Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Aralık '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Ben senden çoktan vazgeçtim demiş!

Ben senden çoktan vazgeçtim demiş!
 

Çekişmeli bir boşanma davası, çift altı yıla yakındır ayrı yaşıyor. Aslında bildik hikaye adam kadını aldatır, yakalanır, suç bastırmak istercesine boşanmak istiyorum der. Buraya kadar tamam, kadın pes etmeyim der tüm kadınlık onurunun çiğnenmesine rağmen... Öyle ya, bir de başka bir kadına karşı yenilme duygusu...

Mücadele etmeli, sonuçta çocukları var tekrar denemekten ne kaybedecek? Gitmiş sonuçta on yıl ha bir eksik ha bir fazla. Başlar sözüm ona giden, ihanet eden admı eve döndürme taktiklerine. Olmaz efendim olmaz giden geri gelmez ama dener işte keşke dememek için. Sonuçta fatura yine ona kesilecek öyle değil mi? Dul kadın olarak!... Hem cinsleri hem de karşı cinsleri... Bilir ki devam etmek vazgeçmekten daha kolay yol aslında.

Zamanla anlar kadın gidenin ardından ölmek yokmuş. Zannetmişti ki o olmadan nefes bile alamaz. Ne büyük yalanmış kendini yıllarca kandırdığı... Baktı ki, kadın ayakları üzerine daha bir güvenle basıyor, işinde daha bir hırslı ve başarılı yarına daha bir güvenle bakıyor umutla:). Tamam, dedi hayat mücadeleyle daha keyifli... Ama olmuyor işte, ille de bağlı olmalı ya bir erkeğe yalnız, başarıları, sorumlu anne olmasını hazmedemiyor adam... Neden ihtiyaç duymadı ona? Neden arkasından ağlamıyor ? Çomak sokacak ya işleyen düzene olmadık çirkinler yapıyor. Bunları yaparken de babalık mı? Aman sende o da ne? Nasılsa büyüyor çocuklar şöyle ya da böyle...

Şimdi gelelim bunların boşanma davasına. Efendim, şimdi bu vatandaş söyledi karısına göğsünü gergere aşık olduğunu falan ya, bizim fedakar eş hani beklemişti biraz çocuklarının babasını başka hatuna kaptırmamak için... Baktı ki olmadı peki tamam dedi boşanmak için, oturalım masa başına çıkaralım on yılın faturasını :).

Kim alacaklı kim vercekli değil mi ama? İşte tam o anda bizim bu yürekli adam da şimşekler çaktı. Ne demek oluyor şimdi bu? Karşısında çalışan bir kadın, fedakar bir anne ol çocuklarına bak, onurlu bir kadın olarakta sorunsuz düş yakamdan :). Beklentisi bu beyzadenin :).... Aman bizim ki bir öfkeli sormayın? Savunmasını da duysasınız özrü kabahatinden büyük :)... Efendim şimdi bu zat-ı muhterem beyfendi yeni bir hayat kuracağı için gelirini ikiye bölemezmiş? O zaman kendi nasıl geçinecekmiş? Vahh vahh yazık, yazık ki ne yazık bu kadıncağıza yıllarca bu adam için mi harcamış gençliğini? :( Karşısında ne kocası ne de çocuklarının babası var... Gözleri doldu, gerçekler bu kadar acıydı işte...

Sen kalk kendi tercih ettiğin hayat için üç kişinin hayatıyla oyna, düzenlerini boz, sonra da çocuklara nafaka verirsem ben nasıl geçineceğim de!!! Sonra ne mi oldu? Baktı ki, kadın bu adamdan ne babalık bekleyebilir artık ne de kocalık? O na da istediğini vermedi, yani özgürlüğünü. Böylece bir baktı ki koca bir altı yıl geçmiş aradan. Kadıncağız iki çocuğuyla hayatı omuzlamış götürürken zaman zaman adamın aşağılamalarına da maruz kaldı tabi ki! Sen ne biçim bir kadınsın? Hiç mi onurun, şerefin yok senin? Öyle ya sessizce çekip gitmeliydi hayatından geçmiş hiç yaşanmamış o iki çocuk hiç dünyaya gelmemiş gibi?...

Neyse efendim, baktı ki kadın yeter bu kadar işkence, boşanma davasını açtı açmasına da herşey bitmedi. Baba müsvetlesi, kadın tazminat, nafaka istiyor hemen karşı dava açtı. Ne istemiş bir duysanız; 40 bin tazminat istiyor, 500 lira nafaka istiyor 6 yıl önce terk ettiği ve bu zaman zarfında yalnız büyüten çocuklarını bu kadından... Güler misin ağlar mısın? Tabi ki herşeyi inkar eder bu yürekli bay...

Mahkemeye gösterdiği tek delil ise, geçen bu 6 yılda, zaman zaman telefonda ki konuşmaları yaptığı kayıt. Suç kadının "ben de sende vazgeçtim, boşanır boşanmaz ben de yolumu çizeceğim ve evleneceğim" demesi imiş :). Öyle ya, adam seni terk edip gitmiş sen neden daha onu yaşlı gözlerle beklemiyorsun değil mi ama? Kadın hep ezilsin hep gözyaşı süslesin yanaklarını, eline samimi bir el, yüreğine sadık bir yürek dokunmasın...

Toplum da bunu bekliyor arkasını dönüp gidenler de istedikleri gibi olmazsa da sebep ararlar ayakta duran kadını alaşağı etmek için. Namusa dokuncak, emeğine nankörlük edecek bir sürü yorumlar, tahminler falan... Ben de merak ediyorum arkadaşlar, bakalım sonuç ne olacak?

Hak yerini mi bulacak yoksa ilahi adaletin gerçekleşmesi için ahiret mi beklenecek? :) Bunlara tanık olurken bu kadın usulca kulağıma şunları fısıldadı:

" ben herşeye rağmen mutluyum, bu beni terk etmesiydi benim böyle bir cesaretim olamazdı. Kendini daha çok seven, daha çok kendine güvenen bir anneyim artık. Aslında terk ettiği gün BANA ÖZGÜRLÜĞÜMÜ VE BENLİĞİMİ VERDİ TEŞEKKÜR EDERİM!!!! ".

 
Toplam blog
: 85
: 1590
Kayıt tarihi
: 23.11.10
 
 

Yaş otuzbeş yolun yarısı eder demiş üstad demesine ama, benim yapacak çok şeyim var:)! Anneyim, e..