Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ekim '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Benim sevgili Geisha'm...

Benim sevgili Geisha'm...
 

Erkek milletinin, ideal kadın profili nasıl oluyormuş..? Bugün; Milliyet'in gündemde öne çıkan, haberlerinde okuduğum bir haber... Efendim her zaman; ideal kadınları arayan erkek milleti, veya ideal erkekleri arayan kadın milleti... şeklinde haberler gündemimize çıkmakta. Her defasında da, birbirine benzeyen araştırmalar yada olmasını düşündüğümüz temenniler tarzında kaleme alınıyorlar. Ama; bunların çoğunu hiçbir zaman, deneme şansımız olamayabiliyor. Neden ? Çünkü; her kadının veya erkeğin, kendisine göre bir takım kriterleri olabiliyor. Ortak payda da baktığımız zaman, genelde hoşumuza giden yada gitmeyen yönlerimiz ortaya çıkmakta. Bu durumda da '' İdeal '' kavramı ise daima değişken oluyor... Bakınız; haberdeki ideal kadın, nasıl olmalıymış..?


- Erkekler; gazetelerin sadece ilk ve son sayfalarını okuyan ve gündemi takip etmeyen kadınları, sohbet arkadaşı olarak görmüyorlar(mış)...
( Yahu allahaşkına; Biz erkek milleti, gazetelerin daima ilk önce son sayfalarına bakmaz mıyız.? Ve her zaman gündem son sayfadan başlamaz mı ? '' senin takım bugün beş yemiş, bu haftasonunu nasıl geçireceksiniz siz oğlum ? bu sene yine biz şampiyonuz..! '' tarzı atışmalarla gündem yaratmaz mıyız ? şimdi bunu takip etmeyen kadın, size göre ideal olmuyor mu ? diye, erkek adama sormazlar mı ? )

- Telefonla gerektiği kadar konuşmalı. Kadınların telefon konuşmalarını saatlerce uzatmaları, erkeklerin sinirlerini bozuyor(muş)...
( Tabii ki bozacak..! daha sonra; o telefon faturasını ödeyecek şanslı erkeğin, kendisi olduğunun bilincindeki bir erkek, bu duruma sinir bozukluğu yaşayacaktır. Ama; o sevgilimizi tavlama aşamasında, zavallı kadına sabahlara kadar telefonla kur yapan bizler değilmiyiz.? '' Tamam canım öpüyorum seni, hadi üçe kadar sayıyoruz ve birlikte telefonu kapatıyoruz tamam mı..? '' İşte bu durum; kadında, telefonla uzun uzun konuşma alışkanlığı bırakıyor aslında...)

- Ağır makyaj yapmaktan, aşırı parfüm ve çok çarpıcı ojeler kullanmaktan kaçınmalı. Böyle görünen kadınlar daha çok ilgi çekse de, erkeklerin tercihi doğal ve masum güzellikten yana oluyor(muş)...
( Kadınların; şu kozmetik düşkünlüğü bilinen bir gerçekken, daha ağır bir şekilde kullanmaları gerçekten de itici bir durum. Ama; bu duruma bozulan erkeğin asıl gerekçesi, sevgilisine başkalarının bakışlarından ve kıskandığı için istemiyor olmasındandır. Fakat; aşırı makyajlı bir kadını yolda yürürken gören biz erkek milleti, arkasından defalarca dönüp dönüp bakmadan da edemeyiz her nedense...?)

- Televizyon dizilerine bağımlı olmamalı. Yaşamını; bu dizilere göre programlayan ve bu saatlerde, dünyadan kopan kadınları anlamayan erkekler, doğal olarak onlardan uzaklaşıyorlar(mış)...
( Evet, bu televizyon gerçeği gözardı edilemez. Tabii ki hergün; sabah programlarını, dizileri takip eden kadınların, günlük yapmaları gerekenleri unutmaları, erkeklerin kendilerinden uzaklaşmalarına neden oluyor. Fakat; tuttuğumuz takımın maçlarını takip ederken, biz kadınlardan daha fazla dünyadan kopmuyor muyuz ? herşey karşılıklıdır...)

- Lüks tutkunu olmamalı, alışveriş sırasında da mantığını koruyabilmeli. Taksit imkanı var diye, eve gereksiz eşyalarla dolu paketler taşımamalı(ymış)...
( Bak, bu doğru bir tespit...alışverişte mantığını kullanamayan kadın, bazen aşk'da da mantığını kullanabiliyor. Çünkü; eşi zengin birisi ise, o kadının alışveriş esnasında, mantığını kullanmasını beklemek kabul edilemez bir durumdur. Ama; biz erkek milleti, kredi ile otomobil almaya karar vermişsek, o zaman en lüks olanının taksitlerini hesaplatmaz mıyız ? her zaman...)

