Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mayıs '09

 
Kategori
Köpek Psikolojisi
 

Beni affet dostum, mecburum...

Beni affet dostum, mecburum...
 

Görüntü sizleri aldatmasın iki ay önceki hâli keratanın :-))


Köpek denilen o duygusal ve önyargısız yaratıkla ilk dostluğum on bir on iki yaşlarında başladı.

Bir kurt köpeği kırması idi ilk dostum. Çok şeyler yaşadım onunla, çok şeyler öğrettik birbirimize. Eğitilmiş köpeklere taş çıkartan özelliklere sahipti. Meziyetlerini saymaya kalksam emin olun abartıyorum sanırsınız. Onu Yeniköy üstlerinden İstinye'ye giderken belediyenin sorumsuzca ortalığa saçtığı zehirli etler kopardı benden. Zehirlendiğini fark etmiştim. Ağzına zorla yoğurt verdiğim anda bana o son bakışını hâlâ unutamıyorum. Mahallemizin neredeyse tüm çocukları toplanmış bahçemizin hemen yanındaki ceviz ağacının altına mezar yeri kazmış âdeta bir törenle toprağa vermiştik onu. Çocuk benliğimde derin izler kaldı o güzel yaratıktan. Onu erken kaybetmenin üzüntüsü nedeniyle uzunca bir süre köpek edinmedim. Daha sonra başarısız bir kaç deneyimim oldu. Çalışma hayatının yüksek temposu nedeniyle onlara gereken zamanı ayıramadım, gereken ilgiyi gösteremedim. Bu nedenlerle onları büyütüp isteyen dostlarıma verdim.

Aradan yıllar geçti. Emekli olunca kızıma ve oğluma vermiş olduğum sözü tuttum. 20.Şubat.2009 tarihinden beri simsiyah bir labrador yavrusu olan 'Cesur' artık ailemizin yeni üyesi. Önce kızkardeşi 'Jesica' ile birlikte konuk oldu bize. Daha sonra Jesica'yı Zonguldak'a gelin gönderdik :-)) ve kaldık Cesur ile başbaşa. O gün bu gündür geceleri giriş kapısının aralığında bir önce bir kolinin daha sonra büyükçe bir leğenin içinde uyuyordu. İçeriden sesimizi duyuyor her kapı açıldığında şimarık bir şekilde eve sürpriz baskınlar düzenliyordu. Ancak büyüyen bedeni ve kapı aralığının darlığı büyük sıkıntı yaratıyordu. Bahçenin köpek içi uygun olması nedeniyle ona son derece güzel bir kulube yaptık etrafını çitle çevirdik ve bu gece ilk defa yeni yuvasına konuk olacak Cesur.

Bizlerden ayrı geçireceği ilk gece bu.

Mamasını yeni yerine koyunca istemeye istemeye içeri girdi garip. Kapısını kapadığım anda bana bir bakışı vardı ki anlatmam olanaksız. Bir insanda bile bu tür sitemkâr bir bakışa henüz rastlamadım. İçim parçalandı desem yeridir. Hava karardığında ise Cesur'un kulubesinden feryat figan ağlamalar başladı ki yürekler yakar. Ev halkının neredeyse tamamı ona eşlik etmeye başlamasın mı? E hâliyle bizim evden saat başı misafirlikler başladı Cesur efendinin yeni ikâmetgahına. Akşam mamasını verdiğim hâlde bir kaç parça kaşar peyniri hediyelik yaparak ben de gittim ziyaretine. Kaşarları yedi ama yüz vermedi bana, muhatap bile olmadı. Davranışları 'Bunu neden yaptın bana?' der gibiydi.

Şu satırları yazdığımda saat geceyarısını çoktan geçti. Cesur'un ağlamaları ise içimi sızlatmaya devam ediyor. Ancak yapacak pek fazla şey yok.

'Beni affet dostum, mecburum...'

Sabah günün ilk ışıklarında yanında olacağım.

Emin ol Cesur...

 
Toplam blog
: 262
: 1569
Kayıt tarihi
: 27.09.07
 
 

Anadolu'nun doğusunda sonradan ismi değiştirilen köylerden birinde zemheri zamanına denk gelen bi..