlunun düğünü için Meksika' ya gitmelidir fakat çocukları bırakacak kimsesi yoktur. Bu yüzden çocukları da yanına alarak yeğeni Santiago (Gael Garcia Bernal) ile sınırdan kaçak giriş yapmak zorunda kalır.

Japonya' da; sağır ve dilsiz voleybol oyuncusu Chieko (Rinko Kikuchi), annesinin intiharı sonrası babasıyla arasındaki buzları kıramamış, hem sevgi yoksunu olması hem de fiziksel engellerinin kendi üzerinde yarattığı psikolojik baskı nedeni le şefkati ve sevgiyi karşı cinsle yaşayacağı lişkilerde bulmaya çalışan, aslında çok yalnız bir insandır. Yönetmenin, filmde zaman zaman, Chieko' nun gözünden görme imkanını bizlere tanıması ile sağır ve dilsiz olmasının Chieko üzerindeki etkisini daha iyi kavrarız. Chieko, insanların kendisine ucube gözüyle baktıklarını düşündüğü için bu anlamda da büyük bir yalnızlık içindedir ve tüm bunlar onu çeşitli arayışlara iter.

Fas' ta ise olaylar zincirini başlatan çocuklar, bambaşka zorluklarla boğuşmaktadır; bir kişiyi vurarak yaralanmasına sebebiyet vermişler ve polisler de her yerde onları aramaktadır. Richard ise eşini bir hastahaneye ulaştırabilmek için çabalamakta diğer yandan uluslararası arenada olayın terörist bir saldırı olduğu düşünüldüğünden diplomatik sorunlar da baş göstermektedir.

3 ayrı kıtada yaşanan kaygılar, yalnızlıklar ve kayboluşlar, işleniş tarzı itibariyle; karakterlerin yerine geçerek bizi de bir çare, bir çıkış yolu bulma düşüncesine itiyor ve bir anda kendimizi onlar gibi dünyanın orta yerinde kaybolmuş hissediyoruz. Çekimler ile ilgili bir takım notlar düşmek istersek; ilk olarak Fas' taki köylülerin hiç biri için profesyonel oyuncu kullanılmadığı belirtebiliriz. Yönetmenimiz, profesyonel Fas' lı oyuncularla çalışmayı, oyuncuların çok temiz bir görüntüye sahip olduklarından dolayı inandırıcılıkları olmayacağı düşüncesiyle istememiş. Yaklaşık 1000 kadar Fas' lı ile deneme çekimleri yapılmış ve elemeler sonucunda kahramanlarımız ortaya çıkmış.

Rinko Kikuchi ise deneme çekimlerinden 9 ay kadar sonra ve bu süre içinde hiç bir söz almamasına rağmen, Inarritu' nun çekimler için tekrardan geri dönmesi ve Kikuchi' nin de sağır-dilsiz alfabesini mükemmel bir şekilde öğrendiğini göstermesiyle, yönetmenimiz başka bir oyuncu arayışından vazgeçmiş ve böylelikle Kikuchi de kadroya dahil olmuş.

Sonuç olarak; Meksika sınırında yaşanan çifte standartla, 11 Eylül sonrası Amerika' nın Arap ülkelerine karşı takındığı tavır ve yüklediği olumsuz mesajlar (ki bunu turist otobüsündeki Amerikalıların Faslılara bakışından anlayabiliyoruz) gibi Amerika' nın dış politikasına dair ipuçları içeren Babel; tüm önyargılara rağmen, acının anlamının bütün dillerde aynı olduğunu ve birbirimizin hayatlarına ne kadar yabancı da olsak, birbirimizden ne kadar korksak da aslında reel hayat içerisinde hiç bir şeyin bize gösterildiği gibi yaşanmadığını objektif bir gözle anlatıyor.

Her şey bir yana, özellikle de belirtmek isterim ki "final sahnesi" görülmeye değer. İnanıyorum ki "Babel" filmi, sinema tarihinde bu vurucu son ile de fazlasıyla hatırlanacaktır.

Cannes Film Festivali' nde en iyi kurgu, en iyi yönetmen ve ruhban jüri ödüllerini kazanan bu filmi en kısa sürede izlemenizi tavsiye ederim.

Şimdiden iyi seyirler.

Orjinal Adı: Babel
Yapım Yılı: 2006
Senaryo: Guillermo Arriaga
Yönetmen: Alejandro Gonzalez Inarritu
Görüntü Yönetmeni: Rodrigo Prieto
Müzik: Gustavo Santaolalla
Oyuncular: Cate Blanchett (Susan) - Brad Pitt (Richard) - Adriana Barraza (Amelia) - Gael Garcia Bernal (Santiago) - Rinko Kikuchi (Chieko)

Not: Yönetmen hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler http://www.imdb.com/name/nm0327944/ adresinden faydalanabilirler.

 
Toplam blog
: 7
: 2764
Kayıt tarihi
: 08.11.06
 
 

Okuyan, araştıran, karşılaştıran, analiz eden, bolca düşünen ve düşündüklerimi-birikimlerimi hayatla..