Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Eylül '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Ben şimdi bu adamı boşim mi?

Ben şimdi bu adamı boşim mi?
 

45 sene dile kolay; o kadar kolay mı? Resim int. alıntı


“Bana öyle bir soru yöneltti ki verecek yanıt bulamıyorum.

Ezim ezim eziliyorum. Üstelik dün gece ay yusyuvarlaktı.

Dolunay: Beni uyutmadı.

Kurtlaştım.”

-Gel otur bir soluklan, hayrola dağılmışsın. Ne oldu anlatsana.

-Ne olacak, benim adam ateist artık tüm kalbimle buna inanıyorum. Avukata danışacağım. Ateist olmak boşanma nedeni olarak kabul edilir mi soracağım.

İstanbullu Nimet ablam: Hem İzmir’den hem de İnt. Köyden komşum tanışım.

İlgi alanlarımız aynı, ruh ikizim gibi ama o benim süper aktif versiyonum.

Eşi Ahmet abimiz, şeker bir insan ve aynı zamanda karısının üstüne titreyen bir eş ideal bir koca…

Nimet Ablamla ortak sorunumuz ve uğraşımız “ne olacak bu doğanın hali meseleleri” çerçevesinde yıllardır sürüp gidiyor.

İki gün önce bu sevimli ikili rakı balık eşliğinde mangal sefasını sürdürürken konu yine dönmüş dolaşmış doğanın mağduriyetine takılmış.

Meret şişede durduğu gibi durmuyor işte Rumeli kökenli Ahmet’in dili çözülmüş.

-Ah be Nimet’im sen ki kurdu kuşu incitmeyen olan olmayan lokmanı sokak çocuklarıyla paylaşan; beyaz yağız atını odunla döveni hastanelik eden nezarette sabahlayan bir kadınsın. Börtü böcek, ağaç çiçek aşkın o kadar büyük ki yüreğinde bana yer ayırmana her zaman şaşırmışımdır.

Amma velâkin bu dünyada senin inandığın Yüce neden başına musallat eder bunca sevgisizleri. Köpeğine havlarlar, köpek de ayıp olmasın diye karşılık verir.

Bu defa da horlarlar. Su koyduğun kaplara işerler başka işler de çevirirler.

Okey bilmezsin, iskambil oynamazsın, günün yok gecen yok.

Tatlı tatlı dedikodu etmezsin, doktor oğlumuz ne demişti unutma dedikodusuz bir yaşam tuzsuz pilav gibidir. Sağlıklı ölçülü dedikodu gibisi yoktur.

Çekiştirmesini bileceksin. Ne o öyle doğrucu Davut halleri? Kadın kilolu ise kendi sorunudur. “Sekiz kilo verdim belli olmuyor mu” Seni dost bilmiş sormuş.

“Hayır, belli olmuyor” denir mi? Senin gittiğin yol taşlı dikenli. Halik balık meselesini de unut; eğer bir Yüce güç olsaydı ki ben buna artık inanmıyorum.

Artık da ne oluyor. Hiç inanmamıştım zaten; ne diyordum senin karşına habire( ha bre) bu tür kullarını çıkartmaz, başına musallat etmezdi.

Ömrün savunmakla geçiyor. Herkes bildiğini okuyor. Bir arpa boyu yol gittin mi?

Doğa dediğin şeye bir baksana; her şey diğer şeyi faka bastırmakla meşgul.

Hani nerede adalet, eşitlik, yaşam hakkı nerede o senin yerlere göklere sığmayanın? Kan dökmek için bahane arayanlara her zaman yeşil ışıklar yanarken… Sen oturmuş burada derdine yanarsın.

Yakacaksın, yıkacaksın, sökeceksin. Gücün yetmiyorsa beynini kullanacaksın.

Toz duman attıracaksın. Aslan gibi kükreyip, kedi gibi cırmalayacaksın ki doğada yerin olsun. Sen kendini iyi bilirsin; kimseye zararın olmaz. Fena bir kul sayılmazsın ama ne var ki dua edersin yalvarır yakarırsın destek alamazsın.

Satı versene anasını danasını şu dünyanın; bir kez olsun dene bakalım, görelim ne olur sonunda.”

Sonunda ne olmuş? Nimet Ablamıza olanlar olmuş.

Ahmet Abimizden başlamış; “her şeyi satıp savacağım bu adamdan da boşanacağım” diye tutturmuş.

Zar zor ikna edebildik; bu ayın sonunda bizimle birlikte Dresden’e gelmeyi kabul ettiler. Boşanmayı şimdilik rafa kaldırdılar. Kısmet olursa bol bol resim çektireceğiz.

Ahmet Abimiz şey olmadığını ispat edecek yoksa bu yaştan sonra “Bekârlık sultanlıktır” dizisinde oynamak zorunda kalacak.

“…Ama bu yazımı kazaen okursalar benim halim ne olur” derdinden kurtulmak için izin alarak kaleme aldım. İsimlerini değiştirdim.

…..Yerine Nimet ve …..Yerine Ahmet dedim tontonlarıma; onları çok seviyorum.

Kırk beş senelik evliliklerine toz konduracaklarına da inanmıyorum.

12 Eylül 2011 Pazartesi

Alev Meisel/İnternetli Köy

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..