Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Kasım '06

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Basın neyi yazmalı?

Evet basınımız bugünlerde mercek altında. Gerçekleri yazsalar, konuşsalar, gösterseler bir dert, aksini yapsalar bir başka dert.

Çünkü, bir tarafta Sayın Başbakanımızın özellikle şu artık "ATEŞTEN BİR ALTIN TOP" gibi olan YİMPAŞ meselesinden dolayı Onlarla ilgili eleştirileri, diğer tarafta ise, vicdanları.

Takip edebildiğim kadarı ile Vicdanları doğrultusunda gerçekleri yazmaya devam edenlerin hareketlerini takdire şayan olarak görüyorum, diğerlerini ise vicdani hareket ederek, olayları tarafsızlık ilkesine bağlı kalarak vermelerini diliyorum.

"BASIN" içerisinde yer almak, para kazanmaktan öte, bir gönül işi olmalıdır. Bana kalırsa bu çerçevede doğruluktan ayrılmamak en güzelidir ve etiktir.

Atalarımız "Doğru kırılmaz, eğilir" demiştir.

İşte onun içindir ki, yapılan yanlışları gündeme taşımak ya da yapılması gerekenleri yapmayanları eleştirmek, Ülkemiz ve de Ülke insanları için kutsal bir görevdir.

Milletvekillerimiz, halkın canını acıtan ve hatta yakan olaylar karşısında caydırıcı cezalar verilebilmesi için gerekli yasal düzenlemeleri yapmıyorsa, basınımız bunu ifade etmemeli midir?

17 aylık bebeğin zanlılarına verilecek cezaya bakın.Takip edebildiğim kadarı ile O küçücük yavrunun hayatını karartanlara verilebilecek en fazla ceza 15 yıl olabilirmiş. Sonrasında CMUK, af vs. ile adamlar(?) ne kadar yatıp çıkarlar bilemiyorum.

Milletvekillerine sormak gerek, "böyle bir durum sizi evladınızın başına gelseydi, bu ceza yeterli midir?" diye.Eğer yetersiz derlerse görevlerini niye yapmadıkları sorulmalı. Bunu da tabiiki vicdan sahibi basın mensupları HALK adına sormalıdır.

Balıkesir'de 18 yaşında bir genç kız, 3 kişi tarafından arabaya bindirilip kaçırılıyor ve Altınoluk'da bir eve kapatılıyor. 3 sanık ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılıyor.Kaçırılan Sizin bir yakınınız olsaydı bu uygulamayı nasıl karşılardınız? Bu kızcağızı kaçıranlar böyle gevşek bir uygulamayla rahat dururlar mı? Hiç sanmıyorum.

Basın tüm bunları, yolsuzlukları, usulsüzlükleri, yazmayacak da neyi yazacak?

Şu unutulmamalıdır ki, bugün canı yananların yerinde, böyle giderse belki bir gün, bu olayların önlenmesinde gereğini yapmayanlar buna katkı vermeyenler de, yani Milletvekillerimiz ile basın mensuplarımız veya yakınları da olabilecektir.

Onun için, Basınımız bu konularda vicdani hareket ederek, kendilerine yöneltilen eleştirilere itibar etmeyerek ucu kime dokunacak olursa olsun ve yine ucu nereye kadar gidecekse gitsin düşüncesiyle hareket etmelidir.

Şak şak yaparak bugünün güçlüleri yanında yer alacak istisnalar olsa da, büyük bir çoğunluğun vicdanlarının sesiyle hareket edeceğine inanıyorum.

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..