Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Bu sözler kime?

Bu sözler kime?
 

aboutkazakstan.com


Memlekette bir muhafazakarlıktır; bir tutuculuktur gidiyor… Sanki Arabistan’da yaşıyoruz. Bazı bakımlardan Araplar bile bizim kadar tutucu değil. 
 
Biz ise bazı Batıni mezheplerin ve anlayışların etkisinde Türk Ulusunu ve halkını, dünyanın en karanlık milleti yapmak için elinden geleni yapıyoruz. 
 
Osmanlı’nın en kötü zamanlarındaki gibi her şeyi inancımız açından ölçüyor; kendi inançlarımıza göre saptıyor. Bizim inandığımız gibi inanmayanı; buna göre davranmayanı gavur sayıyor ve onu dışlıyoruz. 
 
Buna göre herkesin hesabı ayrıdır. Bu yüzden herkes herkese kötü, farklı, değişik, mümin, mümin olmayan ölçüleriyle bakıyor… Toplumda başka ölçüler kaldırıldı. Doğruluk, dürüstlük, iyi aklaklılık; gerçek namus… bütün bunlar iki yobazın ağzındaki yorumlara bağlı. Onun için Türk toplumu nereye gittiğini bilmiyor. 
 
İçinden çıktığımız öz be öz Türk çevreleri de artık bizim düştüğümüz yolu beğenmiyorlar. Yüzümüze karşı söylemeseler de arkamızdan eleştirilerini bir güzel yapıyorlar. Hani derler ya: “Dost acı söyler..” Ne yazık ki söyledikleri şeyler hiç de iç açıcı değil.. Açık açık bu toplumu; bu toplumda kadınların yerini ve onlara biçilen değeri eleştiriyorlar. Bizim içimizden çıktınız, ama Araplaştınız demeye getiriyorlar. Hiç de yanlış değil, hiç de yalan değil. Biraz gözünüzü açıp bakarsanız, bu geminin nereye gittiğini görürsünüz. Yavaş yavaş, giderek Türk dediğimiz, Türki dediğimiz dostlarımızı da küstürdük. Çünkü onlar da bizi uyarmak istiyorlar. Gittiğimiz yolun yol olmadığını söylemek istiyorlar, fakat anlatamıyorlar. Biz her şeyden önce bir TÜRK toplumuyuz. Bunu bilmek, ve özümüzün gereklerine uymak; ve diğer Türki toplumlara iyi geçinmemiz gerekir. Fakat ağam nerede biz nerede. Onlar kalkınmada, gelişmede alıp başlarını gidiyorlar; biz ise millet olarak maişet motorunu çevirmekte çok güçlük çekiyoruz. Nedeni nedir? Acaba bunun nedeni, Arabistan tipi bir ekonomiye, anlayışa sahip olmak mı? Bu mu?  
 
Çeşitli Türki Cumhuriyetlerin Cumhurbaşkanları bizi uyarmaya çalıştılar. Bunların en sonuncusu Kazakistan Cumhurbaşkanı  Nursultan Nazarbayev’in uyarılarıdır. Gerçi o, kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla mealinde anlatıyor ama, aşağı yukarı kime seslendiğini tahmin edebiliyoruz. Çünkü seslendiği toplumun gidiş yolu belli. Şimdi dinleyin.
 
Nursultan Nazarbayev’in konuşma çevirisi şöyle ; “İslâm'ı resmi din olarak kabul ediyor ve bundan gurur duyuyoruz fakat müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. Diğer müslüman devletlere ve islamı yaşama biçimlerine saygımız sonsuz fakat biz Arap değiliz. Biz göçebe ve Türkî bir halkız. Araplar gibi kızlarımızı dini, kültürel veya toplumsal baskılarla kapatıp bunu müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. Onları çarşaflara bürüyerek eve hapsetmek bizim yolumuz değil. Tekrarlıyorum! Herkese saygımız sonsuz fakat giyim kuşam insanların kendi özelindedir. Biz Kazak'ız, halkımız göçebe hayatı süresince at üzerinde bugünlere kadar kadın erkek ayrımı yapmadan geldi. Kadınlarımız, erlerinin yanında veya ardında değil aksine önünde yürürdü. İslam öncesi dönemlerde kadınlarımız nasıl isterse öyle giyinirlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. O nedenle bu konu özelinde tarih boyunca hiç bir sorun yaşamadık. Bugün ise bir sorun olması bizim halkımız için mümkün değil. Müslüman ve sünni bir halk olmamız insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir….” (http://alkislarlayasiyorum.com)
 
Konuşma böyle uzayıp gidiyor. Dost acı söyler, derler. Kendi bildiğince doğru yolu gösteriyor. Bundan bir ders çıkarmak gerekmez mi?
 
Yol olarak nerede duracağız. Dostumuz, çıktığımız mecramız… Orta Asya ülkeleriyle bir olarak mı hareket edeceğiz; yoksa Arabistan’ın suyunda mı gideceğiz?
 
Bu Arabistan, Arap hayranlığı ne, nedir? Biz nereden geldiğimizi bilmiyor muyuz; aslımızı neslimizi unuttuk mu?
 
Bundan sonra işler çok daha kötü olacak. Ekonomi aşağı gidiyor. Birileri papağan gibi, “Faizleri düşürün..” diyor. Merkez Bankası ona uymuyor. Bazı bankalara el konuluyor. Dolar, Euro almış başını gidiyor… Onları kimse tutamıyor. Yarın bir gün, Erbakan zamanındaki gibi “Bir ekmek 10 milyon lira…” derlerse hiç bozulmayalım. Çünkü gidiş hiç de iyi gidiş değil.. Ekonomide bu işin başında olanlar birbiriyle anlaşamıyorlar. 
 
Ne ekonomik olarak, ne de sosyal olarak iyi yolda değiliz ama millet bunu kavrayamıyor. Ancak bizim milletin aklı : “Düşman isot tarlalarına girdi…” deyince başına gelir.. Başka türlü çok zor…
 
Dost acı söyler… Büyüklenme, kibir kuruntularından kurtulup…Evet, Dostumuz, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in sözlerini, öğütlerini dinlemeliyiz.
 
Çünkü gidiş gidiş değil. 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..