Kozmik blogcu!

Türkiye gündemi "kozmik oda"ya kilitlendi ya, artık uzun süre kozmik odanın "sakladıklarını" konuşacağız demektir. Ne de olsa, iki kişinin bildiği sır değildir, gibi bir temel kural vardır. Biz buna "iki kurumun bildiği" desek de farketmiyor...

Kozmik oda'nın sakladıklarını öğrenen "ikinci kişi/kurum" aslında ülkenin bağımsız yargısı ve onun bir hakimi..Hakim tamamen yasal yetkilerle kozmik oda'yı araştırıyor. Ama bakıyorsunuz ki, bu "oda" da bu ülkenin "tabu"larındanmış..Devletin hakiminin bile bu oda'nın sakladıklarına vakıf olması, büyük bir "tehlüke" arzediyormuş...

Gerekçe şu; ya bu çok önemli "kozmik bilgiler" dışarıya sızarsa!!!

İyi de, daha önce bu kozmik oda'ya giren çıkan olmuyor muydu? Dahası, bu oda'yı dayayıp döşeyenler burada bulunanlara vakıf olmuyor muydu? Onlara nasıl güveniyordunuz da şimdi bir hakime güvenmiyorsunuz??

Türk medyasında bu tür "serzenişler" çok da, bizim MB'de de, "kozmik blog"lar almış yürümüş durumda. Hani, kraldan çok kralcı olmak mıdır; yoksa gerçekten de "kralın" şakşakcıbaşısı olmak mıdır, tam olarak kestiremesek de, bir "kozmik blog" furyasıdır gidiyor.

Ülke, MB'den idare ediliyor olsa, şimdiye kadar çoktan dört başı mamur bir "darbe" gerçekleşmiş olur ve aylar öncesinden "demokrasimiz" raftaki yerini alırdı. Allahtan bir türlü tam olarak "sivilleşemeyen" demokrasimize, az da olsa "sivil bir katkı" sunan blogcularımız da var.

Kozmik blogcu'nun esas özelliği, kendini ülkenin "esas oğlanı" görmekle başlıyor. Öyle ki, ona göre, ülkedeki "oy hakkı" olan halk yığınları aslında bu haklarını doğru kullanmaktan aciz figürünlardan ibaret...O kadar cahil oldukları da şurdan belli ki, bu bidon kafalı adamlar, bir "kozmik blog" bile okumuyorlar. Okusalar, gider gider bizim "kozmik blogcu" nun biti kadar sevmediği adamlara oy verirler miydi!?

Aslında bizim "kozmik bloglar", muhteviyatını çok merak ettiğimiz "kozmik odada" neler bulunduğu konusunda çok fikir verici özellik taşıyorlar. İnsan, bu kozmik blogları okuyarak, bir bakıma "kozmik odayı" gezmiş, görmüş oluyor..Belki de hakimler, savcılar "kozmik odaya" girip kendilerini ateşe atacaklarına, kozmik blogları okusalar her şeye vakıf olurlardı..

Ben hep diyorum ya, şu Milliyet blog bu ülkenin aynasıdır, diye...Hernekadar, sirk aynaları gibi, karşısına geçenleri hep ince belli, geniş kalçalı gösterse de, yine de bir ayna nihayet...Hem o kadar saydam bir ayna ki, kozmik sırlar bile, bu aynaya yansıyor son zamanlarda...

Ama olsun, "yenile yenile yenmesini öğrenmek " gibi, biz de yaza yaza yanlışlarımızı bulacağız...Yani bir kaç yıl öncesinde yazılmış bloglara bir bakanlar, bugün aldığımız mesafeyi görecektir..

Bir de, bu blogları yazanlar bir kaç yıl önce yazdıklarını bir okuyup da ne kadarının doğru çıktığını sorgulasalar, çok daha mesafe almış olacağız...

Olacak, olacak..Bunlar da olacak...Yeni bir yıl başlarken, eski yıllara göre, yeni insanlar olduğumuzu farkedeceğiz..Değişmenin o kadar da kötü olmadığını, esas olanın "değişmek" olduğunu ve değişime engel olan "tabuların" aslında hayatımızı kararttığını öğreneceğiz...

Yeni bir yılda "her şey çok güzel olacak" dememek için bir neden yok!