Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ben geldiiiimmmm

Ben geldiiiimmmm
 

Beni kötü günümde dahi yalnız bırakmayan güzel insanlar. Hepinize çok teşekkür ediyorum.

Beni merak etmeyin, valla canavar gibiyim. Hemşireler bile şokta , bu kadar çabuk nasıl ayaklandığıma… Bugün merdivenlerden inip alt kata misafirliğe gittim, bizim kat boşaldı da…. Sonra bir öğrendim, boşalan odalardan birinde internet varmış. Hemen eşimi yatırdım, uykusuzluktan bitik çünkü , ve oturdum bilgisayarın başına. Biraz zaman alacak yazmam, çünkü çabuk yoruluyorum hala, daha 4 gün oldu ne de olsa…

Gelelim ameliyata, pazartesi yattım hastaneye, daha doğrusu cumartesi annemle çıktık, pazartesi bir daha yattım. Artık her bir çalışanla akraba gibiyiz zaten. Hatta bugün beni örnek hasta seçtiler:)

Pazartesi yattık, tahliller yapıldı, ben günü dışarda sigara içerek geçirdim (ah kafam ah…). Salı sabahı beni götürmeye geldiklerinde kendimi banyoya kilitlemeye karar verdim:) Şaka yapmıyorum, gerçekten çok korktum ve vazgeçtim o anda. Korktuğumda aslında ameliyatın kendisi değil, takılacak olan o lanet tüp. Boğazdan girip ciğerlere gidiyor meret. O nasıl çıkacak diye taktım kafaya… Ama bırakmıyorlar, en başta eşim… Akılları sıra beni sakinleştirecekler ya, bir hap verdi eşim elime, içtim. Yetmedi, bir tane daha…Güya asansöre gidene kadar uyumam gerekiyormuş, normalde böyle olurmuş yani, ama ben normalmiyim kardişiiimmm:)

Ameliyathaneye gidene kadar gayette cin vaziyetlerindeydim. Hatta, ameliyathane’nin soğukluğundan şikayetçi oldum, şaka bir yana eksi 30 derece falandı herhalde… Üstelik çıplak yatıyorsunuz. Mikrop üremesin diyeymiş, öyle dediler. En son narkoz verildi de kurtuldular benden:)

9.30 ta beni almışlar, eşime de 12.30'da çıkar denmiş. Ne 12.30, ne 13.30, ameliyat akşam 17.30 da bitmiş. Eşim kafayı yemiş dışarda.Habire içeri ajan doktorlar yollamış:) Yani yaklaşık 7.30 saat narkoz almışım. Kolay değil, ameliyatın tam sonunda da uyanmaya başlamışım. Beni yoğun bakım’a götürdüklerini, aralarında konuşulanları, hepsini duydum. Ne korkunç bir şey bilemezsiniz. Çünkü normal by-pass hastaları odaya çıkana kadar ki hiç bir anı hatırlamıyorlar. dedim ya, ben de normallik ne gezeer:)

Neticede çok zor bir ameliyat olmuş. 5 damarımda tıkalılık vardı, 4'ü açıldı şu anda. Biri de zaten ucu açıkmış(ne demek ben de bilmiyorum valla, ama sanırım önemsiz damar). Hastanenin örnek hastasıyım. Kendi kendine ayağa kalkıp dolaşan, kimseye eziyeti olmayan, öbür odalar her şeyde hemşire ziline basarken beş günde sadece 2 kere zile basan (o da eşim yoktu, kalkamadım, mecburen), sinirleri alınmış gibi yaşayan başka hastaları olmamış sanırım:)

Ameliyat ekibi harika bir ekipti. Ameliyat öncesi biliyorsunuz izlere takmıştım. Yapabilecekleri en küçük kesik, ve en estetik dikişle çalışmışlar. By-Pass olacaklar, bence hiç düşünmeyin ve doktorum Doç.Dr. Hakan Gerçekoğlu’nun kapısını çalın. Sizi en doğru şekilde yönlendireceğine emin olabilirsiniz. Anadolu Sağlık Hastanesi’ndeki doktorum da harikaydı gerçi, aynı şeyleri söylemişti bana, Suat Altınmakas. Universal Hospital’ı (eski Vatan Hastanesi-Hasanpaşa)(yakında adı Alman Hastanesi olarak değişiyormuş, ama ekip aynı) tercih etme sebebim, kalbi durdurmadan ve çok başarılı by-pass’lar gerçekleştirmeleriydi. Şu anda doğru karar vermiş olduğumu biliyorum.

