Ben bilmem beyim bilir

Dün akşam saatlerinde internette gördüğüm bir haberi okurken gülmeye başladım. Annem, "ne oldu yine neye gülüyorsun...?

- Biraz beklersen sana da okuyayım

- Bekleyemem. Şimdi oku.

- Tamam. Gel yanıma ve dinle...

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nde görev yapan iki hemşire, kendilerinin ve meslekdaşlarının yaşadığı ilginç olayları kitaplaştırdı.

Şu an basım aşamasında olan kitap, Türkiye'nin çeşitli yerlerinde görev yapan 50 hemşire ve sağlık görevlisinin 117 anısına yer vermekte olduğu bildirildi.

12 Mayıs Hemşirelik Günü kapsamında kitabın dağıtımı yapılacak.

Şenay Karaaslan ve Özlem İnan; "Hastanenin Başhekimliği ve Hemşirelik Hizmetleri Müdürlüğü'nün katkılarıyla hazırladığımız kitapta, mesleğimizin zorluğunu trajikomik anılarla göstermek istedik. Bu kapsamda, yurt genelindeki hemşire arkadaşların da mail yoluyla desteğini aldık. Onlar da anılarını bizimle paylaştı" dedi.

Şenay Karaaslan kendisinin 15, Özlem İnan'ın 12 yıldır hemşirelik yaptığını, bu süre içinde bir takım olumsuz olaylar yaşadıklarını da ifade ederken, çıkaracakları kitabı mesleğe yeni başlayacakların "okumalarını" önerdi.

*KİTAPTA YER ALANLARDAN

"1991 yılında ilk görev yerim, Erzurum Araştırma hastanesinin acil servisine başvuran kadın hastaların çoğu, (ben bilmem, beyim bilir) diyorlardı. Gerçekten de çoğunun adet dönemini bile kocaları biliyordu..."

Sağlık memuru Sinan Aslan'ın anısı: "Acil servise gelen gebe bir kadının bilgileri alınırken, (suyunun gelip gelmediği) soruldu. Kadın; (ahh, kör olası muhtar! Üç gündür kesti suyumuzu...)

Hemşire Naciye Sarıbaş'ın anısı: "Diyarbakır'da görev yaptığım dönemde hasta yakınları, tanıdıkları çalışanlardan beyaz önlük alıp hastane çalışanı gibi binaya girerlerdi. Ancak birgün koridorda kasketli, bıyıklı ve şalvarlı bir adamın beyaz önlük giyerek içeri girmeye çalışmasını unutamam"

Hemşire Selma Karakaplan'ın anısı: "Hasta yakını, yoğun bakımdaki hastasını görmek için ısrar edince hemşire arkadaş, -galoş giy de gel- dedi. Bir süre sonra ne görelim? Hasta yakını, galoşları ellerine ve kafasına geçirmiş hastasının yanında duruyordu..."

Hemşire Nimet Hazar'ın anısı: " Kemer Devlet Hastanesinde Acil Servise başvuran hastaya, önce girişe gidip hasta kaydını yaptırmasını istedik. Hasta uzun bir zaman geçtikten sonra geldi ve... (Ben Kiriş'e gittim geldim. Şimdi hasta kaydını nasıl yapacağım?) Dedi. O sırada herkes birbirine baktı ve bu hastayı Kiriş'e kim gönderdi dedi. Hasta, yanlış anlamış ve Kemer'in beldesi Kiriş'e gidip gelmiş"

Her meslek kutsaldır ve her mesleğin kendine has cilveleri vardır.

Sevgili hemşirelerimizin bu özel gününü kutlarken onlara kolaylıklar ve başarılar diliyorum.

Haber ve resim internet kaynaklıdır

Gülriz Yiğit