- Kategori
- Haber
Barış ve Savaş
Özgürlük, Demokrasi ve Barış…
Biber gazlarının dumanlarından kurtulmaya çalışırken, nefes alamıyorum…
Üç beş kare fotoğraf çekmeye indim Kadıköy sahiline.
Bugün barışa gönül verenler, Kadıköy de Rezil bir gün yaşadı, işi çığırından çıkaranları gördükçe, lanet ettim…
Böyle barış elçiliği olmaz…Bu şekilde gösteri olmaz.
Böyle ayrılık olur…
Sevgi ve barış olmaz.
Ellerinde Molotof şişeleriyle alana gelen, sözde barış göstericileri; ne yapacaktın elindeki benzin dolu şişeyi?
Ve sonrası Polis…
Vur copunu…
Patlat biber gazını…
Kime karşı patlatıyor, kime atıyorsun o biber gazını sevdiğim polisim…
Çevrede gösteri ile hiç alakası olmayan, o çevrede yaşayan, onbinlerce insanın rahatsız olacağını düşünmeden, verilen emri uyguluyorsun…
Senden yüzlerce metre uzakta oturanlar, hiçbir şeyden haberi olmadan, senin attığın biber gazından rahatsızlanan insanların suçu, günahı ne sevdiğim Polisim…
Çek tetiği patlat biber gazını… Ya sonrası!
Çevredeki günahsız insanların günahı ne polisim…
Barış günü kutlamasıydı…
Kutlanmadan bitti…
Güzel bir İstanbul gününde, toplantının adı Barış olacaktı…
Biber gazı, Molotoflar, Coplar, Gözaltına alınanlar, Ağlayan çocuklar, Rahatsız olanlar…
Geride kalan, kırılmış cam tanecikleri ve sözde beyaz güvercinler…
Ve BARIŞ…Çook özledim seni.
Kim bilir hangi Eylül’de…Barış ve sevgi...