Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '11

 
Kategori
Haber
 

BM'in Mavi Marmara raporunda ne var?

BM'in Mavi Marmara raporunda ne var?
 

BM’in İsrail’in Mavi Marmara Baskını ile ilgili raporu New York Times gazetesine sızdırıldı. BM tarafından resmen açıklanmayan rapora göre İsrail’in yaptığı saldırı aşırı bulunuyor.

Uluslar arası sularda yapılan saldırının İsrail’in yasal hakkı olduğu iddia edilen rapora göre “abluka mesafesine uzak uluslar arası sularda önceden uyarmadan aşırı güçle gemileri kontrol altına almak için yapılan saldırı aşırı ve mantıksızca” olarak değerlendiriliyor.

İsrail’e tazminat ödemeyi öneren rapor, “orta doğudaki istikrar” için Türkiye ile İsrail’in diplomatik ilişkilerini yeniden kurmalarını tavsiye ediyor.

Özetle “ne şiş yansın ne de kebap” dercesine İsrail eleştirilir gibi yapılırken, aşırı saldırının bir grup yardım gönüllüsünün direnişi gerekçe olarak gösteriliyor.

Rapora göre İsrail’in saldırısı sonucu “yolcuların hayatını kaybetmesinin ve yapılan kötü muamelenin kabul edilemez” olduğu tespiti yapılırken raporun Türkiye ve İsrail’in sağladığı bilgilerden yola çıkılarak hazırlandığının altı çiziliyor.

Hayli politik bir dille hazırlanan raporda hem İsrail hem de Türkiye’nin beklentilerini karşılayacak dil dikkat çekiyor.

Bir taraftan İsrail eleştirilir gibi yapılırken diğer taraftan İsrail’in kendini korumak için uyguladığı ablukanın meşru olduğu tespiti de gözden kaçmıyor.

“Mavi Marmara”nın, “donanma ablukasını aşma girişimiyle sorumsuzca hareket ettiği” öne sürülen raporda, Mavi Marmara’nın organizatörleri, özellikle İHH’nin amaçları, gerçek niteliği ve güdüsü hakkında ciddi soru işaretlerinin var olduğu”na vurgu yapılıyor.

Rapordan yansıyan bilgilere göre İsrail tezlerinin etkisi göze çarpıyor. Türkiye’nin Mavi Marmara organizatörlerini “ikna etmeye çalıştığı” tespiti yapılırken “daha fazlasını yapabileceği” ne vurgu yapılarak yaşananlarda Türkiye’nin de sorumluluğu olduğu üstü kapalı olarak ifade ediliyor.

Kuşkusuz ABD ve İsrail ittifakının ve dolayısıyla orta doğudaki ortak çıkarlarının korunmaya çalışıldığı raporda, Türkiye ve İsrail için malum “kazan kazan” önerisi ile “Bu işi daha fazla uzatmayın birlikte kotaracağımız çok iş var” deniliyor.

Raporun ayrıntıları ortaya çıkınca daha sağlıklı değerlendirmeler yapmak olası. Özetle halledilmesi gereken Suriye en güncel öncelik olarak dururken Türkiye’nin “kankalıktan” “Esat artık git” noktasına geldiği süreçte “Mavi Marmara” küçük ayrıntı olarak ayak bağı gibi görüldüğü raporun satır aralarında ayan beyan ortada.

Uluslar arası ilişkilerde bilindik bir yöntemdir. Önem arzeden konularda raporlar resmi olarak ortaya konulmadan önce basına sızdırılır, tarafların tepkileri ölçülür, itirazları dikkate alınarak iç politikadaki duyarlılıklarda göz önüne alınarak pürüzler giderildikten sonra rapor resmi olarak yayınlanır.

Şimdilik BM raporunda tarafları tatmin etmeye yönelik diplomatik dilin egemen olduğunu belirterek Türkiye ve İsrail’de raporun yansımalarının neler olabileceğini izlemekten başka yapacak bir şey yok. Ancak dış politikada dostluk ya da düşmanlıkların değişkenliğini de göz ardı etmemeliyiz. Tıpkı Libya ve Suriye ile ilgili kısa zaman diliminde yaşadığımız makas değişikliğinde olduğu gibi.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..