Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '09

 
Kategori
Mizah
 

Bayram şekeri

Bayram şekeri
 

Dört ayrı ekip, dört ayrı koldan, açılımı araştıracaklarmış. Bence altı ekip olsaydı, daha iyi olurdu. Boş zamanlarda, altı kol, ikambil çevirirlerdi. Bu dört ayrı ekip, açılımın nesini araştıracaklar? Ne zaman açıldık? Nereye kadar açıldık? Kim açtı, nasıl açtı, belli mi? Bu, araştırma ekiplerini kim araştıracak? Telefonlar dinlenecek mi? Kim dinleyecek? 3G ler ne olacak. Bu 3G lerin dinlenmesi, görüntülü mü olacak. Dinlenenler de, dinleyenleri görebilecekler mi? Dinleyenler, kar maskelimi olacaklar. Bunlar, işin kör noktaları. Ben, "açılım" kelimesine takılıyorum. Türban, çarşaf, haşema, höşmerim derken, "AÇILIM" nereden çıktı? Pardon, bu, höşmerim nerden karıştı konuya? AKP, açılıyormu yoksa? Açılın, açılın beyler. Şöyle yolu açın. Başbakana yol verin. Açılalım, açılalım arkadaşlar.
Bülent Arınç, Medyadan sorumlu, Başbakan yardımcısı, demişki: Esenboğa hava limanının adını, Turgut Özal Hava Limanı olarak değiştirelim. Allah, Allah. Durup dururken, bu da nereden çıktı? "Bayram değil, seyran değil. Eniştem beni niye öptü" diyecektim, diyemedim. Zira bayramdayız. Eniştelerimiz bizi öpebilirler. Bülent Arınç, Turgut Özalı niye öptü, işte ona anlam veremedim. Mesir macunu mu bitti? Dervişin fikri neyse, zikri o dur, derler. Acaba, "kızım sana diyorum. Gelinim, sen anla" gibisinden, bir düşünce oyunu mu? Hani, bunu ben önerdim, ileride, ben de isterim. Manisa çevresinden bir yer, bir olay, olabilir. Örneğin: Bülent Arınç, Mesir Macunları, gibisinden.

Çiçeği burnunda, Türkiye Partisinin, çiçeği burnunda, genel başkanı, Abdüllatif Şeneri, uyarmışlar. " Aman, sakın, helikoptere binme. Büyük Birlik Partisi genel başkanı, şüpheli olduğu söylenen, bir helikopter kazasında hayatını kaybetmişti ya, sende öyle bir kazaya kurban gidebilirsin, gibisinden.

İyi de, neye binecek, Uçak olmaz, o da tehlikeli. Otomobil olmaz. O, daha tehlikeli, Susurlukta olanları unutmayın, yollarda ne olacağı belli olmaz. Her an, bir tır çarpabilir. Ne kaldı geriye? At, eşek, bisiklet.

Bisiklete güvenilmez. İki tekeri var. Kala, kala, dört ayaklılar kaldı. Onlara da pek güven olmaz. Başbakanı bile sırtından atan, size kim bilir ne yapar.

Bir Kemal Sunal filmi, Şaban oğlu Şaban, dünyanın en iyi komedi filmi seçilmiş. Bir İnternet sitesinin açtığı ankette, bu sonuç çıkmış. Ankete kimler katılmış, bilinmez ama, bence, bu sonuç, filmden daha komik. Ankete katılanların, Kemal Sunal filmlerinden başka film seyrettiklerini ve ay çekirdeğinden başka, bir şey çitlettiklerini, sanmıyorum.

Bu, futbol yorumcuları, hakemler ve Süper Ligin diğerleri, sanki Beşiktaşı ortak düşmanları ilan etmiş gibiler. Siyaset yorumcuları, nasıl ki, bismillah yerine, CHP ve Baykal, diye başlıyorlarsa, Futbol yorumcuları da, Beşiktaş ve Denizli diyerek, başlıyorlar. Acaba, Beşiktaş armasındaki, Ay Yıldızdan dolayı mı? En iyi Stad, onlarınki, en iyi seyirci onlarda, diye mi? Atatürk de Beşiktaşlıydı, iddiasına karşılık mı? Niye ki? Herkes neyin peşinde. Biri çıksa, açıklasa, iyi olcak. Beşiktaş, süper ligde olmasa, daha mı iyi olacak? Cik cikler, cim cimeler, göğüslerine birer yıldız fazla yapıştırınca, daha mutlu mu olacaklar? Gökteki tüm yıldızları, formalarınıza kazısanız, yanındaki hilali, nereden bulacaksınız? Onu, size kim verecek?
 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..