- Alkol ve sigaradan uzak durmalı. Beğendikleri kadınları, aynı zamanda birer anne adayı olarak gören erkekler, kötü alışkanlıkları olan kadınlardan, içgüdüsel olarak uzaklaşıyorlar(mış)...
( Çağımızın başbelalarından ikisi, Alkol ve Sigara..! Erkeklerin; beğendikleri kadınları muhtemel bir Anne adayı olarak görmeleri, evliliği ciddi olarak düşündüğü bir kadınla ilişkisi olduğunun göstergesidir. Ama bunu düşünen erkek, kendisini de Muhtemel bir Baba adayı olarak görüyorsa, o zaman onunda bu ikiliden uzak durması gerekmez mi ? '' Sevgilim; seninle öpüşürken, Kül tabağı yaladığımı hissetmek istemiyorum..! '' diyebilmeli her iki kişi de...)

- Formuna dikkat etmeli. Ama her yemeğe ''Diyetteyim'' diye başlamamalı. Çünkü, bu erkekleri en çok sıkan kelimelerden biri(siymiş)...
( Ama hayatım; sende her zaman aynı şeyleri söylüyorsun, ve masadan kalkarken, bugün yine fazla yedim tatlıyı, yarın kesinlikle diyete başlıyacağım...diyorsun. Biz erkek milletinde ise göbet bölgemizdeki kaslarımız bayağı gelişmiştir ve her nedense daima formumuzu koruruz..! )

- Türkçe'yi kötü kullanmamalı. Bol bol; yani, filan, şey...gibi kelimeler kullanan ve argo konuşan kadınlar yerine, etkili ve tane tane bir konuşma her zaman daha çekici geliyor(muş)...
( Türkçe'yi; değil kadınlar, erkekler dahi güzel kullanmalı..! Dilimize yabancı kökenli kelimeleri sokmaya devam ettiğimiz sürece, Kadın-Erkek ilişkilerinde argo kullanılması, idealliği belirleyecek bir faktör olamaz o zaman..! )

- Sadece Kızlarla değil, erkeklerle de arkadaş olabilen kadınlar, erkeklere daha çekici geliyor. Böyle kadınlarla daha kolay ve iyi iletişim kurabiliyorlar(mış)...
( Şimdi burada bir tezat var..!? Erkek adam; sevdiği, beğendiği ve evlenmeyi düşündüğü bir kadını, normal şartlarda kıskanır. Hemde en yakınındaki insanlardan bile. Aynı şekilde; kadınlar da, erkekler için aynı düşünceye sahip olduklarına göre, bazı durumlarda '' sen sürekli arkadaşlarımla arkadaşlık yapıyorsun ve ben bundan rahatsız oluyorum..! '' dedikleri vakit; İşte bu, kavga ve hatta ayrılık sebebi olmuyor mu ? yoruma açık... )

- Kıskanç olmamalı. Sevgilisini sürekli sorgulayan ve takip eden kadınlar, kendilerine güvenmedikleri mesajını vererek, çekiciliklerini kaybedebilirler(miş)...
( Bu şimdi ne demek oluyor ? bir üstteki madde de neden bahsetmiştik ? Hani; '' sadece kızlarla değil, erkeklerle de arkadaş olabilen kadınlar çekici oluyorlar dı ? '' Hem; sevgilinin erkek arkadaşları ile arkadaşlık yapacaksın, hem de o erkek arkadaşını kıskanacaksın..!? '' Bana bak kadın; eğer beni kıskanacaksan ? ben de senin, erkek arkadaşlarımla arkadaşlık etmeni istemiyorum. Anladın sen onu..! '' ona göre...)

- Kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Hiçbir işlerini; bir erkeğin yardımı olmadan, yapamayacağını düşünen kadınlar, erkeklerde öncelikle bir koruma duygusu yaratsa da, bir süre sonra bu duygu sıkılmaya dönüşüyor(muş)...
( Şimdi; kendi ayakları üzerinde durabilen bir kadının, bir erkeğe ihtiyacı olmadan bir çok şeyi halledebileceğini düşünmek, o kadını ideal bir kadın yapabilir...Ama; böyle bir kadını da elde etmeye çalışan bir erkek, boşa kürek çeken ideal bir erkek olarak hayatını sürdürmek zorundadır..! bunu da unutmamak lazım..! ) derim, ben de nacizane düşüncelerimle...
Sevgili dostlar; bütün bu maddelerden yola çıkarak, erkek milleti aslında kendisine bir '' Geisha '' arıyor olabilir mi ? diye sormadan edemiyeceğiz... burada yazılanların çoğu; ''sadece, olması gerektiğine inandığımız isteklerimizdir. '' diyebiliriz... Ama asıl gerçek; '' ideallik, bizim aradığımız şeylerin toplamı değil, ruhumuzun bizi nasıl yönlendirdiği haliyle ilişkilerimizi yaşamamızdır...'' Bana göre.
Yorumlarımda; hemcinslerime ve bayanlara karşı hiçbir art niyetim yoktur, tamamen düşüncesel bazı paylaşımlarda bulunmaya çalıştım. Herkese sonsuz saygı ve sevgilerimle...
 
Toplam blog
: 122
: 2970
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Ankara Doğumluyum... Yazı yazmayı, çizmeyi, okumayı, izlemeyi, dinlemeyi, vb...vb... seviyorum. Bodr..