Belediyelerin Basın Büroları Kapatılmalıdır

Gazetecilik mesleği kendi meslek yasasına sahip olmamasıyla beraber alanında eğitimini almamış, uzman olmayan kişilerce icra edilebiliyor Türkiye’de.

Önüne gelen herkes sıfat olarak “Gazeteci” ve “Yazar” gibi yakıştırmalar yapıyor kendine. Hızını alamayıp kendine “Gazeteci/Yazar” diyenlerde var.

Maalesef ki mesleği icra ettiğini düşünenler ne araştırmacılığı biliyorlar, ne sosyal bilimlerde araştırma yöntemlerini ne de yurttaş gazeteciliğini.

Eli kalem tutan her kişi ben gazeteciyim deyince gazeteciliğin ne olduğu yönünde tartışmalar büyüyor, seviye düşüyor. Gazete ve gazetecilere, bu dünyaya kendini işi bilmeden dahil eden istismarcılar yüzünden güvenilmiyor.

Meslek yasası ve hizmet alanındaki çalışma şartlarına dair bir düzenlemeye sahip olmayan gazeteciliğin tek derdi bunlar değil elbet.

Türkiye’nin dört bir yanında varlığını sürdüren belde, ilçe ve il belediyeleri ile hemen hemen tüm resmi kurumlarda basın-yayın ve halkla ilişkiler müdürlüğü diye bir müdürlük kurulu.

Kamu alanında istihdam yaratabilmek amacıyla kurulan bu bürolarda iletişimcilerden çok eş-dost, akraba ve alanında uzman, bilgili olmayan kişiler çalıştırılıyor.

Belediyeler, valilikler ve bürokrasi ile ilgili her türlü bilgi ve fotoğraf bu basın-yayın halkla ilişkiler birimleri tarafından üretiliyor.

Durum böyle olunca bir organizasyona gidip asli mesleğini icra etmesi gereken gazetecilere gerek kalmıyor. Resmi kurumların ilgili bürolarından yayın kuruluşlarına gönderilen bir e-posta ile hem resmi ideoloji çok daha rahat egemen hale geliyor hem de gazetecilerin (muhabirlerin) ekmeğiyle oynanıyor.

Büyükşehir belediye başkanlıklarının bazılarında sadece basın-yayın ve halkla ilişkiler bürolarında çalışanların sayısı 100’ü buluyor. Bu derece yüksek istihdam sayıları ile çalışan bu büroların tez elden kapatılması gerek.

Belediye başkanlarının arkasında, valilerin peşinde devletten maaş alan bir kamu görevlisi ile bağımsız bir basın kuruluşunda çalışan muhabirin yazacağı metin ile çekeceği fotoğraf arasında dağlar kadar fark vardır.

Birçok yerel gazete, belediyelerin bülten adında geçtikleri metin ve fotoğrafları noktasına, virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyor. Adına gazete dedirten birçok kuruluşun da işine geliyor aslında bu durum. Ne muhabir çalıştırmaya gerek var, ne fotoğraf makinesi almaya ne de emek harcamaya. Belediyelerle arayı sıkı tutunca reklam da alınır, tamam işte!

Gazetecilerin onca derdi var. Bunlar sadece gerçekleri yazdıkları için tutuklanan/tutuklattırılan gazetecilerle sınırlı değil.

Sistemin köle yaptığı, kıskaçları arasına aldığı, kirli ve etik olmayan haber akışı sağlayan belediyeler ve kamu kurumlarından da kaynaklanıyor bu sorunların bazıları.

Bir belediyenin internet sitesine girin ve ertesi gün elinize bir yerel gazete alın. Karşılaştırın bakalım metin ve fotoğrafları…

Belediye basın büroları acilen kapatılmalıdır.

A.Buğra TOKMAKOĞLU

Abtokmakoglu@gmail.com