Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

26 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Belde Belediyeleri sevinçli

Belde Belediyeleri sevinçli
 

Hükümet nüfusu 2000’nin altında olan ve ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğinde kalan belediyelerin kaldırılması için 5747 sayılı yasayı meclisten geçirmiş, bu yasaya CHP Anayasa Mahkemesi nezdinde dava açarak “yasanın iptalini” talep etmişti.

Anayasa Mahkemesi ise aldığı kararda, 5747 sayılı yasayla ilgili CHP’nin iptal talebini reddetmiş, sonuçta 1145 belediyenin kapanması gerçekleşmişti.

Alınan bu kararla 862 belde belediyesi nüfusu 2000’nin altında kaldığı için, 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğinin kaldırılması nedeniyle 2009’da yapılacak yerel seçimlere katılamayacaktı.

İşin garip bir cilvesi midir bilinmez, Giresun’un Palandık beldesi AKP’li belediye başkanı Danıştay’a bir dava açmış, davayı görüşen Danıştay’da Anayasanın 5747sayılı yasanın iptalinin reddi kararını bozarak, kararı Yüksek Seçim Kuruluna gönderir. Yüksek Seçim Kurulu da yaptığı toplantı sonucu kapatılan 862 belde belediyesinin seçimlere katılabileceğine karar verir.

YSK aldığı kararda “TÜİK’ in yeni nüfus sayımını resmi gazetede yayınlamadığı, belediyelere tebliğ edilmediğini, bu nedenle de belde belediyelerinin yargıya başvurabileceğini” ifade ederek “Anayasa Mahkemesinin 6 Aralıktaki kararından başlamak üzere iki ay içersinde Danıştay’a dava açarlarsa” tüzel kişiliklerinin devam edeceğini” karar altına almıştır.

Belde belediyeleri ile ilgili alınan kararlar sonrası ise büyük bir kaos ortamı doğmuş, Başbakan:

—Yenibir şey öğrendim şimdi. Türkiye’de demek ki ikinci bir Anayasa Mahkemesi çıkmış, Anayasa Mahkemesi bir tane vardır. Türkiye’de ikinci bir Anayasa Mahkemesi yok, diyerek üstü kapalı Danıştay’ın aldığı kararı eleştirmiştir.

Danıştay ve YSK’ nın aldığı bütün bu kararlar kurumları birbirine düşürmüş, hatta Anayasa Mahkemesi’nin üyelerini de karşı karşıya getirmiştir.

Halen tartışmalar hız kesmeden devam etmektedir. Ancak ortada da bir gerçek vardır. O gerçek ise YSK’ nın aldığı kararlar kesindir ve bu kararlara itiraz mercide yoktur.

Sonuçta 862 belde belediyesi ki henüz dava açmayan beldelerde 6 Aralık 2008 tarihinden itibaren 60 gün içersinde Danıştay’a dava açarlarsa seçimlere katılacaklardır.

Anayasamızın amir hükmüne göre “YSK’ nın seçimlerle ilgili aldığı kararlar kesindir” hükmü doğrultusunda bu seçimlere tüm belde belediyelerinin katılması artık kesinleşmiş gibi görünmektedir.

Hükümetin yasa çıkararak kapatma kararı verdiği, üstelik Anayasa Mahkemesince verilen kararla da CHP tarafından açılan davanın reddine rağmen Danıştay ve YSK aldığı kararla bir taraftan belde belediyelerini ve yöre halkını sevince boğmuş, diğer taraftan ise, “hukukun tartışılır hale gelmesinin” yolunu açmıştır.

Başbakan’ın bu belediyeler hakkında söylediği “kadroları ve araç gereçleri yetersiz, hizmet alımı noktasında merkezi belediyelerden daha iyi hizmet alacaklardı. Bir belediyeci olarak bu kararları onaylamam mümkün değildir” savunması ise nederece doğrudur, tartışılacak bir durumdur.

Yaklaşık altı yıldır iktidarda olan ve büyük çoğunluğunun AKP’den olan bu beldelere kadro ve teçhizat verilmedi ise bu hükümetin bir ayıbıdır.

Gerçek olan ise şu an bütün beldeler bayram yapmakta, belediyelerinin devam edeceğinin sevincini yaşamaktadır.

Merak edilen ise büyük çoğunluğunun AKP’li başkanların elinde bulunan bu beldelerde yapılacak yerel seçimlerde belde halkının yine AKP’yi tercih edip etmeyeceğidir.

Belediyelerini kapatan, halkın büyük isyanına neden olan yöre insanlarının karşısına AKP’nin hangi yüzle çıkacağıdır.

Bütün bu gelişmelerden sonra AKP’nin bu beldelerden oy alması, belediye başkanı çıkarması çok zor görünüyor, hatta aklımıza şöyle bir soruda geliyor: “AKP yasa düzenleyip ortadan kaldırdığı bu beldelerde bırakın oy almayı, aday bulabilecek mi?

Görünen o ki AKP’nin 29 Martta yapılacak yerel seçimlerde bu 862 belde ile başı epey ağrıyacak gibi görünüyor. Gerçi adayların kimliği de yerel seçimlerde büyük önem taşımaktadır. Ancak halkın AKP’ye olan tepkisi nasıl giderilir artık onu AKP’li yöneticiler düşünecek.

Türkiye 29 Martta yapılacak yerel seçimlere büyük sıkıntılarla gidiyor.

TÜİK’in yaptığı nüfus sayımı birçok tartışmayı da gündeme getirmiş, birden bire ortaya çıkan altı milyon seçmenin “mantıklı ve yasal izahı” bir türlü yapılamamıştır.

Seçmen listelerine alınan yıllar önce ölmüş insanlar, boş arazilere yazılan yüzlerce seçmen, devlet tarafından aranan birçok terörist “adrese dayalı nüfus sayım sisteminde” kayıt altına alınmış, yasa gereği işlem yapılması gerekirken hiçbir işlem yapılmamış ve kütüklere seçmen olarak yazılmıştır.

Tüm bu yanlışlıklar ve eksiklikler her gün basın ve medyada yer almakta, siyasiler her gün yeni yanlışlıkları ortaya koymaktadır.

Türkiye böyle bir ortamda yerel seçimlere büyük bir hızla yol almaktadır. Umarız bu seçimlerde “Şaibelerden uzak, alınacak doğru kararlarla” demokrasinin gereği yerine getirilir.

Sonsuzluk (OsmanÖzeker)

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..