Başka Türkiye yok!

Son bir kaç gündür gündemimiz malum. AK Partinin kapatılma davası...Bu dava ülkeye ne getirir bilinmez ama çok şey götüreceği şimdiden malum. Maalesef ülkemiz parti kapatma konusunda adeta bir parti mezarlığına dönmüş durumdadır. 1954 yılında Millet Partisinin kapatılmasıyla başlayan ve en son 2003 Halkın Demokrasi Partisinin kapatılmasına kadar geçen süreçte tam tamına 26 parti kapatılmış. Bu parti kapatmalar ülkeye ne getirdi acaba diye şöyle bir hafızalarımızı yoklarsak, terör odaklı hareketler mi son buldu? Ya da İslam odaklı hareketler mi son buldu, ya da aşırı sol söylemler mi ortadan kalktı? hadi bırakalım işin siyaset tarafını ülkenin sosyo ekonomik yapısına bakalım. Ülkenin işsizlik sorunu mu (özellikle genç işsizliği) ortadan kalktı, ülke de eğitim başta olmak üzere sağlık vb sorunlar mı ortadan kalktı? Kimse kardeşim bu ülke Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana bir arpa boyu yol almadı diye aklından hiç geçirmiyor mu? Bunun altında yatan sebepleri hiç mi sorgulama ihtiyacı duymuyor?

Terör olaylarını ele alalım. Hala hayatının baharındaki gençlerimizi teröre kurban vermiyor muyuz...

Ülkenin eğitim yapısı ise gerek nitel gerek nicel açıdan içler acısı. Hala nüfusun önemli bir kesimi okuma yazma bilmiyor. Hala ülkede önemli sayıdaki okul çağındaki çocuk okula gitmesi gerekirken ya çalışıyor ya da erken yaşlarda evlendiriliyor. Çoğu yerde gerek öğretmen sayısı gerekse de okulların fiziki imkanları yetersiz. Hiç düşündünüz mü bu ülkede neden kişi başına okunan kitap sayısı bırakın Avrupa ülkelerini çoğu az gelişmiş asya ve afrika ülkelerinin bile çok çok gerisinde. Her yıl binlerce gencimiz üniversiteye girebilmek için adeta birbiryle rekabet ediyor. Bu ülkede her yıl dersanelere verilen ücretler bu ülkede GSMH dan eğitime ayrılan paydan daha yüksek. iş sadece bir üniversiteye başlamakla da bitmiyor. Hadi üniversiteyi bitirdiniz bu ülkede eğitimli insanlar arasında işsizlik oranının eğitimsizlere oranla daha yüksek olmasını hangi gerekçeyle açıklayacaksınız. Herşeyin başı eğitim diyoruz bu mu bizim eğitim anlayışımız...

Bir diğer ülkenin yarası işsizlik... Bu ülkede milyonlarca insanımız işsiz. Belki de en önemlisi genç işsizliği. Resmi rakamlara göre %25 ama bundan daha fazla olduğu da bir gerçek. Türkiyede onca aile içi şiddet başta olmak üzere şiddet olaylarının, terörün, boşanmaların, intiharların vb bir çok sorunumuzun altında işsizliliğin başat rol oynadığını bu ülke büyüklerim bilmiyorlar mı?

Bakıyorsunuz bu ülkeyi kurtarmak adına birileri çıkıyor çeteler kuruyor ya da farklı örgütlenmeler içine giriyor ve gerekirse adam öldürmekten bile geri kalmıyor. İşin belki de en ilginç yanı ülkesini sevdiğini söyleyen ve bu insanlar ve bunları açık ve ya gizli destekleyen insanlar bilmiyorlar mı ki bu ülkeye daha çok zarar veriyorlar...

Bu şekilde sayabileceğimiz daha bir çok sorun ve bu sorunların neden olduğu bir çok olaylar...

Peki biz ülke olarak bunca sıkıntımız varken nelerle mi uğraşıyoruz.

Ülkemde bunca sorun dururken bir bakıyorsun halkın %47 oyunu almış bir parti demokrasi adına herşeyi yapabileceği düşüncesinde, diğer tarafa bakıyorsun muhalefet adına artık demokrasiden ümidini kesmiş bir kesim ise adı demokrat olmasına rağmen demokrasiyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak bir düşünce anlayışıyla davranıyor ve bu ülkede gerekirse bir partinin kapatılacağını hatta daha da ileri giderek askeri darbelerin haklı olduğunu ileri sürecek bir düşünce anlayışına sahip .Bu dava ülkemiz adına, demokrasimiz adına bize ne sağlayacak...En az bir yıl sürmesi beklenen bu dava süresince bu ülkede ileriye doğru bir adım atmak bir yana bu sorunların daha da ağırlaşacağı malum...

Anlayacağınız ne iktidara gelen partilerimiz üzerine düşen gerekli sorumlulukları yerine getiriyor ne de muhalefet partilerimiz iktidarı bir anlamda icraata mecbur bırakacak bir politika izliyor ya da bir sonraki seçimde iktidara gelecek bir muhalefet anlayışıyla bu yönde bir politika izliyor...Seçkinci bir grup ise sanki bu ülkenin varisi kendileri kendileriymiş gibi her türlü demokrasi anlayışına ters düşecek girişimlerde bulunuyor...

Kısaca, biz olmasak da gelecekte bu ülkeyi bırakacak olduğumuz çocuklarımız ve torunlarımız adına geçmişten günümüze bütün bunlardan sorumlu insanlara sesleniyorum! Türkiye'nin gelişmesi ve sorunlarını çözmesi önünde ki en büyük engellerin sizler olduğunuzu hala anlamadınız mı? Bu güzelim ülkeyi kurtarma adına nasıl bir ülkeye dönüştürdüğünüzü görmüyor musunuz? Buradan bütün Türkiye Cumhuriyet'inde yaşayan ve ülkesini seven herkese sesleniyorum...BAŞKA TÜRKİYE YOK. Herkes bu ülkeye sahip çıkmak zorunda ve bunun içinde gerekli sorumluklarını kendinden başlayarak yerine getirmek zorunda...