Ben hayatımda bu kadar güler yüzlü personeli başka hiç bir yerde görmedim.Hepsi mi güleryüzlü olur yahu, o doktor ve hemşirelerin şirinliği, ruh güzelliklerinin yüzlerine yansıyışı anlatılır gibi değil.

Tek şikayetim Yoğun Bakım’dan. Sanırım orada çalışanların da işleri zor, ama bir kaç personel hariç, hepsi hastadan nefret ediyor gibiydiler. İşlerini en güzel şekilde yapıyorlar gerçi, ama ne bileyim işte, arada öyle şeyler var ki…Ben ayık olduğumdan hepsinin farkındayım. İsmini bilmediğim bir erkek görevli mesela, her geçişte küüt diye yatağıma çarpıyordu, ben de her seferinde korkuyla zıplıyordum. Konuşamıyorum da, tüp denen o baş belası var gırtlağımda… Sabah gelen hemşire sürmüş parfümleri, içim bayıldı. Yoğun Bakım da herşeye çok açık ve hassas olunuyor. Ve bu tip ayrıntılar çok rahatsız edebiliyor.

Ama doktorlarımdan, ameliyat ekibimden, kat hemşirelerimin hepsinden çok ama çok memnunum. Hatta alışkanlık yaptılar, arada uğrayabilirim:)))

Devamı haftaya, bunu eklerken bile arada boğulma tehlikesi atlattım desem… Tüm kat ayaklandı sayemde. Tükrüğümü yutmuşum da…Göğüs kafesi kesik. Her öksürük ciğerlerimi parçalar gibiydi.

Neyse, daha anlatacak çok matrak şeyler var, çıkınca inşallah, öpüldünüz canlarım…

Başta canlı yayınlarla sizlere haberler ulaştıran ultramanyak arkadaşım, canım, birtanem serafil’e ;

2.annem olan, dünyalar şekeri, birtanem, hassas dostum annekedi‘ye ;

yorumlarıyla ve dünya tatlısı mesajlarıyla beni hiç yalnız bırakmayan, dünya tatlısı hayallerimveben‘e;

reikileri ile beni ayağa kaldıran canım Su Karakuş’a;

hep pozitif olduğu için çok sevdiğim, güzel kalpli arkadaşım mavianne‘ye;

hepsi birbirinden değerli, güzel yürekli tüm diğer dostlarım olan; oykum57 ; mitsuko ; illede ; hamdiyefiliz ; yolcu1960 ; hayalcem ; gul1973 ; zeya ; oyumben ; akasyakokusu ; fatoşcb ; sercen ; yoncik ve aysenimo ; kozan ; yenifasilefe ; geckalmadimki ; turuncudunya ; nurdanhicyilmaz ; ainaler ; senol ve diğer tanımadığım, ama bir şekilde internetten bana ulaşan tüm güzel insanlara kocamaan teşekkürlerimi ve sevgilerimi yolluyorum. Bu kadar çabuk iyileşmem de en büyük etken sizlerin pozitif enerjileri… Başka türlü olamazdı zaten. Tıp tarihine geçtim valla, ayılmada ve ayaklanmada birinciyim:)))

 
Toplam blog
: 33
: 830
Kayıt tarihi
: 10.03.07
 
 

Yağmurlu bir 30 Ekim günü açmışım gözlerimi, biraz aceleciymişim ki 7 aylık doğmuşum:) Sonrasında hi..