Başıboş Hayvanlara doğal alanlar...

Sevgili Hayvanseverler;
Sizler için çok hassas bir konuda yazıyorum. Ancak bu aynı zamanda bizler içinde çok hassas bir konu!! Bizler kimmiyiz? Bizler: Hayvanları, bitkileri, doğayı, çevreyi, yaşamı ama önce insanı seven bireyleriz! Nasıl yani? dediğinizi duyar gibiyim. Efendim şöyle:
Bizler de sizler gibi aynı evrende, aynı güneş sisteminde, aynı gezegende(dünyada), aynı ülkede veya başka ülkelerde aynı şehirlerde ve hatta aynı semtlerde yaşayan, börtü böcekten tutunda, gökyüzünün mavisi, denizin kokusu, nebatatın en yeşiline ve hatta kayasına, toprağına kadar yaşamı bütün varlıkları ile sevenleriz. Ancak sizlerden farklı bir tarafımız var. Bizler bunca yaratılmış ve bize sunulmuş varlığı bir bütün gibi kabul edip hepsini yaşamın bütünü kabul ederken ve yaşamımızı sadece sevdiğimiz varlığa odaklıyoruz.O varlık ne mi? Tabii ki: Çocuklarımız!!
Çocuklarımız bizim yaşamımızda en değerli varlıklardır. Çünkü çocuklar yaşamdır, gelecektir, umuttur. Bu yüzden çocuklarımızı korumak, gözetmek ve yaşamın güzelliklerini onlarla paylaşmak bizim için önemlidir. Söz bu ya bizler değerli varlıklarımızı eğlendirmek, fiziksel ve ruhsal yapılarını geliştirmek için ''Parklara, sosyal yaşam alanları olan oyun bahçelerine, eğer deniz yakını bir şehirdeysek sahil kenarlarına götürürüz.'' Ancak götürdüğümüzde de ne yazıkki pişman olabiliriz. ''İnsanlar'' için tahsis edilmiş, binbir emek ve masraf edilerek yapılmış o güzelim parklar ve oyun bahçeleri sizler için bizim çocuklarımızın bizim için değerli olduğu gibi, çok değerli olan hayvanlarla ve onların dışkıları veya dışkılarının bulaştığı çimenlerle, topraklarla kaplıdır.Bizlerde heyecanla, sevinçle oynamaya eğlenmeye götürdüğümüz biricik insan yavrularını, sözüm ona hayvan sevginiz ve onlarıda birer insan yavrusu gibi algılayıp parklara, oyun bahçelerine götürme vurdumduymazlığınız yüzünden hemen o parklardan veya ''İnsan''lar için yapılmış ''Sosyal'' yaşam alanlarından MÜMKÜNSE hiçbir yere dokunmadan, oturtmadan alır evimize döneriz.
Böylece o parkları, oyun bahçelerini, sosyal yaşam alanlarını emek ve masraflarla yapan Belediyelerimiz ''TESİS'' lerin girişine hayvan giremez yazısı koymadıkları için bu sosyal alanlar sahipli veya sahipsiz kedi, köpek sosyal alanları durumuna dönüşür.Biricik yavrularımız ise dört duvar arasında veya şanslı olanlarda bahçelerinde küçük bedenlerini geliştirmeye uğraşırlar. Tabii ne kadar olursa?
Aklı selim olarak bir hayal kuralım:Bu sosyal yaşam alanlarına sizin gibi bir hayvansever olarak; bir atla, eşekle, koyun ile veya bir çuvala konmuş 20-30 tane yılanla yanınıza gelip oturulursa ve yılanları salıversek, bana veya bizlere bir hayvansever olarak bakışınız nasıl olur?Kedi veya Köpekten başka hayvanları sevenleri Hayvansever olarak görebilirmisiniz? Bizleri ne kadar hoşgörü ile karşılarsınız?Ama biz İnsanız dermisiniz? Bu hayvanın burada ne işi var demezmisiniz? Ya bir de bütün bunlardan sonra bizler size: ''Hayvanları sevmeyen İnsanları sevmez'' dersem; Ne hissedersiniz?

Lütfen tüm Hayvanseverler ve Belediyeler! Başıboş sokak hayvanlarına doğal yaşam alanları oluşturalım.Lütfen Parklara ve Oyun bahçelerine hayvanların girmesine izin vermeyelim.Hayvanları sevelim koruyalım ancak İnsanı ve yaşamı daha öncelikle... Hayvanları sevelim, Doğayı sevelim ama önce İnsanı sevelim.Çünkü İnsan evrendeki en değerli varlıktır. Hiç unutmadan...SAYGIYLA...