Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '08

 
Kategori
Su Sporları
 

Balık gibi yüzmek-3

Balık gibi yüzmek-3
 

Dünyanın güzel yüzen adamlarından Popov suda ilerlerken...


Balık gibi yüzebilmemizin önündeki en önemli engel ‘dalga engeli’ veya ‘dalga etkisi’ diye adlandırabileceğimiz karşı etki. Suyun yüzeyinde ilerlemeye çalışmak, inanılmaz derecede bir karşı direnç yaratır. Fiziksel açıdan açıklamaya çalışırsak, yüzücüler suyun yüzeyinde ilerleyebilmek için çok büyük kütleye sahip bir suyu ileriye doğru itmek zorunda kalırlar. Hızlandıkça bu su kütlesi artıp yüzmeyi daha da zorlaştırır. Dalga etkisi, yüzücünün hızlanmasının 3 katı hızla artar. Hele de yüzücü yüzerken yukarı aşağı zıplama veya sağa sola sapma gibi dağınık ve yanlış hareketler yaparsa daha fazla karşı dirençle karşılaşır. Touretski’ye göre suda daha hızlı gidebilmek için daha hızlı ve kuvvetli kulaç atmak, bir noktadan sonra hiçbir işe yaramaz, sadece daha fazla karşı direnç yaratır.

Touretski’ye göre, suyun karşı direncini en aza indirgemeyi öğrenmeliyiz. Bunun yollarından biri vücudumuzdaki su direnci yaratan kıllardan kurtulmak. Vücudumuzun sudaki pozisyonu da önemli. Bu nedenle yüzücüler yüzerken başlarını ve göğüs kafeslerini suyun dibine batırıyorlar ve her kulaçta vücutları bir vidanın dönüşü gibi kendi ekseni etrafında sağa ve sola rotasyon yapıyor. Bu şekilde suya karşı daha dar bir vücut alanı yaratmış oluyorlar.
Suyun direncini azaltabilmek için Touretski'nin öğrencileri sudaki dengelerini geliştirmeyi, hareketlerini denetlemeyi ve ‘suyu hissetme yeteneklerini’ geliştirmeyi öğreniyorlar. İşte bu konulara odaklanmış bir antrenman, kaliteli olarak adlandırılıyor. Burada vurgu, antrenmanın uzunluğundan ziyade odaklanılan ‘kalite’ yönü. Sürekli tekrar yoluyla sudaki doğru hareketler birer refleks haline getiriliyor.

Bu tarz bir çalışma, detaylara odaklanmayı gerektiriyor. Mantın şu: ‘tam olarak doğru hareketi yapmıyorsan hiç yapma daha iyi’. Touretski ve öğrencileri, ‘kasların hafızası’ olduğuna inanıyor ve bunu geliştirmeye çalışıyorlar.
Tüm bunlara rağmen Touretski olimpiyat seviyesindeki öğrencilerini haftada yaklaşık 70 kilometre civarında yüzdürüyor. Diğer yüzme antrenörlerinin çoğu onların antrenmanlarını tuhaf buluyor. Amerikalı yüzme antrenörlerinden Bill Irwin, bir röportajında: "Popov özenli ve mükemmel kulaçlar atarak uzun setler yapıyor ve suda çok güzel akıyor. Üç hafta boyunca kendisini zorlandığı bir set yaparken görmedim" demişti.

Touretski’nin ‘süper yavaş yüzme’ metodundan da bahsedelim. Çok yavaş yürümeye çalıştığınızda her kasınızın nasıl hareket etmesi gerektiğine konsantre olmanız gerekir. Hızlı yürürken buna gerek kalmaz. Aynı şekilde bir yüzücü çok yavaş yüzerken dengesini sağlaması çok daha zordur. Bu şekilde denge sağlayabiliyorsa, hızlı yüzerken çok daha dengeli olacaktır. Süper yavaş yüzerken yüzücüler ayrıca kollarını olabildiğince ileriye uzatmaya da odaklanırlar; bu şekilde her kulaçta maksimum yol almaya çalışırlar. Yüzücüler bu şekilde çalışarak daha yüksek hızlarda da kaslarını gevşetmeyi öğrenirler. Efsanevi yüzücülerden Johnny Weissmuller bir keresinde şöyle demişti: "serbest stildeki en önemli sır, maksimum hızda dahi kendini rahat ve gevşek hissedebilmektedir’.

Touretski diyor ki: ‘Yüzerken tüm kaslarınızı aynı anda kullanmamalısınız. Kaslarınız dalgalar halinde ve eş zamanlı olarak kasılıp gevşemelidir. Kullanmadığınız kaslarınızı rahatlatmak ve gevşetmek enerjinizi gereksiz yere harcamanızı ve yorulmanızı engeller’. Yavaş tempoda antrenman yapmak aynı zamanda ‘suyu hissetme’ yeteneğinizi geliştirir. Bu şekilde suyun akışını kontrol edip manipüle edebilme yeteneği kazanırsınız. İyi yüzücüler bu konuyu biraz da mistik bir havada tanımlarlar: ‘suyu hissetmek, suyu nerede ve ne zaman yakalamanız gerektiğini anlayıp minimum su direnciyle vücudunuzu ileriye doğru çekmeyi öğrenmektir’.

Touretski, şu üç konuda optimal denge sağlamak gerektiğini söylüyor: ‘kulaç boyu’, ‘gevşeme’, ‘ritim’. Ritim, özellikle suda yalpalamayı ve dağılmayı engellemesi açısından önemli. Serbest stilde kulacınız suya girince vücudunuz suda hızlanmaya başlar. Kulacınızı tamamladığınızda da yavaşlarsınız. Aynen tek silindirli motorda olduğu gibi bu dengesiz bir durum yaratır. Bu olumsuzluğu gidermek için bir kol sudan çıkarken diğeri sürekli ileride olmalıdır. Bu şekilde iki silindirli motordaki gibi bir silindir yukarı çıkarken diğeri aşağı iner.

Bu sıradışı çalışma tekniklerinin işe yaradığı ispatlandı. Popov’un yüzerken diğer yüzücülere kıyasla %30 daha az enerji harcadığı ortaya çıktı.

‘Güzellik ve mükemmellik birbirine çok yakın kavramlardır’ diyor Touretski.

İşte geldik makalemizin sonuna. Umarım hoşlanmışsınızdır. Hoşça kalın.

 
Toplam blog
: 103
: 11625
Kayıt tarihi
: 02.02.07
 
 

Yüzme aşkımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Yüzme öğrenmek isteyenlerden düzenli yüzenlere tüm yüzme ..