Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Eylül '06

 
Kategori
Haber
 

Bana yardım eden Ermeni camcı...

Bana yardım eden Ermeni camcı...
 

Bu öyküde " Ermeni " asıllı bir yurttaşımıza yıllar sonra bu yazıyla ödemeye çalıştığım teşekkür borcum vardır. Ama gerçekte kültürümüzdeki insan kardeşliği işlenir...

İyi okumalar: 17 yaşındayım. Oğluna hayatı öğretmeye önem veren bir babanın evladıyım. Ayvalık' ta mütevazı yazlığımızın duvarlarını boyayacağım. Öyle ustaya verecek paramız da yok. Koyuldum yola. 30 metrekare alan üç günde bitti. Boş zamanlarımda da denize giriyorum. Ne güzel! Derken son gün, kapıyı çekip çıkacağım. O da ne salonun balkon kapısını açık unutmuşum, bir cereyan, büyük cam tuzla buz. E ne var bunda camcı bulsaydın da taktırsaydın, diyenlerinizi duyuyorum. İyi de bende bir tek Ankara'ya dönüş için otobüs parası kalmış. Cam da büyük. Sordum soruşturdum, ya camı taktırabileceğim ya eve dönebileceğim. Camı taktırmadan eve dönmek demek gelecek kışta evin harab olması demek. Şimdi de telefon etseydin de ailenden para isteseydin dediğinizi duydum...Bu sakarlık hafta sonuna denk geldi ve o zamanlar şimdiki gibi banka kartları da yok. Kaldık mı orada. Üç gün insanların yere attığı bisküvileri yedim. Neden mi? Yazlık siteden ailemi tanıdığını sandığım birkaç kişi var. Onlara durumu anlattım. "Bizde de para yok" demezler mi?.. O güç gün açlıkla terbiye oldum. Sığınabildiğim tek yer bekçinin kulübesi. Geceleri de evde yatıyorum.

Derken hafta başladı. Altınova'da bir camcı var dediler. Haber salalım iyi adamdır. Olmazsa kefil oluruz. Bunları diyen emekçi bekçiler. Site sakinleri ise benden kaçıyor. Gerçekten de o adam geldi. Camı bir titiz işçilikle taktı. Durumu önceden söylemiştim. Bir de gönlümü aldı. Sağolsun. Konuştukça öğrendim onun öyküsünü de. Ermeni asıllı bir yurttaşımızmış. Zorluğu bilen, hayatı yine de seven gerçek bir esnaf. Erdemli bir insan. Ben zaten yaşama insancıl pencereden bakardım. Tandığıım ve tanımadığım Rum ve Yahudi kökenli yurttaşlarımızı da severdim. Ve şimdi bir Ermeni yurttaşımızla karşılaşıyordum. Haklarında en fazla spekülasyon yapılan etnik kökenden biridiydi. Ve benim kırılan genç onurumun onarılması, kırılan camımızı onarması kadar değerliydi. Bir de üstine "sen azık da yememişsindir, para lazımdır, vereyim, Ankara'ya dönünce çıkarırsın" demez mi? Siz olsanız ne yapardınız?. Onca kişi sizden kaçıyor, yerlerde artık topluyor yiyorsunuz ve bir "insan" karşınıza çıkıyor. Sarıldığımı ve yanaklarından öptüğümü anımsıyorum. Dönüşte saygın tavrı belleğimdeydi, borcu hemen tevdii edildi. Ama insanlık adına sergilediği tutumun paraya vurulamaz ve ödenemezdi!

Evet insan insandır. Türk, Kürt, Rum, Yahudi, Ermeni...Siyah ve beyaz, sarı ve kumral insan insandır. Şimdi ne zaman ayrımcılık tohumları estirilse içim titrer. Güzel sanatlarından pozitif bilimlerine, kurutuluş savaşından (bir çok Ermeni kökenli Anadolu insanı o savaşta bizimledir) geleceğe biz bir büyük aileyiz. Lozan ile bir vasatta düzenlemeler yapılmış. O da dünyada konjonktürel olarak yükselebilecek yabancı düşmanlığı kışkırtıcılığına da karşı esirgiyor bizi...Birbirimizden değil sanırım emperyalizmden sakınmak gerekiyor. Cumhuriyetin eşit haklara sahip birer yurttaşı, Anadolu uygarlığının anlı ak mirasçıları, bir Tanrının ve bu toprağın çocuklarıyız...

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..