Bazıları, içeriğe değil başlığa göre eleştiriyor “sav”ım!

Anlaşılıyor ki bazıları içeriği hiç okumadan yorum yazıyor…

Daha komiği de var: başlığa ve içeriğe hiç bakmadan, yazıda, hani şu tepede kullandığımız resimlere bakarak yorum yazıyorlar!

Resimdeki ünlü kişi veya resimin içine, altına, kenarına yazılmış olan bir söz, bir ibare “blog yazarının” ilgisini çekiyor… Kalkıyor o söze yorum veya eleştiri yapıyor…

Tabii yorum yazmak için yazınızın açılması, görüntülenmesi lâzım…

Resim veya başlığa yorum yapanlar, yazınızı mecburen görüntülemiş oluyor ama metnin bir kelimesini bile okumadan yorum balonunu tıklayıp kafasındakileri boşaltıyor.

x   x   x

Lâkin bana öyle geliyor ki başka bazıları yazıyı da açmıyor… Muhtemelen kendi bloglarını kontrol için blog ana sayfasına giriyor… Kendi yazısına bakarken, gözüne ilgi çekici bir başlık takılıyor… Başlıktaki ifade “mantığına” veya “inancına” aykırı geliyor… Hemen köşesine çekilip başlıktaki ifadeyi eleştiren, hem de insafsızca eleştiren bir yazı döşeniyor…

Ve blog’a atıyor!

Tabii blog’da siz de onun başlığını görüyorsunuz… Sizin başlıkta kullandığınız kelimeleri kullandığından, sizin yazınızla ilgili bir eleştiri olduğunu anlıyorsunuz…

Eh, sizle ilgili olduğuna göre, açıp okuyacaksınız… O tenkitçi kadar alakasız olamıyor, ilgili yazının içeriğine giriyorsunuz.

Girip okuduğunuz zaman, yazınızı açmadan, sadece blog’da gördüğü başlıktaki ifadeyi hedef tahtasına koyduğunu anlıyorsunuz.

Çünkü içeriğe girmiş olsa, oradaki yazının da aslında, kendisinin eleştirdiklerini hedef almış olduğunu görecekti. O vakit, eleştirmek yerine belki de takdir edecekti.

Size tavsiyem, başlıktaki ifadeyle “hüküm” vermeyin… Öyle verdiğiniz hüküm “peşin hüküm” olacaktır… “Önyargı” olacaktır.

Çünkü “başlık” mecburen kısa olacak, “çarpıcı” olacak… Kısa olsun diye bazı kelimeleri yazmıyor, dolayısıyla, başlıkta, içeriği çoğu zaman anlatamıyorsunuz…

Meselâ, “Peygamberler fakirdi, takipçileri maşallah Karun, hatta firavun” yerine;  eğer kısaltmasam, “Peygamberler fakirdi, hâlbuki onu takip ettiğini söyleyenler maşallah Karun, hatta firavun gibi” olacaktı…

Bu kadar uzun olmasın diye kısaltıyoruz… Okuyanın biraz “Ârif” olmasını bekliyoruz!

Hâl böyle olunca, yazının içeriğine girmek ondan sonra konuşmak lâzım!

x   x   x

Bu vesileyle bir gözlemimi daha paylaşayım:

Bazı blogcuların da tamamen iyi niyetle, irtibat kurmak veya irtibatı koparmamak için takdir-yorum yaptıkları oluyor.

Eğer bu iyi niyetli arkadaşlar, içeriğe girmeden “yorum” yazarlarsa, o yorum kendini belli ediyor, sırıtıyor.

Bence, böyle bir davranış yazı emekçisine saygısızlık…

Okumadan yorum yapacağınıza hiç yapmayın!