Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '16

 
Kategori
Siyaset
 

Bedelli askerlik ne zaman?

Bedelli askerlik ne zaman?
 

Bedelli Askerliği Dört Gözle Bekleyenler Var.


… Zenginimiz bedel verir,

Askerimiz fakirdendir…

Şu satırların kaleme alındığı saat itibariyle gün içinde verdiğimiz şehit sayısı altıydı.

Çözüm süreci adı verilen gaflet döneminden sonra başlayan başkaldırıda şu güne kadar verilen şehit sayısı bir tabur kadar oldu.

Kıbrıs barış harekatındaki şehit sayısına yakın.

Deniyor ki, şu an yürüttüğümüz savaş Çanakkale savaşıyla eşdeğer.

Çanakkale’de bir anda başımıza üşüşen Dünyanın bütün emperyalistleriyle savaştık.

Ne ara Ülkemizin güney doğusu böyle büyük bir işgale uğradı, haberimiz olmadı da, şimdi Çanakkale savaşı gibi bir büyük savaş yürütüyoruz?

Zengin bebeleri de askere gidiyor olsaydı, yine bu kadar çok şehit verir miydik?

Zengin bebeleri de askere gidiyor olsaydı, yine, “çözüm süreci” diye Güneydoğu’nun şehirlerine böyle büyük terörist, silah ve mühimmat yığınağı yapılmasına göz yumulur muydu ki?

Sözü uzatmayacağım.

Şu blog sayfamızın başlığındaki konuya gelelim.

Evet, belki şu anda gündemde bir “bedelli askerlik” konusu yok, ama bu olmayacağı anlamına gelmez.

Tıpkı bundan öncekilerde olduğu gibi.

….

Benim meramım şu aslında.

Milliyet Blog’da yazmaya başladığım günden bu yana sıklıkla kullandığım ve gündeme taşımaya çalıştığım bir sözcük var.

“OLİRGARŞİ”

İstiyorum ki, şu “oligarşi” sözcüğünü millete anlatabileyim.

İşte bu “bedelli askerlik” konusu da tam böyle bir şey.

Zengin para verir, “tezkere” yerine “banka dekontu” alır, vatani görevini yerine getirmiş olur, fakir de çaresi yok, vatani görevine gider ve şehit olur.

Son bedelli grubu kişi başı yaklaşık 20 bin liraya vatani görevini yerine getirdi.

Bu kadarcık parayı bir araya getiremeyen yoksulum da şehit olup durur.

Şimdilerde çözüm bulmuşlar sözüm ona.

Profesyonel askerliğe geçilecekmiş.

Neymiş, askerlik ücretli olacakmış.

Kim ücretli asker olacak, yine aşı, işi olmayan yoksul aile çocukları…

Şu an uzman çavuşlarda olduğu gibi.

Onlar şehit oluyor şu aralar en çok…

Hani, şehit olduklarında yoksul evlerini görüp de çoooooooook üzüldüğümüz(!) ana kuzuları!

Şu ara bedelli askerlik için bir düzenleme yapıldığına dair somut bilgimiz yoksa da, somut hayat tecrübemiz var.

“Bedelli” yakında çıkar!

Zenginlerimizin, yani egemenlerimizin geriden gelen çocuklarının askere gitme çağları gelmeye devam ettikçe, “bedelli” düzenlemeleri de çıkmaya devam eder…

Bu arada büyüklerimiz çıkar, önce; “böyle bir düşüncemiz yok, biz kalkarız, böyle bir süreyi referanduma götürürüz ki, halkımız bunun kararını versin…” diyerek sanki buna karşılarmış gibi yaparlar, 8 ay sonra da, sanki daha önce hiç bu lafları etmemişler gibi “… şartların oluşmasını dikkatle gözledik, istişare ettik…” diyerek de bedelli yasasını çıkarıverirler.

Parası olmadığından çocukları askere gitmek zorunda olan halkımız da, büyüklerimizin birbirinin zıddı her iki açıklamasını avuçları patlayıncaya kadar alkışlar, oylarıyla da destekler, bu sonuca kendi ayağıyla koşa koşa gider.

Ve gözünü kırpmadan askere giden o kahraman çocuk, her şart altında tek bir şey düşünür… “vatani görevini yerine getirmek, gerekirse bu uğurda şehit olmak…” Zenginin kurnazlığını ve ikiyüzlülüğünü bilir ama yine de tek bir düşüncesi vardır. “Önce Vatan!”

Ama, utanacak adam gerek…

Anlatabildim mi, neymiş “oligarşik düzen”?

Ve ben şu satırları karaladığım dakikalarda Hani’de, Şırnak’ta, Nusaybin’de verdiğimiz 6 şehidimize göz yaşı dökerim.

(Şunu da belirteyim, bu satırları yazan da  “ahlaksız” bedelli düzeninden yararlanmıştır.)

Bu yazıyı eski TGB Başkanı Sn. İlker Yücel’e ithaf ediyorum. Yararlanabilecekken, bedelliyi elinin tersiyle itip aslanlar gibi vatani görevini yerine getirdiği için…

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..