Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '10

 
Kategori
Öykü
 

Ben sana sorarım-7.bölüm

Ben sana sorarım-7.bölüm
 

"RESİM:ALINTI"


Arhan malikhanesi:

Ç:Günaydın babacığım…anneciğim.

C:Günaydın Çiçek.

S: Günaydın Çiçek.

C: Esma nerede Çiçek?

Ç: Odasında.

S: Çağırsana kızım kardeşini kahvaltıya.

Ç: Gelmeyecekmiş.

S: Niye?

Ç: Açlık grevine başladı Esma. Ya Selim ile evlenirim diyor ya da açlıktan ölürüm.

C: Aklını yitirmiş olmalı bu kız.

S: Cemal. Bir şeyler yap. Uzadı bu iş.

C: Ömer Bey ile konuşacağım bugün.

S: Ben Esma’ya bakayım bir.

Ç: Yok anne gitme şimdi.Kimseyi görmek istemiyorum dedi. Hem çok da gergin bugün.

C: Hay Allah. Hep senin yüzünden Suzan.

S: Ben ne yaptım ki şimdi bey.

C: Daha ne yapacaksın ki… Sen doğurmadın mı bu kızları.

ARC

C: Son kez söylüyorum Ömer. Eğer ARC için yardım etmemi istiyorsan konuş oğlunla.

Ö: Anlıyorum da...

C: Hiçbir şey anlamıyorsun Ömer. Burada bu cümleleri kuruyor olmazdım eğer kızım... Kızım… Kızım karasevdaya yakalanmasaydı. Kızım elden gidiyor. Senin oğlun yüzünden.

Ö: Tamam Cemal. Sakin ol sen. Konuşacağım Selim ile.

……………………

ÇIRAĞAN SARAYI:

S: Çok güzelsiniz Melek.

E: Teşekkür ederim ama yorulmadınız mı sürekli aynı kelimeyi kullanmaktan.

Selim başını iki yana salladı.

S: Kalbinizde çok güzel. Melek sizin için özel seçilmiş bir isim olmalı.

……………………….

ARHAN MALİKHANESİ

B: Abin çıktı mı Demir?

D: Evet.

B: Nereye gittiğini biliyor musun?

D: Melek avına gitti.

B: Melek avına mı? Anlamadım.

D: Boş ver anne. Ben de çıkıyorum.

B: Bu Arhan erkekleri.

Bakakaldı Demir’in ardından Behiye.

“ Ne diyeceğim ben şimdi Ömer’e? Selim evde olsun demişti.”

………………….

ÇIRAĞAN SARAYI:

E:Nereye gidiyoruz?

S:Benim sık gittiğim bir yer var.

………………..

MARİA’NIN BARI

E: Çok sık mı gelir siniz buraya?

S: Arkadaşlarla geliyoruz zaman zaman. Beğendiniz mi?

E: Çokkk.

S: Dans edelim mi?

E: Onun için burada değil miyiz?

………………

Esma ve Selim dans etmeye başlamıştı ki… Kapıdan içeriye giren Demir’i gördü.

“Vazgeçmeyecek bu çocuk.” diye düşünürken… Demir’in arkasından içeriye giren Derya’yı fark etti.

E: Ne oldu Selim Bey? Yüzünüz bembeyaz .

S: Şeey…Yok bir şey.

E: Neniz var ? İyi değilseniz…

“Allah kahretsin bir bu eksikti.”diye mırıldandı Selim.

E: Ne dediniz?

S: Hiiiçç…hiç bir şey.

E: Aaa…Demir Bey’de burada.

S: Ya.

E: Bizim masaya davet etsek.

S: Tabii.

E: Oturalım mı?

S: Tabii. Buyurun.

……………..

E: Demir Bey.

Demir elini öptü prensesin. Gözlerini gözlerinden ayırmadan konuştu.

D: Prenses Melek. Göz kamaştırıcısınız.

Esma şuh bir kahkaha attı.

E: Siz Arhan erkekleri. Böyle komplimancı oluyorsunuz demek.

D: Anlamadım.

E: Neyse. Dün bir işiniz çıkmış.

Demir abisine baktı manalı bir şekilde.

D:Bağışlayın prensesim. Çok önemli bir iş olmasa…

E:Abiniz yokluğunuzu hissettirmedi sağ olsun. Selim Bey. İyi değilsiniz siz. Yüzünüz kireç gibi. Soğuk soğukta terlediniz. Alnınızda boncuk boncuk baloncuklar birikti.

S: Haklısınız. Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Gitsek... Ayıp olur mu?

D: Sen git ağabeycim. Ben bırakırım otele prensesi.

Derya ile göz göze geldi Selim. Kimseye çaktırmadan eli ile “git , gelme” diye işaret ettiyse de Derya emin adımlarla yaklaştıkça Selim’in alnına bir boncuk daha ekleniyordu.

Derya: Selim, sevgilim bu ne hoş bir sürpriz.

S: Yaa.

Esma soru soran gözlerle bakar. Boşluktan yararlanan Demir ise Esma’yı dansa davet ediverdi.

……………..

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..