Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Şubat '09

 
Kategori
Blog
 

Başka türlü insan olunamıyor

Başka türlü insan olunamıyor
 

Düşününce, bir briket daha konuluyor.

Briketler sayıldıkça matematik oluyor.

Şekil aldıkça geometri, planlanıp, estetik haz verildikçe mimari, eser ortaya çıkmaya başlayınca mühendislik oluşuyor ve briket yeniden şekillendiriliyor.

Soyut bir düşünce evreninden, elle dokunulabilir bir yapıt oluşturmaya giden yolda düşüncenin daha da gelişmesi, eleştiri duraklarına uğranılmadan başarılamıyor.

İnsan olunamıyor.

Yani düşünceyi somutlaştıran bileşenlerin, onu teoloji ve metafiziğin vesveseli vesayetinden kurtarabilmesi için bu eleştirilerin yapılmasını zorunlu kılıyor.

Dönüşüm bir kez başladı mı, yitip gitmesi olası tüm değerleri bile yerinden ederek, gittikçe büyüyen bir çığ gibi, yuvarlanacak bir yamaç bulup kendini aşağılara bırakıveriyor. Eleştirirken, eleştirilirken çünkü dönüşümün düğmelerine de basılıveriyor.

Aksi takdirde insan olunamıyor.

Bir mekânda birbirlerini tanımadan, ama tanıyarak; görmeden ama sezerek, koklamadan ama hissederek, dokunmadan ama dokunularak sanal bir iletişim içine girilebilir.

Yeni metinler için yeni kelimeler türetilebilir. Yeni eleştiriler yeni kızgınlıklarla beslenebilir. Ama şu var ki, geleceğin bir yerine birer geçmiş olarak kırpık yıldızlar gibi dökülecek olan bizler, bu oyuna başlarken, hayatın da nerede biteceğini görmezden gelemeyiz. Eleştirilmeliyiz. Eleştirmeliyiz.

Başka türlü insan olunamıyor.

Yazdıklarının ölene kadar peşinde olacağını bilen şövalyeler, toplumsal eylemin yapısı gereği kimi kez bir araya gelebilme, bireysel düşüncenin özgürlüğü gereği kimi kez kapışabilme, ama tür ne olursa olsun, sürecin ne denli güçlü olduğunu bilerek, kullandıkları kelimeleri beyin süzgecinden geçirebilme erdeminde olmalılardır.

Yoksa insan olunamıyor.

Yaptığı resimler ressamın kişiliğini de ele vermektedir. Çıplaktır yani. Ne denli sarılsa da, sarmalansa da, orta yerdedir. Kaçsa da göz önündedir.

Yeşil gözlü de, siyah gözlü de, menekşe gözlü de nesneyi, onu çevreleyen rengiyle görmektedir.

Bunu eleştiri başarmaktadır. Aynadaki görüntünüzle, sadece sizin gözünüzle değil, başkalarının gözüyle de bakışmanızı sağlamaktadır.

Başka türlü insan olunamıyor ki!

Not: Bu yazı, ayırmadan tüm yazılarını severek okuduğum Sevgili/Sayın Ali Gülcü, Celal Çelik, Ümit Culduz ve Yeşilsoğan ile Mustafa Mumcu'ya atfedilmiştir.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..