Başkanlık sistemi (ganimet kültürü olunca)

Şu anda ülkede beğensek de beğenmesek de parlamenter sistem var, demokrasinin en güzel işlediği sistemden biridir. Niçin bu sistemden rahatsızız bunu anlayamıyorum.

Elbette ülkemiz çok büyük, yönetimde kontrolünde ve uygulamalarında aksamalar var ancak bunun sebebi parlamenter sistem değil ki sebebi siyaset ve siyasetçilerin “ganimet” anlayışıdır…

Bugün dünyada öne çıkan ülkelere baktığımızda Başkanlık sisteminde başarılı olmuş ülke sayısı son derece azdır. Bunların başında ABD geliyor ki bugün aynı sistemi uygulayabilen bir tek devlet daha yoktur. Ne ilginçtir ki örnek gösterdiğimiz bazı ülkelerde uygulanan Başkanlık sistemi akabinde “diktatörlüğü” de beraberinde getirmiştir.

Bana sorarsanız; Demokrasinin güçlendirilmesi siyasetçilerin “ganimet” anlayışından vazgeçmesi halinde parlamenter sistem demokrasilerdeki en güzel sistemdir.

Denetimi kontrolü meclis tarafından rahatlıkla yapılabilmekte verilen soru önergeleri ile hükümetlerin yönetim biçimleri uyarılmaktadır. Bu uygulamalar Başkanlık sisteminde mümkün değildir Başkan yasama organına hesap vermek zorunda değil sadece seçmenine karşı sorumludur.

Demokratik parlamenter sistemde halk oylaması ya da güven oylaması hükümetlerin denetlenmesinde büyük rol oynarken Başkanlık sisteminde “güven oylaması” diye bir sistem de yoktur.

Meclis denetiminden uzak kalan bir Başkanın ise aldığı terbiye, eğitimi ve geldiği yer itibariyle dikkate alındığında demokratik yapıdan uzaklaşma riskini her zaman taşıyacağı görülecektir.

Örneğin bugünün iktidarının başı Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı dini eğitimi ve okulunu hemen her fırsatta baskı aracı olarak kullanması, halkın arasında huzursuzluğa ve ayrımcılığa neden olması ve bundan da asla taviz vermemesi Başkan seçilmesi halinde varacağı noktayı tahmin etmemek mümkün müdür?

ABD de ikinci kez Başkan seçilen Barak Obama derisinin rengi kara olan ve yıllarca köle maymun muamelesine tabi tutulmalarına rağmen bir tek gün bu konuyu dile getirmemiş beyazlara karşı koz olarak kullanmayı düşünmemiştir.

Bugüne kadar zencilere yapılanlar için öç almaya kalmış tarihten hesap sormaya kalmış mıdır?

Oysa bugün dahi Türbana farklılık İmam hatip Liselerine ayrıcalık, dincilere tarikatlara, cemaatlere öncelik tanınması ile tanınan kadınların kaç çocuk yapacağına nasıl doğuracağına karar veren Recep Tayyip Erdoğan’ın Başkan olması halinde neler yapacağını tahmin etmek zor olmasa gerek…

Son on bir yıla tarafsız ve objektif bir gözle bakarsanız özellikle ticari yani ekonomik hayatta zenginleşen farklılaşan yandaşların artmasını ve mecliste görev yapanların ise “ganimet” anlayışında olduklarını rahatlıkla görebilirisiniz. Bu kafada ve anlayışta olanların Başkanlık sisteminin ganimet sistemine dönüşmesi de kaçınılmaz olacaktır, zira artık kendilerini dizginleyen engel olan ve denetleyen neredeyse hiç kimse kalmayacaktır.

Elbette ülkede günün koşullarına göre gerek, anayasa da gerekse demokratik parlamenter sistemde köklü değişiklikler yapılmalıdır ama çağdaş modern ve gelişmiş ülkenin bile beceremediği Başkanlık sisteminde ısrarcı olmak bence son derece yanlıştır. Denenmeli mi denenebilir ama önce milletvekili profili değişmelidir, zira bugünün vekil profili siyaset anlayışı buna uygun değildir…

Sonuç olarak, Türkiye’de demokratik rejimin sürmesi ve kökleşmesine uygun olan sistem,” Demokratik Parlamenter” sistemdir. Başkanlık sistemi, Türkiye’yi demokratik sistemden koparma tehlikesini de beraberinde getirecektir. Özellikle tarihin sararmış sayfalarından cımbızlayarak çıkardıkları olaylarla Cumhuriyetten ve laiklikten nasıl öç alırım, nasıl tarihi yazanları kötülerim amacında olanların sebep olacağı tehlikeler yok sayılmayacak kadar önemlidir.

Başkanlık sistemi bir gün referandumla karşımıza gelecek bu kesin, o yüzden benim âcizane tavsiyem şudur;

Başkan adayı olarak önünüze koyulacak kişilerin -ki bugün kim olacağı bellidir- geçmişine, ruh haline, kin ve nefret beslemediğine, komplekslerine yenik düşmediğine, belirli zümrelerin cemaatlerin kuklası olup olmadığına, aldığı eğitimin kalitesine aile yapısına ve kişiliğine, suç karnesine tarafsız ve objektif bir gözle bakmanızdır.

Eğer Recep Tayyip Erdoğan Başkan adayı olarak önüme gelirse hiç tereddüt etmeden “Hayır” diyeceğim çünkü ruh halini, aldığı eğitimin gereğini, arkasında olan zümrelerin dayatmasını, ganimet anlayışına, bugüne kadar dine dindarlara bakışını, kendi gibi düşünmeyenlere ön yargılı oluşunu çok yakından biliyorum.

Ki bugün bunlara reddetmeyenlere biat edenlere ayrıcalık ve öncelik tanıyan birinin Başkan olması durumun da reddetmesi de mümkün değildir…

O yüzden de diyorum ki; bugün mecliste olan halkın ekmeğini yiyenlerin hiç gereği yokken sırf “sola” gönül vermiş biat etmemiş inancını siyasete alet etmemiş laikliği ve Cumhuriyeti benimsemiş insanlara inat olsun diye,

Fırsat bu fırsat deyip ileri de ağır yargılanma ihtimali olan biri seçilsin, böylece yargılanmaktan ve mahkûm olmaktan kurtulsun diye “Başkanlık” sitemine kafa yoracaklarına,

Demokratik parlamenter sistemi nasıl geliştirebiliriz ve kalıcı kılarız, halkı da dürüstlüğümüze tarafsızlığımıza nasıl ikna ederiz, şeklinde düşünmelerinde yarar vardır.

Yoksa dürüst ilkeli vekilleri tenzih ederek söylüyorum; “vurgun ve ganimet sisteminin” kanlarına işlediği bugünlerde Başkanlık sistemi için beni ikna etmeleri mümkün değildir, sizleri bilemem…

Saygılarımla;

Erdoğan ÖZGENÇ