Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Aralık '08

 
Kategori
Blog
 

Bana müsaade…

Ben bu yazıya başladığımda günlerden Salı idi…

Siz bu yazıyı köşemde okumaya başladığınızda ise Çarşamba olacak…

Geriye ne kaldı bayrama?

Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar… Sonra bayram başlıyor, dört gün sürecek.

Ben, bugünden tatile giriyorum, izninizle…

Diyeceksiniz ki (Demezsiniz de) bu ne acele?

Acelemden filan değil. Sadece bugünden itibaren yorgun olan “Rus kafam”ı bayram sonuna kadar dinlendirmek istiyorum. Her gün yaz, bitmiyor meseleler…

Biter mi?

Vallaha da bitmez, billahi da bitmez. Hele bu koşullar altında her gün satırlarca yazsan, milletin derdi bitmez, bizim de yazacaklarımız bitmez.

Hoş yazdığımızın bir yararı var mı diye soracaksanız, ona da cevap vereyim…

Hiçbir yararı yok, biz yazıyoruz, imam efendi bildiğini okuyor, çünkü bildiği başka şey yok. Çok kızdırırsanız bu kez de sizi “Cehennemlik” olmakla suçlayıp işin içinden çıkıyor…

Kolay olan yol da zaten o, insanların dini inançları ile vurmak…

Sonra…

Her gün her gün aynı şeylerden yazmak da bıktırıyor insanı, hem yazanı hem de okuyanı. Bize de “Bıkkın olmayan okuyucu kitlesi” gerek olduğuna göre, bir süre ara verelim, siz de dinlenmiş olun, bizim de var olduğunu sandığımız ve ona göre yazıp çizdiğimiz kafamız dinlensin biraz diyorum…

Yanlış mı yapıyorum?

İnanıyorum ki yanlış yapmıyorum. Dinlenmiş vücut, dinlenmiş beyin, dinlenmiş “Karkas gövde” her zaman iyidir.

Bu arada…

Umarım bayramınız neş’e içinde geçer…

Umarım, bayram süresince “Bayramdan sonra halimiz nice olacak” diye düşünerek kafayı yemeden bayram ertesine ulaşırsınız.

Dilerim, evcek, apartmancak, mahallecek, şehircek ve neticeten ülke olarak bayramı sağlık ve mutluluk içerisinde geçiririz.

Diyorum…

İnanıyor muyum dediklerime?

İnanmaya çalışıyorum nasıl olacaksa. Bir süredir “Danışmanlığını” yürüttüğüm işyerinin dertleri, sıkıntıları beni o kadar bunalttı ki ülkece aynı bunalım içindeyiz, bu kafayla nasıl bayram sonrasına sıyırttırmadan erişeceğiz, orasını kestiremiyorum doğrusu…

Herkes huzursuz, herkes birbirine keskeniyor, herkes alacaklısını peşinde…

Bu ortamda borçlusunun peşine düşen beklemek de gülünç oluyor yani…

“Yav… Sana borcum var, al vereyim” diyen yok…

Ben gidiyorum… Bayram sonrasına kadar gidiyorum, biraz dinleneyim izninizle…

Bayram sonrasın “Akıl” kalırsa, yeniden beraber oluruz…

Esen kalınız…

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..