Bank Asya'da amaç "şeffaf yönetim" değil; "mülkiyet hakkına" gasptır!

Bank Asya’da amaç ‘şeffaf yönetim’ değil; ‘mülkiyet hakkına’ gasptır!

Dün Bank Asya(Asya Katılım Bankası A.Ş.) ‘güvenirlilik rasyosu(oranı) açısından Türkiye’nin 3. Büyük bankasına gönül vermiş ‘katılımcı banka’  ortakları, kefen parasını dahi alıp getirdiler, bankalarına teslim ettiler, güven tazelediler.

‘90’lı yıllarda Bankacılık ve Finans Sektöründe yaşanan gece operasyonlarının hemen ertesi günü sabahın köründe parasını ve iştiraklerini kurtarmanın peşine düşenler bankaların önünde yüzlerce metre kuyruk oluşturmuşlardı.                                                                                                                                                                                                                                                            Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez katılımcı bankacılık ortakları ve destekçileri Bank Asya’ya verdikleri maddi ve manevi moral desteği ile tüm muhalefet güçlerine örnek oldular.

Tüm muhalefet güçleri de Beştepe ve Davutoğlu Hükümeti’ne karşı geçmişi unutup, dört dörtlük dayanışma ve işbirliği oluşturdular.   

Beştepe’nin yüksek direktifleri doğrultusunda yapılan baskın ‘mülkiyet hakkına’ müdahale sonucunu doğurmuştur.

Bankacılık ve finans çevreleri, ekonomi uzmanları, medya ve muhalefet partileri asal amaçlarının Bank Asya’daki rakamların manipüle edilerek mali murakıplık ve Sermaye Piyasası Kurulu açısından şirketin Borsa İstanbul’da değer kaybı beklentisi içine giriyorlar.

BöyleceBank Asya’nın sonu hazırlanıyor.

Ben bu bakış açısına katılmıyorum!

Bence asal amaç, ‘Meyve veren ağaç taşlanmaz!’

Beştepe’nin yüksek direktifleriyle, hesap hareketleri üzerinde iz sürülerek inlerine ulaşmak ve sözüm ona ‘paralel yapı’  kurmaylarını ortaya çıkarmaktır.

Ayrıca bireysel, ticari kurumsal, KOBİ ve uluslararası bankacılık hizmetlerinde sözüm ona ‘paralel yapı’  finansörlerine yapılan para transferlerini belgelendirmektir.

Böylece bu süreçte ‘altın yumurtlayan tavuk’  Bank Asya’dan da maksimum düzeyde fayda sağlamaktır.

Diğer yanda kişi özgürlükleri arasında bulunan “mülkiyet hakkı” temel haklardan biri olarak pek çok ulusal anayasada ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinde yer aldığı gibi ’82 T.C. Anayasası’nda da bulunmaktadır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ‘Mülkiyetin Korunması’ şu tümcede ifade bulur: ‘ Her gerçek ve tüzel kişinin, mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.’

TMSF tarafından Bank Asya’ya yapılan işlem sonucu ortaya çıkan hesap sahiplerinin ‘mülkiyet hakkına’ yapılan müdahaledir. Devlet kişilerin mahrum bırakılan haklarının karşılığını ödemek zorundadır.

Gelecek aşama ‘mülkiyet hakkına’ müdahale sonucu hesap sahipleri tarafından ‘tazminat davası’ açılacaktır.

07.02.2015

Not: Fotoğraf Alıntıdır.