Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '15

 
Kategori
Deneme
 

Bazen...

Bazen...
 

Hayatımız bir yönden ilerliyor. Kendi adımızı kendimiz koyamıyoruz ama sonuçta bir karakter olmayı başarıyor ve bu toplumda bir kişilik olup çıkıyoruz. Her öğrendiğimiz şeyi kendimize koyarak –artmış bir şekilde- yepyeni kıyafetler üzerimize giyerek yenileniyoruz.

Ben hayatımı brüt değil fakat net yaşadım.

Suratsız anlarım olmadı değil ama genelde güneşe doğru bir ayçiçeği gibi gülümsedim. Bazen saçmaladığım dahi oldu ve öyle anlarda elimi göğsüme koyup Allah’a sığındım. Allah’a varlığım için şükrederken bazen yaşamımın ağırlığını bütün vücudumda hissedip yere çömelip boyun eğdiğim anlar olduğu gibi, namaz kılarken, zevkle ve şevkle Allah önünde yalnızlığımı, eksikliğimi hissettiğim anlarım da oldu.

 Yaşadığım nice iyi veya kötü olaylar için övünç veya pişmanlık duymadan kendimi hayatın akışına bıraktım. Bazen göz göre-göre hatalar da yaptım. Bazen de hiç kimsenin göremediği doğrular üzerine gitmeyi başardım ve haklı olduğum, sonrasında, herkes tarafından teyit edildi.

Kocaman ellerime bakıyorum; artık pençe hallerini kaybedip açılmışlar. Artık toprağı tırmıklamak yerine, ellerimi topraklamayı tercih ediyorum... Ve böylelikle tüm negatif enerjiden kurtuluyorum.

Bazen de bununla yetinmeyip toprağın üzerine uzanıyor ve gözlerimi kapatıp dünya üzerinden yok oluyorum. Karanlık içinde hayallerim ve ben uykuya dalıyorum!

Bazen geceleri yıldızlara, bazen de gündüzleri gökyüzüne bakıyorum ve yaşadığım için Allah’a şükrediyorum.

Bazen de bütün bu düşüncelerden IRAK, bambaşka bir adam olabileceğimi hayal edip bir çiftçinin altın bulmasıyla değişecek hayatın benim olabileceğini düşünüyorum. Tıpkı İNCİ romanında olduğu gibi o inci bana akrep mi getirecek yoksa hayatımı değiştirip beni okyanuslara götürecek gemiyi satın almama mı vesile olacak?!

Bazen de, geçenlerde İstanbul’da Yeşilköy sahilinde yürürken çark ettiğim üzere, nice zengin kadınları, aşk uğruna buralarda taşların üzerlerine tırmandırıp, onları anlattığım hikayelerle kandırıp, hepsini terk ettiğim gerçeğiyle yüzleşiyorum. AŞKA önce kendimin HİÇBİR zaman inanmadığımın farkına varıyorum.

Bazen yaşanan bu kadar yoğun duygu ve düşüncelerin sonunda köye dönüp toprakla uğraşıp balık tutma fikrine kendimi kandırmak istiyorum...

Bazen de artık susup hiç konuşmak istemiyorum!

Ve bazen de...

 

  

 
Toplam blog
: 631
: 293
Kayıt tarihi
: 10.04.11
 
 

Eric'i külden yarattım. Tamamıyla benim eserim. Söyleyeceği çok sözü, söylemek istediği az sözü. ..