Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '09

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakan'a ayıp ediliyor

Başbakan'a ayıp ediliyor
 

Alın size bir “çirkin” politika örneği daha...

Boyalı basın ile rengârenk “Te-Ve”lerde bol-kepçe çekişme, çatışma ve çarpışma. Varsa yoksa, sayın başbakanın “mal varlığı” meselesi.

Sayın başbakan mal varlığını açıklamamış... Açıklar ya da açıklamaz!..

Peki size ne bundan!..

Sayın başbakan, mal bildirimini, yıllar önce vermesi gereken yere vermiş. Alan da almış.

Hem sayın başbakanının mal varlığına bu merak da neyin nesi oluyor?..

Bunca işin, bunca satışın, bunca yolculuğun, bunca özelleştirmenin (kapı) arasında sayın başbakan, bir de bunlarla mı uğraşacak?

Hem nedir öğrenilmek istenilen?.

Bu merak, bu tecessüs, bu fetbazlık nedendir?..

Ve ne için bu kadar sıkıştırılıyor, sayın başımızın bakanı?..

Gerçekte, bu tartışmaların hepsi palavradır, suni gündemdir; laf-ı güzaftır.

Sözde muhalefet yapmak uğruna, girişilen cilalı görüntülerdir.

Azıcık toplama, çıkartma bilen her iyi niyetli “saf” vatandaş, sayın başbakanımızın mal varlığını rahatlıkla hesaplayabilir... Ama, maalesef piyasada bol miktarda mal vardır, mülk vardır; ancak, iyi niyet yoktur.

Gelin isterseniz, birlikte bir hesap yapalım. Göreceksiniz, bu yöndeki bütün eleştiriler nasıl haksız, nasıl mesnetsiz ve dipsiz ve gereksiz...

Sayın başbakan, 26 Şubat 1954 yılında dünyaya teşrif ediyor.

İlk okul, İmam-Hatip mektebi ve Ticari Bilimler’de okuyor... Tabii buralarda var gücü ile ders çalışırken, para kazanamıyor.

Sonra, Camialtı, İETT ve Erokspor futbol takımlarında “amatör” olarak futbol oynuyor...

Yani, adı üzerinde, para almadan top koşturuyor…

Sonra?..

Sonra, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılıncaya kadar, Erbakan’ın partisinde var gücü ile ve yine “amatör” olarak çalışan sayın başbakan, 27 Mart 1994’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı oluyor…

Kazandığı para, İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı maaşı…

Kayıtlı, bordrolu ve peşin vergili.

Ve sonra mahpushanede geçen o malum süre... Herhalde, bu süre içinde de para kazanılması pek mümkün değil.

Geriye ne kaldı?.. Sayın başbakanın, başbakanlık dönemi.

14 Ağustos 2001 tarihinde AK Parti’yi kuran sayın başbakan, tam 439 gün sonra, 3 Kasım 2002’de iktidar oluyor... Ve sonra da başbakan.

Görüyorsunuz işte, yine maaş... Yine maaş... Ve yine, sadece maaş!

Sayın başbakanın bu kadar merak edilen ve muhalefet tarafından istismar edilen mal varlığında ne olacak ki?..

Ömrünün hemen hemen tümünü “maaşa talim”le geçirmiş bir yurttaşımız sayın Başbakanımız…

Maaşa talim ederek ömür tüketen yurttaşlarımız bu “kara-talih”li yaşamın sıkıntısını yakinen bilir!..

Bu konunun istismar edilmesi, her şeyden önce büyük bir ayıp ve gerçek bir haksızlıktır…

Sayın başbakanın, gençliğinde sürdürdüğü [amatör] futbolculuk hayatının ekonomik bilançosundaki belirsizlik hariç... Bu dönemin dışındaki hayatının tümü, aybaşlarını iple çekmekle geçmiş...

Üstelik bu maaş, öyle sanıldığı ve abartıldığı kadar yüksek de değil...

Sayın başbakan, Almanya gezilerinden biri sırasında yakın arkadaşı Alman başbakanına, “ne kadar maaş aldığını sormuş”... Ve böylece de, kendi maaşının, Alman başbakanının maaşından az olduğunu öğrenince... Ne dese beğenirsiniz?

- Meğer biz Türkiye’de kazıklanıyormuşuz...

Ve şimdi bizler de kalkmışız, [sayın başbakanımızın deyimi ile] ulusça “kazıklamış” olduğumuz bu en yüksek kamu görevlimizden, “mal beyanını açıklamasını” istiyoruz…

Ve açıklamıyor diye de sorunu bir istismar konusu haline getiriyoruz.

Bizce, biraz ayıp ediyoruz, baylar, bayanlar.

Ve pencereden sarkanlar...

Çokça ayıp ediyoruz!..

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..